Rusya'ya yönelik doğalgaz yaptırımlarının etkisizliğine dair itiraflar
Avusturya şansölyesi Karl Nehmer AB tarafından Rus doğalgazına yönelik yaptırımın AB ülkelerinin Rusya enerjisine bağlığından dolayı mümkün değil.
Avusturya şansölyesi Karl Nehmer Almanya ve Avusturya'nın Rus doğalgazına bağımlılığının AB'nin bu işe karışmasını imkansız kıldığını çünkü bu durumun Almanya ve Avusturya ekonomisine de etki yapacağını işsizlik oranını da iyice arttıracağını belirtti. Nehmer ayrıca AB'nin enerji alımı için ortak mekanizma oluşturulmasındaki gecikmeyi de eleştirdi.
Avusturya Şansölyesi ile düzenlediği basın toplantısında Avrupa Birliği'nin Rusya'ya yönelik stratejisinin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise, Moskova'nın yaptırımlarla istikrarsızlaştırılamayacağını ve barış için adımlar atılmazsa Birliğin savaş ekonomisi ile karşı karşıya kalabileceği konusunda uyardı. Macaristan Başbakanı, ekonomik durgunluk olması durumunda bunun işsizlik oranını artıracağını ve bunun ekonomik ve siyasi istikrar açısından Avrupa'yı ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakacağı konusunda uyardı.
Avusturya ve Macaristan başkanlarının Rus gazına ambargo koymanın imkansız olduğunu kabul etmesi ve Moskova'ya yönelik yeni bir politika benimseme ihtiyacı vurgusu, Avrupa'nın kendi enerjisine, yani Rusya gazına ambargo uygulamaya çalışarak bu yönde baskı yapmadaki başarısızlığını ve bu politikayı gözden geçirme ihtiyacını göstermektedir. Aslında Avrupa Birliği, dış gerçeklere ve ihtiyaçlara dikkat etmeyerek, Rusya'ya yönelik yaptırımların kapsamını enerji sektörüne genişletmek için sürekli çaba sarf eden Amerika'ya uymuştur. Ancak Rusya'dan gaz ithalatının hikayesi tamamen farklı. Avrupa Birliği'nin üst düzey yetkililerinin ve bazı Avrupalı liderlerin, geçtiğimiz günlerde bu bağımlılığı 8 ay içinde %15 oranında azaltma planı şeklinde sunulan Rus gazına olan bağımlılığın azaltılması gerektiği yönündeki iddialarına rağmen, ancak bunun pek mümkün olmayacağı ortada. Avrupa ülkelerinin istatistikleri ve bağımlılık düzeyi Rusya'dan gelen gazın kesilmesi halinde bu ülkelerde feci ekonomik ve sosyal etkileri olabileceğini gösteriyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın ülkeye gaz ihracatının kesilmesi durumunda Almanya'da toplumsal huzursuzluklar ve kaoslar çıkma konusunda uyardı. Bu, Avusturya Başbakanı'nın da teyit ettiği bir konu. Ayrıca, Rusya'ya karşı bir silah olarak yaptırım uygulanmasının etkinliği, Macaristan Başbakanı da dahil olmak üzere bazı Avrupalı liderler tarafından bile sorgulanmıştır. Bu konu, Washington'un Brüksel'in Rus gaz ambargosunu uygulamaktan çekilmesi konusundaki endişesini artırdı. Biden hükümeti, Rus petrolünün, gazının ve enerjisinin Avrupa'ya arzındaki azalmanın neden olduğu gaz eksikliğinin Moskova'ya karşı transatlantik ittifakını zayıflatabileceğinden her zamankinden daha fazla hissetmeye başladı. Avrupa'ya ihraç edilen gaz miktarının azalması Avrupa'da gaz kıtlığına ve gaz fiyatlarında keskin bir artışa neden olmuş ve Avrupa'yı enerji krizi ile karşı karşıya bırakmıştır.
Öte yandan, Şubat 2022'de Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana, Batı'nın Rusya'ya yaptırım uygulama ve Ukrayna'nın bu savaştaki zaferi için devasa askeri yardım ve silah sağlama stratejisi her zamankinden daha fazla sorgulanıyor. Batılılar, Rusya'ya karşı kapsamlı ve felç edici yaptırımlarla, öte yandan Ukrayna ordusunu mümkün olduğunca güçlendirerek Rusya ekonomisini çöktürmeye çalışıp bunun sonucunda savaş makinesini etkisizleştirebilecekleri görüşündeler. Ancak, Ukrayna ordusunun büyük kayıp ve yenilgileri ve Rusya'ya karşı sürekli geri çekilmesi , özellikle doğu Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk bölgelerinde bu fikri baltalıyor. Orban ise, "Ukrayna bu savaşı kazanamaz ve NATO'nun Ukraynalıları eğitim ve silahlarla destekleme stratejileri "şimdiye kadar zafere götürmediğini gösterdi" diyor.