Rusya'nın yaptırımlar sonrası güçlenmesi ve Avrupa'nın parçalanması
(last modified Mon, 01 Aug 2022 05:04:34 GMT )
Ağustos 01, 2022 08:04 Europe/Istanbul
  • Rusya'nın yaptırımlar sonrası güçlenmesi ve Avrupa'nın parçalanması

Ukrayna savaşının başlamasının üzerinden beş ay geçmesine rağmen ve Rusya'ya karşı eşi benzeri görülmemiş geniş çaplı yaptırımların uygulanmasına rağmen, mevcutta koşullar ve deliller  Batı'nın Rusya'yı zayıflatamadığını ve tam tersi kendi içerisinde parçalanmalara maruz kaldıklarını gösteriyor. 

Bu bağlamda Guardian gazetesi, Batı'nın Rusya'ya yönelik eylemlerinin tam tersi sonuçlar doğurduğunu belirten bir yazısında, Avrupa ve Amerika'nın yaptırımlarını dünyanın mevcut tarihindeki en yanlış düşünülmüş politikalardan biri olarak değerlendirdi ve şunları yazdı:" Putin her zamankinden daha güçlü hale geldi. Rusya'ya yönelik yaptırımların başarısız olduğunu gösteren birçok kanıta rağmen, Batılı liderlerin hiçbiri yaptırımları sorgulamaya cesaret edemedi. Çünkü başarısızlığı kabul etmek, hatta hayal etmek bile kutsala hakaret sayılırdı. "

Rusya'ya yönelik ekonomik, siyasi ve diplomatik yaptırım kampanyasının açıklanmasının ardından Batılılar için bu acı ve ağır itiraf, Batı hegemonyasının  başarısızlığını ve ABD için büyük mali yük getiren silah yatırımlarına rağmen bu sürecin hedeflerine ulaşamadığı anlamına geliyor. Ukrayna yararına olmayan bir süreçten bahsedilmektedir. Bu konunun bu şekilde ortaya çıkması , Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Rusya ile çatışmaların ön cephesi olan bu ülkenin doğusundaki Donetsk'ten askeri güçlerin yanı sıra sivilleri tahliye etme ve geri çekme emri ile daha da kristalleşti.  ABD ve müttefiklerinin Himars füze sistemi ve diğer silah türleri gibi milyarlarca dolarlık silah yardımına rağmen, bir yanda Ukrayna ordusunun ağır zayiatı, diğer yanda Rus ordusunun ateş gücü, Ukrayna kuvvetlerinin direniş gücünün kırılmasına yol açmıştır. 

Bu arada Batılılar, Rusya'ya karşı sakat bırakan yaptırımlarla Rus ekonomisini hızla yok edebilecekleri ve bunun sonucunda, silah üretimi de dahil olmak üzere bu ülkenin askeri sektörünün yanı sıra Ukrayna'da konuşlu Rus kuvvetlerinin, darboğazlar ve sınırlamalarla karşılaşacağını, şiddetli çatışmalarla karşı karşıya kalacaklarını ve bunun sonucunda bu ülkedeki savaş cephelerinde güç dengesini Ukrayna kuvvetleri lehine kuracaklarını düşünüyorlardı. Ancak durum onların istedikleri gibi olmadı. 

 

Bununla birlikte, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'in talimatlarına ve emirlerine göre, doğalgazın ruble olarak satılacağı ilan edilerek, Rusya,  ulusal para biriminin değerini euro ve dolar karşısında hızla yükseltmeyi başardı ve Batı'nın yaptırım uyguladığı diğer ülkelerin tecrübelerinden yola çıkarak, bu yaptırımları aşamalı olarak aşmanın yollarını bulmaya çalıştı. Sonuç olarak, Rusya artık ekonomik olarak istikrarlı bir konumdadır ve müttefikleriyle yakın iletişim kurarak yaptırımların şartlarını ve sınırlamalarını aşmayı başarmıştır. Rusya'nın para birimi olan ruble, bu yıl dünyanın en güçlü para birimlerinden biri haline geldi ve Ocak 2022'den bu yana yaklaşık %50 güçlendi.

 

Zaman içinde netleşen bir diğer konu da, özellikle ülkenin gaz ambargosu bağlamında Rusya ile nasıl başa çıkılacağına dair Avrupa'daki kararsızlık. Ukrayna savaşının başlangıcında, Rusya'ya karşı yaptırım uygulama alanında Avrupa Birliği içinde bir miktar uyum olmasına rağmen, ancak zamanın geçmesi ve Avrupa ülkelerinin ekonomik sıkıntıları ve toplumlarının itiraz etme korkuları nedeniyle oluşan zaafların ve zafiyetlerin ortaya çıkmasıyla birlikte Rus yaptırımları ile ilgili koordinasyon da zayıfladı.  Bu bağlamda, Macaristan ve Avusturya tarafından Rus gaz ambargosu ciddi şekilde eleştirildi ve Avrupa birliği açıkça sorgulandı.

Financial Times dergisindeki yazısında Guy Chazan şöyle yazıyor: "Ukrayna'ya yönelik saldırı nedeniyle Rusya'nın önünde AB'nin birliği dağılabilir."  

Kışın artan yaşam maliyetleri, enflasyon ve enerji kaynaklı sorunlar Avrupa ülkeleri arasında Rusya'ya karşı birlik kaybına neden olacak faktörler arasında yer alıyor. AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarının bu ülke üzerinde önemli etkileri olabileceği söylense de, Avrupa ülkeleri , ekonomilerinin ve vatandaşlarının bu yaptırımlar için ağır bir bedel ödemesinden endişe duyuyor. İstatistikler, Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'nın ekonomik büyümesinin 2022'nin ikinci çeyreğinde durduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği'ndeki enerji taşıyıcılarının oranları %40 arttı ve uzmanlar zorlu kış için bu eğilimin büyük bir sorun olacağını tahmin ediyor.