Ruanda’ya ilk mülteci uçuşun iptal edilmesi
(last modified Thu, 16 Jun 2022 02:48:25 GMT )
Haziran 16, 2022 05:48 Europe/Istanbul
  • Ruanda’ya ilk mülteci uçuşun iptal edilmesi

Birleşik Krallık yetkilileri mültecileri Ruanda’ya gönderme konusunda direnirken, onların zorunlu ilk uçuşu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile iptal edildi. Sığınmak için İngiltere’ye giden 7 kişiyi taşıyan ilk uçak, onları Afrika’nın doğusunda Ruanda’ya taşıyacaktı, fakat AİHM 7 sığınmacıdan birinin başvurusunu gün içinde öncelikli olarak inceledi ve bu kişinin gönderilemeyeceğine karar verdi.

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, AİHM kararının kendisini üzdüğünü ancak "bir sonraki uçuş için hazırlıklara başladıklarını" söyledi.
Hâlâ bir sığınmacı dalgasıyla karşı karşıya olan Avrupa ülkeleri, onlarla başa çıkmak için özel politikalar izliyorlar. İngiltere, bir süre önce sığınmacıların bir kısmını Ruanda'ya transfer edeceğini açıklayan ve bu ülke ile bu konuda anlaşma imzalayan ülkelerden biri.
İngiltere başbakanı Boris Johnson'ın planına göre, Birleşik Krallık’taki sığınmacılar, sığınma başvurularının incelenmesi için Ruanda'ya transfer edilecek. İngiltere'ye sığınma hakkı verilirse, onlardan en az beş yıl Ruanda'da kalmaları istenecek. Fakat sığınma başvuruları reddedilirse, Ruanda'da çeşitli şekillerde ikamet başvurusunda bulunma fırsatına sahip olacaklar; gerçi aynı zamanda onların Afrika’nın doğusundaki bu ülkeden de ihraç edilme olanağı mevcut.
Bu plan yoğun şekilde eleştirilere maruz kaldı. “Sınır Tanımayan Doktorlar” bu planın utanç verici ve çok tehlikeli olduğunu belirterek, sığınmacıların taşınmasının başlaması ile uluslararası sığınmacılar haklarında karanlık bir dönemin başlanacağını duyurdu. İtiraz edenlerin avukatları da Ruanda’da sığınmacılara hizmet sistemindeki eksikliklere değinerek, Ruanda’nın sığınmacıları kendi ülkelerine geri gönderebileceğini ve bunun ise onların yaşamını tehdit edebileceği ve işkence ile birlikte olabileceğini belirttiler; bu tehlikeler zaten onların sığınma talebinde bulunduklarının başlıca sebebidir. Sığınmacıların Evrensel Beyannamesi uyarınca sığınmacı kabul eden ülkeler bu konuyu dikkate almalıdırlar.
Fakat tüm eleştirilere rağmen, Johnson yönetimi planda ısrar ediyor ve hatta Birleşik Krallık'taki bir mahkeme bile onu onaylıyor. Ancak insan hakları grupları, planı sona erdirmek için çalışmaya devam edeceklerini belirtiyorlar. Söz konusu uçuşun iptali de bu konuda atılan ilk adım olarak değerlendirilmelidir. The Guardian gazetesinin de belirttiği gibi son bir yılda Ruanda’ya ihraç planını sunan ve azimle ilerleten başbakan Johnson ve içişleri bakanı Priti Patel için, sığınmacıların uçuşunun iptal edilmesi, büyük bir darbe sayılıyor. 
İşkenceden Kurtuluş Kurumu (Freedom from torture) İcra Direktörü bu bağlamda umutsuz olduğunu fakat mücadelenin daha sona ermediğini belirterek, bu süreci durdurmak için mevcut olan tüm araçları kullanacağına dair söz verdi.
Bu arada unutmayalım ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu kararından önce, Birleşik Krallık başbakanı, ülkesini bu Mahkeme’den çıkaracağı konusunda uyarıda bulunmuştu. 
Aslında Londra, sığınmacıları 6000 km uzaklıktaki bir mekana taşımakla bu konuda Avustralya’nın siyasetini izlemeye çalışıyor. Sığınmacıları sığındıkları ülkeden başka yere taşımak, aralarında Avustralya’nın da bulunduğu bazı ülkeler tarafından izlenen daha büyük bir stratejinin bir bölümüdür. Onlar sığınmacıları daha fakir ve az gelirli ülkelere göndererek onlardan kurtulmaya çalışıyorlar. 
Tabi Birleşik Krallık ve Avustralya gibi zengin ülkeler, yoksul ülkelerin bu gibi planları kabul etmeleri için onlara önemli para önerilerinde bulunuyorlar. Nitekim Birleşik Krallığın bu konuda Ruanda’ya ilk önerisi 120 milyon Pound’du.
Şimdi AİHM kararı ardından Ruanda’ya sığınmacıların uçuşu iptal olmasına rağmen Londra’nın planı halen devam ediyor ve ülke yetkilileri planın yürütülmesini istiyorlar. Görünüşe göre Londra’nın tüm insan hakları sloganlarına rağmen sığınmacıları daha zor günler bekliyordur. /