Ermenistan'ın sınırlarının değiştirilmesine Amerika'nın karşı çıkması üzerine
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı "Nancy Pelosi" Ermenistan ziyareti sırasında ülkesinin Ermenistan'ın sınırlarının değiştirilmesine karşı olduğunu açıkladı.
Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında yeni sınır çatışmaları 13 Eylül Salı günü başladı ve her iki taraf birbirini şiddeti başlatmakla suçladı. Erivan bu savaşta 135 askerini kaybettiğini, Bakü ise 79 askerini kaybettiğini açıkladı. Bu sınır çatışmaları iki gün sonra her iki tarafın da ateşkes ilan etmesiyle durdu. Şimdi siyasi süreç başlamış ama iki ülke arasındaki gerilim bitmemiştir. Bu durumda ABD Temsilciler Meclisi Başkanı "Nancy Pelosi" Erivan'a giderek ABD'nin Ermenistan sınırlarının değiştirilmesine karşı olduğunu duyurmuştur. Amerika'nın bu tutum duyurusu, Amerika'nın Kafkasya bölgesinin işlerine karışması konusunun öne çıktığı bir sırada onlarca yıllık bir gecikmeyle yapılmaktadır. Hâlbuki Rusya bu dosyada şimdiye kadar yapıcı bir rol oynamıştır ve Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki 2020 savaşı Rusya'nın arabuluculuğuyla sona erdi. Ayrıca Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki Karabağ krizinde İran İslam Cumhuriyeti, Ermenistan ile İran arasındaki sınırların değiştirilmesine karşı çıkarken, siyasi çözümlere ve tarafların askerî çatışmadan kaçınmasına vurgu yapmıştır. Bu konuda İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yaptığı görüşmede şunları söylemiştir: "İran, bölgenin siyasi coğrafyasında herhangi bir değişikliği kabul etmiyor."
Bölge ülkelerinin sınırlarının değiştirilmesine karşı çıkmak, İran İslam Cumhuriyetinin temel politikası olarak görülüyor. Bu ilkeli politika, bölgedeki çeşitli siyasi ve güvenlik krizleri arasında öne çıkarılmakta ve gündeme getirilmektedir ve bu politikanın amacı gerilimin tırmanmasını önlemek ve bölgede istikrar ve huzuru korumaktır.
Paşinyan da, İran İslam Cumhuriyeti'nin rolü hakkında şunları söylemiştir: "İran İslam Cumhuriyeti, bölgedeki gerilimlerin ve krizlerin çözümünde her zaman yapıcı ve etkin bir rol oynamıştır."
Ermenistan sınırlarının değiştirilmesi konusunun gündeme getirilmesi, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Nahçıvan özerk bölgesi ile Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarını birbirine bağlamak için Ermenistan toprakları içinde bir koridor devretme çabasına ve isteğine dayanmaktadır ve Bakü'nün ana destekçisi olan Türkiye'nin tam desteği ile karşılaşmıştır. Bakü'nün "Zengezur" adını verdiği bu koridor, uygulanması hâlinde Ermenistan'ın sınırlarını değiştirecek ve aynı zamanda Bakü'den Erivan'a karşı bir baskı aracı görevi görecektir.
Ancak bu arada, Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi Başkanı'nın ülkesinin rolünü öne çıkarmaya yönelik son çabası, bu ülkenin çevre bölgelerinde Rusya ile yüzleşmedeki Washington'un çok yönlü hedefleri ve bu ülkeden uzak bölgesel krizlerde ABD'nin müdahaleci yöntemi göz önünde bulundurularak Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki gerilimin karmaşıklığının artmasına neden oluyor.
Bu nedenle, uzun yıllar boyunca Bakü ile Erivan arasındaki krizi çözmek için ABD'nin yapıcı bir adım atmadığı bir sırada, Pelosi tarafından Ermenistan sınırlarının değiştirilmesine karşı çıkma konusunda ABD'nin ilan ettiği tutumun gündeme getirilmesi, mevcut gerilime müdahale etmek ve bu gerilimin boyutunu geliştirmek için sadece bir dayanak yaratma görevi görebilir. Amerika'nın bu tutumu, İran İslam Cumhuriyeti'ninki gibi ilkeli bir politikaya değil, müdahaleye zemin hazırlama ve tansiyonun tırmanmasına yarayan bir politikaya dayanmaktadır.
Genel bir bakışta şunları söylemek gerekir; Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki gerilime bölge dışı güçlerin müdahale etmesi, bu güçler tarafından görünüşte doğru tutumlar beyan edilmesine rağmen, doğru politikaların uygulanması için bir gereklilik anlamına gelmiyor. Çünkü ABD'nin müdahaleci davranışlarının tarihi ve ayrıca Rusya'nın çevre bölgelerinde Rusya ile ABD arasında mevcut rekabet, Washington'un müdahale etmek ve bölgedeki varlığına bahaneler bulmak için her yola başvurduğunu göstermektedir. Dolayısıyla Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan topraklarında bir koridor oluşturulmasına vurgu yapması, bölgesel meselelere müdahale etmek için Amerika'nın bahane arayışının başka bir yüzüdür ve şimdiye kadar bu krizlerin çözülmesinde yapıcı bir rol oynamamıştır.