Amerika Kıtası liderler zirvesi, Washington dış politikası için yeni bir yenilgi
Dün Loss Angeles kenti, "Amerika Ülkeleri Örgütü" liderler zirvesinin 9.suna evsahipliği yaptı. Ancak Küba, Nikaragua ve Venezuela liderlerini bu zirveye davet edilmemesi için Beyaz Saray yetkilileri birçok Latin ülkelerin tepkisine maruz kaldı.
ABD Başkanı Jeo Biden'in evsahipliğinde düzenlenen bu toplantı, ABD'nin Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak için düzenleniyor. Aslında gecen senelerde, Washington ile Latin Amerika'nın bazı önemli ülkeleri arasındaki ilişkilerinde gerginlik yaşanmış ve Küba ve Venezuella gibi ülkeler, ABD'nin ağır siyasi ve ekonomik yaptırımlarına maruz kalmıştır. ABD son senelerde baskı ve yaptırım gibi çeşitli yollarla, Latin Amerika'da solcu hükümetlerin düşmesine ve kukla hükümetler ve Washington'un hedefleri doğrultusunda hareket eden yönetimlerin iktidara gelmesine çalıştı.
Latin Amerika'yı, ABD'nin arka bahçesi olarak ve Çin gibi rakipleri karşısında korumak, Washington'un bu senelerde esas hedeflerinden biri haline gelmiştir.
Gelinen aşamada da, ABD, Amerika Kıtası Liderler Zirvesi'nde bu doğrultuda hareket etmiş ve insan haklarına uymama ve demokrasi ihlali gibi bahanelerle, Küba, Venezuella ve Nikaragua liderlerini, Amerika Kıtası Liderler Zirvesi'ne davet etmemiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı bu bağlamda yaptığı açıklamada, Küba, Venezuella ve Nikaragua liderlerini, "demokrasi kaygıları" nedeniyle Amerika Kıtası Liderler Zirvesi'ne davet etmediklerini ileri sürdü.
Washington yönetiminin bu girişimi, Amerika kıtasının diğer bazı ülkelerinin ABD'nin yaklaşımını protesto etmek için bu zirveye katılmayacaklarını deklare etmelerine yol açtı. Nitekim Meksika Devlet Başkanı "Andrés Manuel López Obrador" yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin davet edilmediği için Amerika Kıtası Liderler Zirvesi'ne katılmayacağını bildirdi. Meksika Devlet Başkanı yaptığı açıklamada, hegemonya ve menetme politikasının iptal edilmesini isteyerek, Amerika kıtasının tüm ülkeleri katılmadan Amerika Kıtası liderler Zirvesi'nin düzenlenmeyeceğini vurguladı.
Meksikalı uzmanlardan Javier Reyez bu bağlamda yaptığı açıklamada, "ABD bazı ülkeleri davet etmemekle, Amerika Kıtası Liderler Zirvesini, kendi hegemonyasını güçlendirmek peşinde olduğunu" söyledi.
Latin Amerika ülkeleri daha önce de, kıtanın tüm ülkelerinin eşit şekilde, zirveye davet edilmesi ve Washington'un bazı ülkeleri zirveye katılmaktan yoksun bırakma hakkı olmadığını bildirmişlerdir.
Gelinen noktada, ABD'nin bu girişimi ve tüm ülkeleri zirveye davet etmemesi, Latin Amerika ülkelerinin bazılarını rahatsız ederek tepkilerini yoğunlaştırmakta. ABD'nin bu zirveyi, "anlaşmazlık çıkarma, hegemonya ve ayrımcılık yapmak" için kullanabileceğine dair endişeler var.
Uluslararası ve Stratejik Araştırma Merkezi üst düzey araştırmacısı Rayan Berger, Washington'un söz konusu zirvenin Amerika kıtası için bir politika gündemi ayarlamak için kullanabilmek istediğini fakat bu fırsatı kaybettiğini belirtiyor.
ABD tarafından uygulanan politikalar, Biden'in Latin Amerika ülkeleriyle ilişkileri güçlendirme hedefine ulaşmamasına yol açtığı gibi, Amerika Kıtası Liderler Zirvesi'ne evsahipliği yapan Washington'un Latin Amerika'da prestiji ve etkinliğinin zayıflaması riskiyle karşı karşıya kalmasına sebebiyet vermekte.
Kimi uzmanlar, bu durumun Amerika Kıtası Liderler Zirvesi ve devamında Washington dış politikasının başarısız kaldığı anlamına geldiğini bildiriyor.
Latin Amerika ülkelerinin Washington'un düşmanca ve hırslı politikalarına karşı çıkma noktasında dayanışma içine girmeleri, dünyanın değişmekte olduğunu gösteren bir işarettir./