Muhammed bin Selman'ın Fransa ziyareti ve insan haklarının gözardı edilmesi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, 28 Temmuz'da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sıcak karşılamasıyla Paris'e gitti.

Geçen Çarşamba günü, Bin Salman 2018'den bu yana ilk kez bir Avrupa ülkesine girdi. Yunanistan Başbakanı, Suudi Veliaht Prensi ağırladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Perşembe günü Paris'te Muhammed bin Salman'ı sıcak bir şekilde karşıladı. Bu, Bin Salman ve Macron arasında bir yıldan kısa bir süre içinde gerçekleşen ikinci görüşmeydi. Fransa Cumhurbaşkanı, Muhammed bin Salman ile görüşmek üzere Aralık 2021'de Suudi Arabistan'a gitmişti. Perşembe günü Paris'e yaptığı gezide bin Salman, dünyanın en pahalı evi olduğu söylenen Paris'in çevresindeki lüks sarayına gitti.

İki hafta önce ABD Başkanı Joe Biden'in Cidde ziyareti ve Suudi veliaht prens ile yaptığı ikili görüşme, Muhammed bin Salman'ın Avrupa seyahatlerinin başlangıç ​​noktası oldu. Reuters haber ajansı da dahil olmak üzere uluslararası medya, Macron'un Muhammed bin Salman ile görüşmesini Batılı ülkelerin Ukrayna'daki savaşın ortasında ana petrol üreticisi ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın desteğini kazanma ve arkasına alma çabalarının bir parçası olarak değerlendirdi.

Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri, ABD ile birlikte Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının enerji sonuçlarını yönetmeye çalışıyor. Ukrayna'ya yapılan saldırının ardından Rusya, Batılı ülkelerin yaptırımları ve Ukrayna'ya verdikleri destek nedeniyle Avrupa'ya gaz göndermeyi durdurdu. Fransa Başbakanı da Muhammed bin Selman'ın Paris ziyareti hakkında Suudi Veliaht Prensi ile petrol konusunu görüşeceğini söyledi.

Muhammed bin Selman'ın Paris gezisinde petrolün yanı sıra Fransa'nın ekonomik ve sosyal koşulları da önemli bir etken. Fransa'da %10'un üzerindeki enflasyon ve sonbahar ve kış aylarında ciddi yakıt sıkıntısı korkusu Fransa cumhurbaşkanının ciddi endişeleri arasında yer alıyor. Fransa, Suudi Arabistan'ın en büyük silah ihracatçıları arasında da yer alıyor.

Bin Salman'ın Fransa ziyareti, 2018'de Cemal Kaşıkçı cinayetinde Bin Salman'ın rolünü görmezden geldiği için insan hakları çevreleri tarafından eleştirildi, bu eleştiri Fransız makamlarının bu hususu dikkate almadığı ve hatta Fransız polisinin Bin Salman'a karşı herhangi bir gösteri yapılmasını engellediği bir sırada gerçekleşti.

Yeşiller Partisi lideri ve Avrupa Parlamentosu üyesi Yannick Jado, Twitter'da şunları yazdı: "Gazeteci Kaşıkçı'nın parçalanmış cesedi Macron ve Muhammed bin Salman'ın yemek menüsünde mi? İklim kaosu mu? Barış ve insan hakları mı? Gezegenin kaynaklarının tükendiği gün mü menüde? Hayır değil! [sadece] petrol ve silahlar bu menüde! Olmaması gereken şeyler."

Bazı medya organları da Macron'un Paris'te Bin Salman'ı sıcak karşılamasını tanımlarken " unutulmuş insan hakları" terimini kullandı.

Önemli olan konu şu ki, Bin Selman'ın Fransa ziyareti, Muhammed bin Selman'ı dünya arenasına kabul ettirme ve Batı'nın sözde insan haklarını geride bırakma sürecinin yeni turunu tamamlıyor. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Twitter'da şunları yazdı: "Bu cani prensin itibarını ABD'de olduğu gibi Fransa'da da geri getirmek gerçekçi bir politika olarak haklı çıkarılacaktır, ancak gerçekte hakim olan durum dilenmektir.  Gerçeklerle yüzleşelim."

France 24 kanalı da bu konuda Bin Salman'ın Fransa ziyaretinin Suudi Arabistan'ın veliaht prensini uluslararası arenada kabul etmenin en yeni adımı olarak kabul edildiğini ve ondan önce ABD Başkanı Joe Biden'ın, bu ayın başlarında onunla Riyad'da bir araya geldiğini ve kabul ettirme sürecinin ilk adımını attığını yazdı.