Amerika'nın Çin'in artan gücünden korkması
(last modified Sun, 21 Aug 2022 03:02:11 GMT )
Ağustos 21, 2022 06:02 Europe/Istanbul
  • Amerika'nın Çin'in artan gücünden korkması

Çin'in günden güne artan gücünden ürken ABD, gelecek haftalar ve aylarda Çin'in Tayvan adası etrafındaki askeri ve ekonomik hareketliliğine karşı harekete geçeceği vaatlerinde bulundu. Bu bağlamda ABD dışişleri bakanlığı sözcüsü Ned Price Çarşamba günü açıklamada bulundu.

Ned Price  yaptığı açıklamada, "Pekin'in statükoyu değiştirmeye yönelik devam eden çabaları karşısında barış ve istikrarı korumak için sağlam ama sakin adımlar atmaya devam edeceğiz.  Bu adımlar çok çeşitli alanları kapsıyor." dedi. Price Washington'un Pekin'in önümüzdeki haftalarda Tayvan'a karşı askeri provokasyonlara ve ekonomik taktikleri zorlamaya devam etmesinin beklendiğini iddia ederek, "uzun vadeli bir zorlukla karşı karşıya kaldığımız için önümüzdeki haftalarda ve aylarda uygulamaya geçeceğiz." dedi. 
Price şunları da söyledi: "Çin'in Tayvan çevresindeki faaliyetlerine karşı ABD'nin herhangi bir eylemi, üniter Çin politikası, ABD'nin Tayvan ile ilişkilerle ilgili yasaları ve diğer önlemlerle tutarlı olacaktır."
Washington'un Çin'in sözde provokatif eylemleriyle yüzleşmeye yönelik yeni iddiası, özellikle ABD'nin Tayvan'ı destekleme ve üniter Çin politikasını sorgulama alanındaki son birkaç aydaki olaylara bakıldığında gündeme gelirken Pekin'in sert tepkilerine neden oluyor.  ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin 2 Ağustos 2022'de Tayvan Adası'na yaptığı tartışmalı ziyaretinin Çin'in sayısız uyarısına rağmen gerçekleşmesi ardından, Çin ile ABD arasındaki tansiyon yükseldi.
Çin bu geziden hemen sonra, Amerikan büyükelçisini çağırdı ve Washington'un Pekin'in içişlerine karışma girişimlerine itiraz ettiğini duyurdu. Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor ve Birleşmiş Milletler de bu gerçeği kabul ediyor. Pekin'e göre, bu ziyaret ABD'nin Tayvan'ı 1979'dan beri bir ülke olarak tanımamasına rağmen üniter Çin politikasının ihlali olarak görülüyor.

Pekin'in son yıllardaki protestolarına rağmen özellikle mevcut hükümette Amerika'nın Tayvan adasına askeri silah satışını ve bu bölgedeki ayrılıkçı hareketlere verdiği desteği artırması, birçok önemli alanda ilişkilerin kesilmesine neden oldu.
6 Ağustos'ta Çin, Tayvan çevresinde geniş çaplı askeri tatbikatlara başladı ve 7 Ağustos'ta ABD ile askeri meseleler, sınır dışı suçlar ve uyuşturucu ve terörle mücadelede işbirliği de dahil olmak üzere birçok kritik alanda ilişkilerini kesti. Bu Pelosi'nin Tayvan gezisine misilleme olarak yapıldı.  Hatta son gelişmeler ABD-Çin ilişkilerinin son yıllardaki en kötü seviyesine inmesine neden oldu.
Şimdi Çin hükümeti Tayvan'a yönelik baskıyı sürdürme kararı alması Washington'un pasif tepkisine neden oldu. Aslında Biden hükümeti, daha önceki Amerikan müdahalelerinde olduğu gibi, Pekin'in bu sefer hoşgörülü olmak niyetinde olmadığının artık çok iyi farkında. Bu nedenle Çin de çeşitli alanlarda ABD ile ilişkilerin önemli ölçüde azaltmasının yanı sıra Tayvan'ı kuşatma politikasını benimsemiştir.
ABD ile Çin arasındaki gerilimin benzeri görülmemiş şekilde tırmanmasına rağmen Washington'un kışkırtıcı eylemlerini sürdürmekte ısrar etmesi dikkat çekicidir. Bunun açık bir örneği, Pazar günü Demokrat Senatör "Ed Marky" başkanlığındaki bir Amerikan yasa koyucu heyetinin Tayvan'a yaptığı ziyarettir.  Bu gezi, Nancy Pelosi'nin bu adaya tartışmalı ziyaretinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü "Wang Wenbin", Amerikalı senatörlerin gezisinin üniter Çin ilkesini açıkça ihlal ettiğini, Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü çiğnediğini ve Çin'e ciddi bir yanlış mesaj gönderdiğini duyurdu. 
Şimdi Çin,  ABD'nin düşmanca eylemlerine yanıt olarak çeşitli siyasi, diplomatik, güvenlik ve askeri alanlarda bir dizi eylem başlatması ABD'nin pasif tutumu sergilemesine sebep olmuştur./