Putin'in İslam ülkeleri ile işbirliğine vurgusu 
(last modified Wed, 31 Aug 2022 05:13:27 GMT )
Ağustos 31, 2022 08:13 Europe/Istanbul
  • Putin'in İslam ülkeleri ile işbirliğine vurgusu 

Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin  Rusya'nın Kazan kentinde düzenlenen uluslararası gençler konferansında  verdiği mesajında  İslami ülkeleri bu ülkenin  küresel meselelerin çözümündeki eski bir ortağı olarak adlandırdı. 

Putin bu mesajında şu ifadelere yer verdi: " İslam alemi ülkeleri  bölgesel ve küresel ajandalarda önemli meselelerin çözümünde bizim eski ortaklarımız sayılırlar. Daha adil ve demokratik dünya yapımında gösterdiğimiz çabalarımızın bir parçasıdır " 

Vladimir Putin  onlarca kişiden yüzlerce temsilcinin bu konferansa katılımına değinerek  Kazan'ın  İslam İşbirliği Teşkilatı gençler merkezi olarak seçilmesinin Rusya ile bu teşkilatın ilişkilerinin ne denli güçlendiğini gösterdiğini belirtiyor.  Putin  bu konferansın  Rusya ile İslami ülkeler arasındaki ikili ilişkileri ve güveni sağlamlaştırabileceğini de vurguladı.

Özellikle Kuzey Kafkasya'nın özerk cumhuriyetlerinde yaşayan Rusya Müslümanlarının önemli nüfusu ve bu ülkedeki diğer komşu ülkelerden Müslüman göçmen nüfusu göz önüne alındığında, Moskova, İslam'a ve bu ülkenin Müslümanlarına özel bir önem vermektedir. Rusya'nın şu anda "İslam İşbirliği Teşkilatı"nın  gözlemci üyesi olması ve Rusya'nın Kazan kentinde düzenlenen Dünya Müslüman Gençlik Konferansı'nın düzenlenmesi de Rusya Devlet Başkanı Putin gibi Moskova hükümetinin ve üst düzey yetkililerinin İslam'a yakınlaşma arzusunu gösteriyor. İslam ülkeleri ve uluslararası İslam kurumları ile ilişkileri genişletmek, İslam İşbirliği Teşkilatı'na yakınlaşmakta da geçer.  İslam İşbirliği Teşkilatı, dört kıtada 57 ülkenin üye olduğu Birleşmiş Milletler'den sonra ikinci hükümetler arası kuruluştur.

Putin'in, ülkenin Batı Asya ve Kuzey Afrika başta olmak üzere bazı İslam ülkeleriyle uzun süredir devam eden ilişkileri ve bu konudaki gelişmeleri göz önünde bulundurarak, İslam dünyası ülkelerinin Rusya'nın bölgesel ve uluslararası sorunların çözümünde eski ortağı olduğu gerçeğine atıfta bulunması son yıllarda bu bölgelerdeki hızlı siyasi, ekonomik ve güvenlik gelişmeleri ışığında değerlendirilmelidir.

 

Bunun açık bir örneği, Rusya ile İran İslam Cumhuriyeti arasında terör, özellikle de tekfirci terör gruplarıyla mücadele alanında yakın işbirliğidir.  Önce İran, Suriye'ye istişare gücü göndererek terör örgütlerine karşı savaşmaya başladı ve sonraki aşamada İran'ın Rusya ile istişareleri ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül 2015'te Rus uçaklarının ve birliklerinin Suriye'ye sevk edilmesi talimatını verdi ve ardından operasyonlara başladı. Ortak Suriye ordusu ve müttefik kuvvetleri, Suriye hükümeti için büyük zaferler kazandı ve ülkenin birçok bölgesi teröristlerin pençesinden kurtarıldı.

 

Aynı zamanda Rus hükümeti, uzun süredir aşırılıkçı unsurlar olan ve IŞİD ve El Nusra Cephesi gibi terör örgütlerine katılan Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinden çok sayıda vatandaşının Suriye'de varlığından endişe duymuş ve bir şekilde bu kesimi etkisiz hale getirmeye çalışmıştır.  Ruslara göre, Suriye ve Irak'taki tekfirci gruplarda yaklaşık 5 bin ila 7 bin  Rus vatandaşı bulunuyor ve geri dönüşleri Rusya için ciddi güvenlik riskleri yaratacaktır. Ancak Rusya ile İran arasında gerçekleştirilen ortak operasyonda bu terör unsurlarının çok büyük bir kısmı yok edildi, Suriye hükümeti de Rusya ile işbirliğinin genişletilmesine vurgu yaptı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Moskova ile sürekli koordinasyonun önemine vurgu yaparak, Suriye ve Rusya arasındaki ortak işbirliğinin Suriye'nin teröre karşı istikrarında belirleyici faktörlerden biri olduğunu söylüyor.

Aynı zamanda, Ukrayna savaşı sonrası önemli gelişmeler ve Batı yaptırımlarının artan baskısı nedeniyle Rusya, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Hindistan gibi büyük Müslüman nüfusuna sahip İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye yönelmiştir.  Bu yaklaşım, bu ülkelerle ilişkileri yeniden tanımlamayı ve geliştirmeyi, enerji politikaları alanında işbirliği yapmayı, Batı yaptırımlarını azaltmayı ve Rusya'nın ihtiyaçlarını karşılayacak yeni kaynaklar elde etmeyi ve çok kutupluluğa dayalı yeni bir uluslararası sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.