Amerika'nın KOEP ve İran'a karşı çelişkili girişimleri
ABD yönetimi, Tahran'a karşı diplomasi sloganları atmasına rağmen, İran'ın petrokimya endüstrisine yeni bir yaptırım kararı aldı. ABD Hazine Bakanlığı, İran'ın petrokimya sektörünü hedefleyerek, bu ürünlerin ihracatına yardımcı olan Çin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran merkezli şirketler ile bağlantılı kişilere yaptırım uyguladı.
ABD Hazine Bakanlığı, İran'ın petrokimya sektörünü hedefleyerek, bu ürünlerin ihracatına yardımcı olan Çin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran merkezli şirketler ile bağlantılı kişilere yaptırım uyguladı.
ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), İran'ın petrokimya sektörünü hedef alarak, bu ürünlerin ihracatına yardımcı olan Çin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran merkezli şirketlere yaptırım uyguladığını duyurdu. ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptığı açıklamada, Hong Kong merkezli 2 şirkete, İran merkezli 3 şirkete ve BAE'den 4 şirkete yaptırım uygulandığı belirtildi. Bakanlık ayrıca, Çin vatandaşı Jinfeng Gao ve Hindistan uyruklu Muhammed Shaheed Ruknooddin Bhore adlı kişilere de yaptırım uyguladığını aktardı.
Yaptırım uygulanan Çinli ve BAE'li şirketler arasında, Hong Kong merkezli Keen Well International Limited ve Triliance Petrochemical Co. Ltd, BAE merkezli, GX Shipping FZE, Future Gate Fuel and Petrochemical Trading L.L.C, Sky Zone Trading FZE ve Youchem General Trading FZE adlı şirketlerin yer aldığı belirtildi.
Hazine Bakanlığı bu şirketleri "İran'ın petrokimya ürünlerinin yurtdışında satışına aracılık eden kuruluşlar" olarak tanımlayarak, "Bu ağ, İran petrokimya ürünlerinin Çin'deki ve Doğu Asya'nın geri kalanındaki müşterilere satışını destekleyerek uluslararası işlemlerin gerçekleştirilmesine ve yaptırımlardan kaçmasına yardımcı oluyor" dedi. Hazine Bakanlığının uyguladığı yaptırımlar aracılığıyla, bahsi geçen kişi ve şirketlerin ABD'de herhangi bir mülkiyeti ve mülkiyetlerindeki herhangi bir menfaatlerinin engellendiği belirtildi.
ABD Mali İstihbarat Hazine Müsteşarı Brian Nelson yaptığı açıklamada, 2015 İran nükleer anlaşmasına atıfta bulunarak, "ABD, Ortak Kapsamlı Eylem Planı'na karşılıklı uyum sağlamak için anlamlı bir diplomasi yolunu izliyor. Bir anlaşma olmadığı takdirde İran'dan petrol, petrol ürünleri ve petrokimya ürünlerinin ihracatını sınırlamak için yaptırım yetkilerimizi kullanmaya devam edeceğiz. ABD, İran'ın yaptırımlardan kaçınma faaliyetlerini gizlemek için kullandığı ağları ifşa etmeye devam edecek" dedi.
Biden hükümeti İran'a yönelik maksimum baskı ve yaptırım politikasının başarısız olduğunu kabul etmesine rağmen, bu konuda Tahran'ı tehdit etmeye devam ediyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, "İranlıların nükleer zenginleştirme konusunda attığı adımlar ve doğrulama mekanizmaları hususudaki girişimleri yardımcı olmuyor ve biz de bunlara ekonomik baskıyı artırarak yanıt verdik. İran'a yaptırımlar uyguladık, yeni yaptırımlar yolda." dedi.
Wall Street Journal muhabiri Lawrence Norman, ABD Hazine Bakanlığı'nın İran'ın petrokimya ihracatına yönelik yeni yaptırımları hakkında tweet attı ve Biden yönetiminin bugün uygulanan yaptırımların yeniden canlandırılmaya çalışılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP'e aykırı olduğuna inandığını belirtti. Bir anlaşmaya varıldığı takdirde ,yaptırımların çözüleceğini ve Avrupalılardan bu mesajı İranlılara iletmelerinin istenildiğini de belirtti. Norman sözlerine şunları da ekledi: "Biden hükümetinin daha önce uyguladığı yaklaşık 150 yaptırımın tümü anlaşmayla uyumlu olarak değerlendirildi ve KOEP yeniden canlandırılırsa bunların kaldırılmayacağı söylendi."
Eğer bu doğruysa, Biden hükümetinin İran ve KOEP'e yönelik politikasında açık bir çatışma ve kafa karışıklığı olduğu ve bu konunun Viyana görüşmelerinin başarısızlığının nedenini açıkça ortaya koyduğunu söylemek gerekir.
