ABD'nin kışkırtıcı girişimlerine karşı Rusya'dan Çin'e destek
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya'nın Çin'in egemenliği ve toprak bütünlüğünü kuvvetle desteklediğini belirterek, hiç bir ülkenin Tayvan meselesini zan altında bırakma veya kışkırtıcı girişimde bulunma hakkına sahip olmadığını vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dün, Moskova'nın Tayvan konusunda "Birleşik Çin"i desteklediğini belirterek, Moskova'nın Tayvan konusunda durumun kötüleşmesi için her hangi bir kışkırtıcı eylemin yapılmamasını temenni ettiğini ifade etti. Lavrov, Rusya'nın Çin'in birleşik kalmasına ilişkin tutumunda hiçbir değişiklik olmadığına temasla, ABD'nin söylemi ile eyleminin farklı olduğunu kaydetti.
Bu açıklamalar, Rusya ile Çin'in yakın ilişkilerini ortaya koymakta. Buna ilaveten Rusya ile Çin'in ABD'nin kışkırtıcı eylemine karşı koymak için ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Moskova ve Pekin'in ilişkileri, Ukrayna savaşının başlamasından beri daha da pekişmiş ve Çin'in Rusya'nın Ukrayna'daki özel operasyonunu eleştirmekten kaçınmıştır. Pekin ayrıca, ABD ve NATO'yu Moskova'ya karşı kışkırtıcı girişimleri ve yaptırımları ayrıca Ukrayna'yı NATO'ya alma çabalarını kınamıştır.
Öte yandan Moskova'nın Çin'i ABD'nin kışkırtıcı girişimleri karşısında tam olarak desteklemesi, iki ülkenin ABD'nin liderliğindeki Batı'nın gerek Tayvan, gerekse Ukrayna konusundaki sultacı ve müdahaleci girişimlerine karşı koyma noktasındaki ortak tutum ve menfaatlerini gösteriyor. Aslında, Moskova ve Pekin, mevcut durumda, ABD'nin Tayvan ve Ukrayna'ya yönelik kışkırtıcı ve agresif girişimleriyle karşı karşıya kalmaktalar.
ABD, Rusya'ya karşı Kiev yönetimine hiç görülmemiş şekilde silah yardımında bulunup, Ukrayna'da yıkıcı savaşın sürmesine yol açmakta. Biden yönetimi bu tür girişimlerden, Rusya'ya özellikle askeri gücünü zayıflatmakta olup, bunun için de Moskova'ya karşı en ağır yaptırımları uygulamaktalar.
Bu girişimler, Washington'un Rusya'nın uluslararası bir güçten bölgesel bir güce dönüştürüp, konumunu zayıflatmak ve uluslararası konulardaki rolü hafifletmek içindir.
Çin ile ilgili olarak da, ABD, Tayvan konusunda Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyaretinin gündeme getirilmesi, çeşitli Amerikan silahlarının bu ülkeye satılması, Amerikan savaş gemisinin Tayvan'a sevkedilmesi gibi kışkırtı eylemleriyle, Çin'in Tavyan üzerindeki egemenliği ile ilgili eskiye dayanan iddialarına medyan okuyarak, Birleşik Çin politikasını sorgulatmaktadır. Bu durum, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping başta olmak üzere üst düzey Çinli yetkililerin uyarısı ve tepkilerine yol açmıştır.
Xi Jinping son sıralarda ABD Başkanı Jeo Biden ile telefonda yaptığı görüşmede, Pelosi'nin Tayvan'ı ziyarette bulunmasının ateş ile oynamak olduğunu belirtti.
Pekin'in Washington'u sık sık uyarmasına rağmen ancak Biden yönetimi, izlediği politikaları ve eylemleriyle, Çin'in iç işlerine daha fazla karışma ve bu ülkeyi İndo-pasifik bölgesinde çeşitli ittifaklar kurmakla kuşatma ve kontrol altına alma peşinde olduğunu göstermekte. Bu mesele, Rusya ile Çin'in ABD'nin girişimlerine ortak şekilde karşı koymak için askeri ilişkilerinin gelişmesine ve Pekin'in Washington'un kışkırtıcı eylemlerine kararlı şekilde tepki göstermesine yol açacaktır. Bundan önce Rusya ve Çin, Asya-Pasifik bölgesinde ortak tatbikatlar ve devriyelerle, ABD ve müttefiklerinin hasmane girişimlerine karşı olduklarına vurgu yapmıştır./