Britanya'da yeni başbakanın seçilmesi 
(last modified Thu, 08 Sep 2022 16:34:47 GMT )
Eylül 08, 2022 19:34 Europe/Istanbul
  • Britanya'da yeni başbakanın seçilmesi 

Aylarca tartışmanın ardından Liz Truss, yeni başbakan olarak muhafazakar parti tarafından seçildi ve istifa eden Boris Johnson'un yerine geçti. 

Truss, muhafazakar parti üyelerinin 57.4'lük oyuyla, bu yöntemle seçilen başbakanlar arasından  en düşük oyla, yüzde 60 altında oy olan ilk aday olarak bu göreve getirildi. 

Truss, şimdi de Boris Johnson'un yerine geçmektedir.  Johnson ise  türlü sorun, tartışma ve çalkantılı dönemin ardından  bakanları ve yardımcıları kabineden istifa ettiği bir sırada  kriz döneminde görevini terk etmeyi tercih etti. 

Johnson'un istifasının ardından genel parlamento seçimlerinin önlenmesi için Muhafazakar Parti üyeleri,  ikinci kez kendi aralarında seçim düzenledi ve yeni başbakanı seçti. 

Bu seçimler 2019'de Britanya dönem başbakanı Theresa May'in istifasının ardından düzenlenmişti ve o dönemde Johnson  92 bin kişinin oyuyla Muhafazakar parti tarafından yeni başbakan olarak tanıtılmıştı. 

Liz Truss 47 yaşında ve uzun bir siyasi geçmişe sahiptir. Bununla birlikte, farklı zamanlardaki siyasi dönüşleri ve çarkları, birçok kişinin onu güçlü fikirleri olmayan bir siyasi oportünist olarak görmesine neden oldu. Truss, 2016'daki Brexit referandumunda İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalmasından yanaydı ancak sonuçların bilinmesinin ardından bu politikanın uygulanmasının destekçilerinden biri haline geldi.

Telegraph gazetesine verdiği röportajda Truss, kendisini İngiliz siyasi durumunu değiştirmek isteyen bir asi olarak tanımlayıp, İngiltere'nin yüksek büyüme ve üretkenliğe sahip olmasını sağlamak için farklı ve cesurca hareket etmek istediğini de vurguladı. 

 

Aynı zamanda Truss'ın İngiliz tarihinin ilk kadın başbakanı Margaret Thatcher'a benzeme ve özenme çabaları da medyaya yansıdı ve gündem oldu. Ancak New York Times, Truss'un kendini Thatcher'a özendirerek  dünyaya iletmeye çalıştığı en önemli mesajın, Avrupa'nın kahramanı Thatcher'in Sovyetler Birliği'ne karşı durması gibi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e sadece onun karşı koyabileceği  fikri olduğunu ileri sürüyor. 

Northumbria Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Mathew Johnson bu konuda şöyle diyor: "Siyasete dikkat eden herkes, Truss'ın Thatcher'a benzer bir yüz ve imaj sunmaya çalıştığını görebilir. Ancak Thatcher'ın açık ve tutarlı siyasi görüşleri ve entelektüel ve siyasi yetenekleri vardı, ancak Liz Truss böyle bir görüşe sahip olmak için gerekli entelektüel yeteneğe ve bu tür gerçeklikleri şekillendirmek için gerekli siyasi yeteneğe sahip değildir. " 

Tüm bunlara rağmen şimdi  de Liz Terras iktidara gelmiş durumda ve son anketler ülke halkının yarısının Truss'ın başbakan seçilmesinden memnun olmadığını ve yüzde 67'sinin bu başbakanın kuracağı kabinesine güvenmediğini gösteriyor.  Bu bağlamda, bir grup İngiliz vatandaşı muhafazakar partinin genel merkezinin önünde toplanarak başbakanlık yarışmasını kazanmasının ardından Liz Truss'ı yuhaladı.  Pankartlardan birinde protestocular şunları yazdı: "Muhafazakar Parti'nin yalanlarından nefret ediyoruz."

İngiltere'nin mevcut sorunlarının kapsamı göz önüne alındığında, Liz Truss'un önünde, önceki herhangi bir İngiliz başbakanından daha zorlu bir yol var gibi görünüyor.