Rusya'nın AB'nin tahakküme dayalı Viyana müzakerelerine yönelik yaklaşımını eleştirmesi
Rusya dışişleri bakanlığı Perşembe günü AB'nin Viyana'da yaptırımları kaldırma müzakerelerinde önerilen metnin kabul edilmesi dışında seçenek olmadığını ve bu önerinin reddedilmesi halinde müzakerelerin yenilgiye uğrayacağı iddiasına tepki gösterdi. Bu bağlamda Rusya dışişleri bakanlığı sözcü yardımcısı İvan Neçayev, Rusya'nın ültimatom verme ve son tarih belirleme tavrının bu kadar hassas bir dönemde işe yaramayacağını belirttiğini vurguladı.
Rusya'nın Viyana merkezli uluslararası kuruluşlardaki temsilcisi Mihail Ulyanov da Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına atıfta bulunarak, Avrupa Birliği yetkililerinin İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması müzakerelerine ilişkin tavrını eleştirdi ve şu ifadelere yer verdi: " AB sözcüsünün taraflara verdiği mesajdan ya mevcut metni kabul etme ya da görüşmelerin başarısız olduğunu kabul etme seçeneğiyle karşı karşıya olunduğunu anlamak mümkün. Ancak Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP Komisyonu, AB koordinatörünün bu tür açıklamalar yapmasına izin vermedi."
Viyana'da son dönemde yapılan müzakerelerde, Batı medyasının nihai metni olarak anılan metinde Viyana müzakerelerinde Avrupa Birliği'nin koordinatörü Enrique Mora tarafından çeşitli önerilerde bulunuldu. Batı medyası, söz konusu metnin "nihai ve müzakere edilemez" niteliğini vurgulamış ve söz konusu taslağın diyalog taraflarının karar vermesinde temel oluşturduğunu iddia etmiştir.
Rusya'nın, Avrupa Birliği'nin Viyana'daki yaptırımların kaldırılması müzakerelerine yönelik yaklaşımını, AB'nin tehdit edici bir dille konuşan ve müzakerelerin taraflarına görünüşte bir ültimatom veren, ancak aslında İran'a bir ültimatom veren yaklaşımına yönelik açık eleştirisi, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere Avrupalıların ve Avrupa troykasının, yani 4+1 grubuna üye olan üç ülke olan Almanya, İngiltere ve Fransa'nın aslında Amerikan sahasında oynadığını da gösteriyor. Özellikle Viyana'daki son müzakerelerin sona ermesinden sonra Washington, İran'la anlaşmaya hazır olduğunu iddia etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Perşembe gecesi şöyle iddia etti:" İran ile Viyana'da müzakere edilen nükleer anlaşmaya derhal dönmeye hazırız." Eski Başkan Donald Trump'ın yönetimi sırasında ABD'nin nükleer anlaşmadan hukuka aykırı olarak çekilmesini görmezden gelen bakanlık, İran'ın üzerinde anlaşmaya varılan konuları aşan konulardan vazgeçmesi gerektiğini iddia etti halbuki İran talep edilen içeriğin nükleer anlaşmanın dışında olmadığını duyurdu.
Batı'nın medya algı operasyonlarını ve psikolojik savaşını eleştiren İran, Avrupalıların her şeyin bittiği konusunda manevra yaptığına ve AB'nin dış politikasından sorumlu Josep Borrell'in Viyana'da eleştirilen ve değiştirilen planına AB koordinatörü Enrique Mora'nın maddelerinin eklenmesinin ardından bunun nihai plan olduğunun, İran tarafından sorgusuz sualsiz kabul edilmesinin dayatılmak istendiğini belirtmektedir.
Üst düzey İranlı yetkililer, Tahran'ın yasal taleplerinin dikkate alınması gerektiğini defalarca vurguladılar ve bu taleplerin dikkate alınmadığı her türlü anlaşmaya karşı çıktılar. Ayrıca Avrupa Troykası, Viyana'da yapılan son müzakereler sırasında, tahminler ve mantıksız talepler içeren bir açıklamada, İran'dan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetleme konuları da dahil olmak üzere sözde "gerçekçi olmayan" ve "olağanüstü" olarak nitelendirdiği taleplerden vazgeçmesini istedi.
Buna rağmen, bu tur görüşmelerde, yaptırımların kalıcı olarak kaldırılması, yaptırımların kaldırılması alanında gerekli garantilerin verilmesi ve Ajans tarafından talep edilen konular da dahil olmak üzere tartışmalı konularda İran'ın ilkeli tutum ve görüşleri ortada. Avrupa Birliği koordinatörü Enrique Mora Pazartesi günü yaptığı açıklamada tartışmalı konularda bazı önerilerde bulunduğunu söyledi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Mesajımızı Avrupalılar aracılığıyla Amerika'ya ilettik ve Amerikan tarafının gerçekçi ve pratik bir bakış açısıyla ve İran'ın haklı ve yasal taleplerini kabul ederek, İran'ın haklı ve yasal taleplerini kabul etmesini umuyoruz. Nihai metin üzerinde anlaşmaya varmak için zemini hazırlamasını bekliyoruz. "
