Biden ve Putin'in Batı Asya gezisi arasındaki farklar
(last modified Tue, 19 Jul 2022 02:47:58 GMT )
Temmuz 19, 2022 05:47 Europe/Istanbul
  • Biden ve Putin'in Batı Asya gezisi arasındaki farklar

Biden'ın işgal altındaki topraklar ve Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Vladimir Putin yarın Tahran'ı ziyaret edecek. Biden ile Putin'in bölgeye yaptığı gezinin hedef ve öncelikleri arasında bariz farklar göze çarpıyor.

Biden'ın bölge ziyareti ile Putin ve Erdoğan'ın İran ziyareti arasında büyük bir fark var. Her şeyden önce Biden, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden kurmak ve bu ülkeyi petrol üretimini artırmaya ikna etmek, Suudilerin Siyonist rejimle ilişkilerini derinleştirmek ve ayrıca İran karşıtı bir konsensüs yaratmak amacıyla işgal altındaki topraklara ve Suudi Arabistan'a gitti, ancak Putin  Suriye ile ilgili Astana süreci, ayrıca İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkileri pekiştirmek için Tahran'ı ziyaret ediyor. Her iki ülkeye yönelik Batı ve özellikle Amerika yaptırımları, İran ve Rusya'yı ilişkileri güçlendirmeye iten ortak bir faktördür.

Bir diğer konu da Biden'ın işgal altındaki topraklara ve Suudi Arabistan'a seyahat etme hedeflerinden birinin petrol fiyatını düşürerek Rusya'ya daha fazla baskı yapmaktı. Buna karşı Vladimir Putin'in Tahran ziyaretinin ana hedeflerinden biri, Ukrayna'daki savaşın baskısı altında kalmaması ve Amerika'nın onu tecrit etme politikasının işe yaramaması, bunun yerine ABD ile rekabet etmeye devam etmesidir. Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Vladimir Putin ikinci kez Rusya'yı diğer ülkeleri ziyaret etmek için terk ediyor. Bir aydan kısa bir süre önce Hazar Denizi ülkeleri zirvesine katılmak için Aşkabat'a ve oradan Tacikistan'a gitti. Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Tahran'ı ikinci seyahatinin maksadı olarak seçmesi, Batı'ya Putin'in  sadece tecrit edilmekle kalmadığını aynı zamanda Batı Asya'daki yeni süper güç rekabetinden geri adım atmamak için doğu cephesindeki konumunu güçlendirmeye çalıştığı mesajını iletiyor.

 

Aslında  Biden, bölgeyi ziyaret ederek ve ABD'nin Batı Asya'dan çekilmeyeceğini açıklayarak Rusya ve Çin'in bölgede nüfuzunu artırmasını engellemeye çalışırken, Putin Tahran'ı ziyaret edip Recep Tayyip Erdoğan ile olası bir görüşme gerçekleştirmekle bölge ülkeleriyle ilişkilerini artıracağını gösteriyor. Erdoğan, Moskova'nın Ukrayna'daki özel askeri operasyonunun başlamasından bu yana Rusya Devlet Başkanı ile ilk yüz yüze görüşmesini Tahran ziyareti sırasında gerçekleştirebilir. Bu görüşme, Ankara-Moskova ilişkilerinde son aylarda yaşanan soğukluğu azaltabilir.

Bir diğer önemli konu ise Biden'ın ziyareti sırasında bölgede "dönüşüm" ve "iki kutuplulaşma" peşinde olması, bölge ülkelerinden olumsuz yanıtla karşılaştı. Başka bir ifade ile  bölge ülkelerinin gerçekçi yaklaşımı ve özellikle Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan'ın "Arap NATO'sunun nereden geldiğini bilmiyorum" yorumu, Amerika'nın tekrarlanan İranofobi projesinin başarısız olduğunu gösteriyor. BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve Irak, İran'a karşı hiçbir koalisyona katılmayacaklarını ve ilişkileri geliştirmeye çalışacaklarını açıkça ifade ettiler. Bu nedenle Amerikalı analistler bile Biden'ın bölgeye yaptığı gezinin büyük bir hata olduğuna ve başarısız kaldığına inanıyor. Oysa Putin, Tahran ziyareti sırasında bölgedeki diğer ülkelerle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, bölgedeki hiçbir ülkeye ve ikiliğe karşı bir koalisyon aramıyor ve sadece Rusya ile İran İslam Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkileri sağlamlaştırılmasını hedefliyor.