Tunus cumhurbaşkanının Anayasa'daki yanlışlara itiraf etmesi
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeni Anayasayı referanduma sunma yönündeki politikasına yönelik itirazların artmasıyla sonunda muhalefetin istekleri karşısında geri adım atıp anayasada yer alan kimi hataların düzeltilmesi gerektiğini kabul etti.
Tunus'ta son haftalarda siyasi protestolar yoğunlaştı ve binlerce vatandaşı Cumhuraşkanının eylem ve kararlarına karşı sokaklara indi. Ülkenin siyasi ve ekonomik koşullarından memnun olmayan bu insanlar, halk hareketinin başarılarının hüsrana uğramasından endişe duyuyorlar. Geçtiğimiz günlerde Tunus sokaklarında ve cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde toplanan göstericiler, "Ey insanlar diktatörlüğe karşı devrim yapın" ve "dolandırıcılar heyeti defolsun" gibi sloganlar attı.
25 Temmuz 2021'den bu yana, Tunus Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı "Kays Said", parlamentonun yetkilerinin feshedilmesi, temsilcilerin dokunulmazlığının kaldırılması, anayasal izleme kurulunun feshedilmesi ve hükümetin görevden alınması da dahil olmak üzere bir dizi olağanüstü kararı kabul etti. Bu girişimler sadece ülkede ciddi bir siyasi çıkmaza yol açmakla kalmadı, aynı zamanda memnuniyetsizliğin kapsamını da genişletti. Said son eyleminde 25 Temmuz'da yeni Tunus anayasası için referandum yapılacağını duyurdu.
Fakat binlerce Tunuslu anayasanın değiştirilmesine karşı çıkıyor. Bu bağlamda muhalifler mevcut siyasi sürece karşı protestolarını çok sayıda miting düzenleyerek gösterdi. Muhalefete göre, Said'in eylemleri 2011 devriminin ve kıyamının kazanımlarına karşı bir darbedir. Protestocular Tunus Cumhurbaşkanı'nı ülkeyi gasp etmek ve diktatör bir hükümeti kurumsallaştırmaya çalışmakla suçluyor.
Tunus'un yeni anayasa taslağında, "Kays Said"in yetkilerindeki artış ve kapsamının genişlemesi oldukça belirgindir. Bu nedenle yeni anayasada cumhurbaşkanı hükümetin yardımıyla yürütme organının başı olacaktır. Yargıçların cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile atanması da mümkün olacak, Tunus'ta Temsilciler Meclisi ve Ulusal Konsey adı altında iki yasama meclisi oluşturulacak, yasalar ise Meclis tarafından onaylanması halinde ardından da cumhurbaşkanı tarafından onaylanacaktır.
Tunus El Nehda hareketinin liderlerinden Emad Al-Hamiri, ülkenin yeni anayasa taslağını "gülünç" bir önlem olarak, devrimci harekete bir başka sert darbe olduğunu vurguladı. Tunuslu muhalefet lideri, "Bu taslak, Tunus anayasasını, Tunus'un devrik cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali devrilmeden önceki devlete götürecek." dedi.
Ancak Kays Said, halkın istekleri ne olursa olsun, reformların doğruluğunu savunuyor ve doğal olarak yapılması halinde Tunus halkının çoğunluğunun görüşünü yansıtmayan bir anayasa referandumu yapılması konusunda ısrar ediyor. El Nehda da dahil olmak üzere bazı Tunus muhalefet partileri, referandumun boykot edilmesi çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü gibi uluslararası kuruluşlar bile Tunus'un yeni anayasasını yanlış buldular. Uluslararası Af Örgütü, Tunus'un yeni anayasa taslağını şiddetle eleştirerek bu taslağın insan haklarının güvencelerini zayıflattığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü Batı Asya ve Kuzey Afrika bölge ofisi müdürü Hebe Merayıf bu hususta şöyle diyor: "Tunus'un yeni anayasa taslağı, bağımsız ve tarafsız faaliyetler için gerekli garantileri sağlamıyor ve yetkililerin yargılanması için izleme mekanizmasını yok ediyor"
Bu eleştirilere tepki olarak Cumhurbaşkanı, Tunus'un yeni anayasa taslağının devrimci bir ruhu ifade ederek kesinlikle hiçbir hak ve özgürlük ihlali olmadığını iddia ediyor.
Ancak Tunus'ta siyasi krizi yoğunlaşırken protestolar da devam ediyor. Halk kıyamının kazanımlarını tehlikede gören halk, referandumun iptal edilmesini veya mevcut taslağın değiştirilmesini talep ediyor. Bu koşullar, Said'in nihayet anayasa taslağındaki bazı hataları itiraf ederek kabul etmesine ve değiştirileceğini belirtmesine neden oldu. Ancak bu değişikliklerin hangi şekilde yapılacağı da önemli ve Tunus vatandaşlarının beğenisini kazanıp kazanmayacağı da muamma gibi duruyor./