Britanya'nın Batı'nın Afganistan politikasının yenilgisi ile ilgili itirafı
Britanya savunma bakanı Ben Wallace Amerika ve ortaklarının Afganistan'dan rezalet dolu bir şekilde çekilişinin ve çıkışının yıldönümü arifesinde 20 yıllık Afganistan işgalinin tam bir yenilgi ile karşılaştığını duyurdu. Britanyalı makam ayrıca Afganistan'da ölen askerlerin ailelerinin de çocuklarının boşuna ve bir hiç uğruna hayatlarını kaybetmeye başladığını da söyledi.
11 Eylül 2001 olayından sonra ABD, terörle küresel mücadele bahanesiyle müdahaleci hedefleri doğrultusunda yeni politikalar belirlemişti. Bu politikalar arasında El Kaide ile küresel çatışma ve Afganistan'daki Taliban hükümetini devirme girişimi vardı. Bu bağlamda, Amerikan askeri güçleri Afganistan'ı korumak, demokrasiyi kurmak ve aynı zamanda terörle mücadele iddiasıyla 2001'den beri bu ülkede bulunuyordu. Ancak Afganistan'daki 20 yıllık askeri varlığın ardından Amerikan kuvvetleri, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'in talimatıyla Afganistan'ı aşağılanmış ve sefil bir şekilde terk etti.
Amerikan birliklerinin Afganistan'dan plansız şekilde çekilmesi birçok eleştiriye yol açtı; Özellikle aynı zamanda bu ülkede Taliban bir kez daha iktidara geldi.
Bu sırada Amerika Birleşik Devletleri, yirmi yıllık kalıcı işgal girişimi ve sözde görevi süresi boyunca insan haklarını, kadın, çocuk ve azınlık haklarını savunmanın yanı sıra güvenliği sağlamak, güvensizlikle mücadele etmek ve Afganistan'ın dünyadaki konumunu iyileştirmek gibi sloganlarla askeri varlığını her zaman haklı çıkarmaya çalışırken bunların hiçbirini gerçekleştiremedi.
Ancak Amerikan askeri güçleri Afganistan'dan ayrıldıktan sonra bunların vaatlerden başka bir şey olmadığı ortaya çıktı ve uyuşturucu kontrolü kategorisinde bile Afganistan'daki uyuşturucu üretiminin 2001 yılına göre 17 ila 40 kat arttığını gösteren raporlar ortaya çıktı. Bu da işgalin rezaletini daha da net ortaya koydu.
Ahmed Şah Mesud'un kardeşi "Ahmet Veli Mesud" bu bağlamda şunları söyledi:" ABD'nin 20 yıllık askeri varlığı boyunca, temel hiçbir şey yapılmadı ve her şey bir projeydi. Savaş, barış, devlet inşası ve seçimler, Afganistan'ı bugün aşağı doğru çeken sırf içi boş Amerikan projeleriydi. Amerika bu durumu izah etmeye çalışsa da Afganistan'ın işgalinin ardından şimdi de Afganistan, Taliban iktidarı ile beraber daha zor bir durumla karşı karşıyadır. "
Bu konu sadece bazı analist ve gazetecilerin değil, Amerika'nın müttefiklerinin de Afganistan'daki yenilgiyi kabul etmesine neden oldu. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, "Bütün İngiliz askerleri bunun için savaştı ve gözlerimizin önünde şimdi bu tamamen çöktü" dedi.
Daha önce, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, Amerikan ve NATO güçlerinin Afganistan'dan çekilmesini eleştirerek, bunu üzücü, tehlikeli ve gereksiz olarak nitelendirdi.
Amerika ve müttefiklerinin Afganistan'dan çekilmesinden bu yana bir yıl geçti, bu ülkedeki durum daha da kötüleşti. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi, son raporunda Afganistan'da yaklaşık 25 milyon insanın şu anda yoksulluk içinde yaşadığını ve bu yıl işgücü piyasasında 900 bin iş fırsatının daha kaybedileceğinin beklendiğini duyurdu.
Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Ramez Al-Akbarov şunları söyledi: "Bugün, üzücü gerçek şu ki, Afganistan'daki ihtiyaçlar, Afganistan'daki insani yardım aktivistlerinin müdahale kapasitesinin çok ötesinde ".
Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinin birinci yıl dönümüne denk gelen Washington'un politikalarına yönelik eleştiriler sürüyor. Aslında Afganistan'ın ABD tarafından işgali Afganistan için ölüm, yıkım, terörün yayılması, artan uyuşturucu üretimi ve uyuşturucu kaçakçılığı, yoksulluk ve işsizlikten başka bir şeyle sonuçlanmadı. Ayrıca Amerika ve müttefikleri para israfı ve öldürmekten başka bir şey de kazanmamışlardır. İngiltere'nin eski savunma bakanı "Philip Hammond"ın da dediği gibi, geçtiğimiz günlerde bu durum ABD'nin Vietnam'daki yüz kızartıcı başarısızlığını hatırlatıyor. Bu ABD'li yetkili "Vietnam olayını yeniden yaşıyoruz" dedi.