Bolton'un farklı ülkelerde darbe planlama ve yapmayı kabul etmesi
Beyaz Saray'ın eski ulusal güvenlik danışmanı "John Bolton", diğer ülkelere karşı darbe planlama ve uygulama iddialarını kabul etti. Trump'ın 6 Ocak 2021 darbesi suçlamasını reddederken, "Amerika'da değil, başka yerlerde darbelerin tasarlanmasına yardımcı olmuş biri olarak bu eylemin çok emek gerektirdiğini söylemeliyim." dedi.
Bolton, Trump'ın seçim sahtekarlığı meselesinin eyaletlere havale edilmesi ve seçimin sonucunu değiştirmeye çalışması için daha fazla zaman kazanmak amacıyla isyancıları Kongre binasına gönderme niyetini değerlendirdi.
2018-2019 yılları arasında Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, çeşitli darbelere karışırken, görev süresi boyunca ABD'nin başta dünyanın birçok ülkesine yönelik müdahaleci ve düşmanca politikalarını desteklediği başta da Latin Amerika ve Batı Asya ülkelerindeki bu faaliyetleri yoğunlaştırdığı sırada geliyor.
ABD'nin İran ve Kuzey Kore'ye saldırı fikrininin destekçileri arasında yer alan Bolton, ABD'nin Irak'ı işgalinde de etkili bir faktör oldu. Görevleri sırasında Amerika Birleşik Devletleri'nin İran ve Venezuela, Bolivya ve Küba dahil Latin Amerika ülkelerine karşı azami baskı politikasını da başlatanlardan oldu. Bolton, Küba'yı Venezuela ve Nikaragua ile birlikte sözde "tiranlık troykası" olarak adlandırdı ve bu üç ülkeye yönelik baskı ve yaptırımları artıracağını açıkladı.
Darbe tasarlamak, ABD karşıtlarını ortadan kaldırmak için her zaman ABD politikalarından biri olmasına rağmen, Trump döneminde ve John Bolton ve Mike Pompeo gibi kişilerin Dışişleri Bakanı olması nedeniyle, bu darbeler özellikle Latin Amerika'd" daha ciddi bir şekilde takip edildi. Amerika ülkeleri ve Küba üzerindeki baskıları da artırıldığı iyice görüldü.
Bolivya darbesi, ardından 'Eva Morales'in Bolivya cumhurbaşkanlığından istifa etmesi bu müdahalelerden biriydi. Morales, Eylül 2018'de istifa etmeden önce BM Güvenlik Konseyi toplantısında ABD Başkanı'na, eğer ABD demokrasiyi destekliyorsa neden darbeleri finanse etti ve diktatörleri destekledi?' itirazında bulunmuştu.
Morales'in ifadeleri, Washington'dan farklı ülkelerde mali ve askeri destek ve darbe yapma planları ile ilgiliydi. Amerika Venezuela'da olduğu gibi darbecileri destekleyerek Nicolas Maduro'nun solcu hükümetini devirmeye çalıştı. Bolton, Washington-Karakas ilişkilerindeki ciddi krizde ve Juan Guaido'nun Venezuela'nın geçici başkanı olarak tanıtılmasında ilk kişiydi. Guaido'yu destekledikten ve Washington'un müttefiklerinin desteğini arkasına aldıktan sonra, Venezuela'yı tüm seçeneklerin masada olduğu konusunda tekrar tehdit etti ve hatta ABD'nin askeri müdahale seçeneğini gündeme getirdi.
Bolton'un Latin Amerika'daki savaş çığırtkanlığı politikaları öyleydi ki, görevden alınmasıyla dönemin Venezuela Sanayi Bakanı Tariq Al-Aisami, onu Venezuela halkına çok fazla zarar veren "en büyük yalancı" olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: " Bu tarihsel gerçek, savaşın canavarını yok etti! Gelecek bize ait."
Aslında, Bolton'un tüm çabalarına rağmen, Madoro'nun solcu hükümeti darbeyi engellemeyi ve çeşitli engellerin ve ağır ABD yaptırımlarının üstesinden gelmeyi başardı.
Şimdi de Bolton, farklı ülkelerde darbelerin tasarlanması ve desteklenmesi için itirafta bulunmakla kalmadı, aynı zamanda Trump'ın 6 Ocak 2021'de Kongre'ye saldırması konusunda darbe yapmakta başarısız kaldığını söyledi. Kongre'ye yönelik saldırının konusu hala açık bir dava ve Bolton'un bile farklı ülkelerde darbeler planlandığını kabul ederek bu durumu meşrulaştırmaya çalıştığı Amerikan demokrasisi iddiasının yüz karası sayılacaktır.