Suriye'deki ortak ABD-Suudi çabaları
(last modified Sat, 25 Jun 2022 17:37:38 GMT )
Haziran 25, 2022 20:37 Europe/Istanbul
  • Suriye'deki ortak ABD-Suudi çabaları

Bazı haber kaynakları başta da Al-Mayadin kanalı, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan'ın, Ürdün-Suriye ve Irak ortak sınırında bulunan ABD üssünde Devrimci Komando Ordusu olarak bilinen güçleri yeniden inşa etmek için ortak çaba gösterdiğini bildirdi.

Bu kaynaklara göre, bu güçlerin mezuniyet töreni yeni yapıldı ve bir kısmı Haseke'de konuşlandırıldı ve geri kalanı Suriye ordusunu engellemek için SDG güçleriyle birlikte Suriye'nin petrol zengini bölgelerinde konuşlandırılacak. Bu bağlamda Suriye ordusunu ilerlemekten alıkoymak ve bu bölgeleri geri almak ve özgürleştirmek bu güçlerin misyonu olarak tanımlandı. Bu güçlerin komutanı da iki hafta önce Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. 2015 yılında Suriye ordusundan firarilerden oluşan birlik bir yıl sonra çökmüş ve bir kısmı takas korkusuyla Suriye güçlerine teslim olmuştu. Buna göre bu kuvvetler yeniden inşa edilseler bile Suriye'deki askeri denklemi değiştiremeyecektir. Ancak ABD ve Suudi Arabistan'ın bu güçleri yeniden inşa etme çabaları, bölgede ve dünyada yaşanan bir dizi büyük gelişmeyle ilgili bazı sinyaller ve mesajlar içeriyor ve bu nedenle dikkate alınmaya değer.

 

Tüm bunların yanı sıra, Ukrayna'daki savaştan sonra, bu savaşın etkilerinin ve sonuçlarının bir şekilde Suriye'ye yayılacağına dair bir endişe her zaman olmuştur. Bu anlamda, ABD ve Suudi Arabistan'ın son hamleleri Ukrayna kriziyle ilgili çünkü Türkiye, Batı'nın ve NATO'nun Ukrayna savaşında rol oynaması gereğini göz önünde bulundurarak, bunu başka bazı adımlarını ve girişimlerini ilerletmek için bir koz olarak kullanmak istiyor. Bu bağlamda Türkiye Suriye'deki güçlerini kullanmak ve ABD'nin desteğiyle ayakta kalan SDG adı verilen Amerikan güçlerinin kontrolündeki bölgelerde kontrolü ele geçirmek istiyor. Bu amaçla son günlerde Türkiye'nin Suriye'de güvenlik şeridi ve tampon bölge kurma çabalarına dair haberler yayınlandı.

 

ABD'nin bu aşamadaki politikası Türkiye'yi kendi yanına çekmek ve onunla Siyonist rejim ve Suudi Arabistan arasında bir ateşkes sağlamak olduğundan, doğal olarak bu gerilim dolu sürece dahil olmak istemiyor ve Devrimci Komando Ordusu adı verilen yeni paralı askerler konuşlandırarak Türkiye'nin PYD ve SDG ile ilgili  endişelerini gidermek istiyor. Öte yandan, Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana, her iki tarafın da Ukrayna savaşındaki yenilgilerinin ve başarısızlıklarının intikamını almak için Suriye'yi savaş arenasına dönüştürmeye istekli olduğu ihtimali de söz konusu ve bu temelde defalarca uyarılar da yapılmıştır. Bu arada Rusya, Amerika ve İsrail arasında da ciddi uyarıcı mesajlar yayımlanmıştır. Bu sıralarda ise Suudi Arabistan  sözde tarafsız olduğunu göstermeye çalışsa da  kimi girişimleri Amerika'dan yana bir tavır aldığını göstermektedir.  Biden'ın Suudi Arabistan'a ziyareti ve petrol üretimini arttırması, ayrıca  Suriyeli muhalif güçleri yeniden güçlendirme girişimleri bu tutumunun göstergesi sayılır.

Bu Suudi yaklaşımında üç faktörün daha etkili olduğu görülüyor: Birincisi, Suriye, Suudi Arabistan'ın istek ve taleplerine, baskılara ve dayatılan savaşa teslim olmamasıdır. Suriye  savaş dönemindeki insani ve maddi maliyetlerine rağmen direniş eksenindeki konumunu yeniden gözden geçirmeye razı olmadı. İkincisi, Yemen'de ateşkesin sağlanmasından sonra Suudi Arabistan Yemen savaşının baskılarından bir ölçüde kurtulmak istiyor.Bu yüzden  yeniden müdahaleci ve saldırgan politikalara yöneldi. Üçüncü mesele ise petrol fiyatlarının artması ile Suudi Arabistan'ın da üretimini arttırması ve bu kez elinin açıldığını düşünmesidir.  Suudiler son zamanlarda Siyonist Rejim'e de yakınlaşarak  bölgesel siyasetlerini tekrar izlemek niyetindedir.