Putin'in NATO'nun emperyalist ihtiraslarını eleştirmesi
Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin NATO'nun emperyalist ihtiraslarını eleştirerek Avrupa ve Batı'nın tahakküm sistemini Ukrayna savaşı üzerinden istikrara kavuşturmak istediğini belirtti.
Putin, Ukrayna'nın savaşı sürdürülmesi ve diyaloğa karşı çıkılması için Avrupa'nın çalışmalarını eleştirerek Ukrayna'nın ve halkının çıkarlarının Batı'nın ve NATO'nun amacı olmadığını, Batı'nın bireysel çıkarlarını savunmanın bir yolu olduğunu söyledi. Aslında, ABD liderliğindeki NATO, müttefiklerini etrafında toplayabilmesi için uzun zamandır bir yabancı düşmana ihtiyaç duyuyordu ve tekrar eski düşman Sovyetler Birliği mirasçısı Rusya'yı seçti. Ukrayna'nın NATO'ya katılma hedef belirlemesinin ardından Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ve Batı'nın ülkeye desteği, uzun savaşın müzakerelerle bitmesi kapısını kapatmış, savaşın sona ermesine giden yolları çıkmaza sokmuştur. Diğer bir deyişle, NATO ve ABD'nin Moskova'ya yönelik yapıcı olmayan kavgacı tavırları ve güvenlik talepleri, Rusya'nın Avrupa'da NATO ile askeri çatışmasını artırmıştır.
Son yıllarda Washington ve NATO, Rusya'nın Avrupa'ya yönelik tehdidini defalarca vurguladılar, ancak gerçek şu ki NATO, son yirmi yılda doğuya doğru genişleme politikasının bir parçası olarak Orta ve Doğu Avrupa'ya ve ardından Balkanlar'a el koymaya çalıştı ve bunun için büyük çaba sarf etti. Batı Rusya'nın komşularının da NATO'ya üyeliğini ciddi bir şekilde istiyor. Aslında ABD liderliğindeki NATO'nun önemli hedeflerinden biri Rusya'nın tam kontrol altına alınması ve aslında kuşatılmasıdır. NATO'nun gelişmesi ve giderek daha fazla Avrupa ülkesinin ve komşularının üyeliği Batı'nın hedefleri arasında yer alıyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Terrace da "NATO'nun açık kapı politikasınının zaruri olduğunu" vurgulayarak " bugünkü meselemiz küresel bir NATO'ya odaklanmamızdır. Çünkü bu durum Avrupa güvenliğini temin edebileceği gibi Hint-Pasifik okyanusu böglesinin güvenliğini de korumaya yardımcı olacaktır. "
Aslında ABD liderliğindeki NATO, Çin ve Rusya'ya karşı etki alanını genişletmeye ve politikalarını derinleştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda, ABD liderliğindeki Avrupa ülkeleri artık müdahaleci ve yayılmacı politikalarını sürdürmeye kararlı olduklarından, Ukrayna savaşı artık NATO yayılmacılığının önünü açmıştır. Eski ABD istihbaratı ve askeri yetkililerinin de kabul ettiği gibi, Ukrayna'da ABD casuslarının varlığı ABD'nin Rusya ile bir vekalet savaşında olduğu anlamına geliyor. Putin ise bizzat "NATO, Soğuk Savaş'ın bir kalıntısıdır ve Moskova bu örgütü ABD politikasını uygulamak için bir araç olarak görüyor" dedi.
NATO liderleri şimdi de örgütün politikalarını belirlemek için İspanya'da toplanmış durumdalar. NATO liderlerinin Madrid'deki mevcut toplantısında, askeri ittifak başkanı Jens Stoltenberg şunları vurguladı: "NATO, savaş sürdüğü sürece Ukrayna'yı destekleyecektir. İsveç ve Finlandiya'nın üyelik hazırlıkları da sağlanmaktadır."
NATO etki alanının genişlemesini vurguluyor, ancak pratikte bu örgütün genişlemesi isteği, durumu Avrupa'nın aleyhine değiştirecek. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, "NATO üyeleri 'Soğuk Savaş' atmosferinde ve zihniyetinde hareket ediyor. Bölgede ve tüm dünyada durumu karıştırmamalılar. " dedi.
Görünen o ki, Avrupa'nın şu anki politikası, NATO'nun dünyaya yayılması ve diğer ülkelerde kontrol ve müdahaleden çok savaşma yönünde. Böyle bir politika ise muhakkak Avrupa'ya da büyük zarar verecektir.