Pakistan başbakanından Müslümanlara karşı nefret eylemi eleştirisi
Pakistan başbakanı Hindistan başta olmak üzere dünya ülkelerinde İslam'a karşı nefret yayma girişimlerinin durdurulmasını talep etti.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, New York'taki BM Genel Kurulu'nun 77. oturumunda yaptığı açıklamada, "İslam'a karşı nefretin yayılması küresel bir fenomen haline geldi ve Keşmir bölgesinde Hintli Müslümanların başına gelenler bunun en büyük işaretidir." dedi. Şerif, ayrıca Keşmir milletine kendi geleceğini belirleme hakkının verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, konuşmasının bir başka bölümünde, "Ülkem hava koşulları nedeniyle çok yönlü bir felaketle karşı karşıya kaldı ve hükümetin önceliği milyonlarca sel mağduruna ulusal yardım ulaştırmaktır." dedi.
Pakistan başbakanının İslam'a karşı nefreti yayma uyarısına ilişkin sözleri, uluslararası düzeyde Müslümanların en önemli endişesidir ve çeşitli ülkelerde Müslüman topluma yönelik şiddet eylemlerinde endişe verici bir artışa neden olmuştur.
Amerika'da 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana, ABD hükümeti ve bazı Batılı müttefikleri, El Kaide ve Taliban'ın bu saldırılara müdahil olduğu bahanesiyle İslamofobi politikasını gündeme getirerek farklı ülkelerdeki Müslümanlar üzerinde baskı kurulmasına zemin hazırladılar.
Son yirmi yılda Amerikan yönetimi, terör gruplarını İslam'la ilişkilendirerek, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanlara karşı nefreti yaymak ve şiddet uygulamak için çalıştı.
Şahbaz Şerif'in BM Genel Kurulu'nda Batılı ülkelerin İslam'a karşı nefreti yayma politikasını eleştiren yorumları, Müslüman ülkelerin bu politikaların devam etmesine çok kızdığını ve BM Genel Kurulu'na katılmak, İslamofobi dalgasının küresel düzeydeki sonuçları hakkında Müslümanların en büyük endişesini dile getirmek için bir fırsat olduğunu gösteriyor.
Son yıllarda İslamofobi atmosferini yoğunlaştıran eylemlerden biri de eski ABD Başkanı Donald Trump'ın beş Müslüman ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahatini yasaklama kararıydı ki İslamofobinin operasyonel sürecinin güçlendirilmesine ve Müslümanlara yönelik nefretle ilgili çalışmaların giderek daha fazla uygulanmasına neden olmuştur.
Pakistan Başbakanı'nın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının bir kısmı, Keşmir bölgesi de dahil olmak üzere Hindistan'daki Müslüman toplumun durumuna yönelik Müslüman karşıtı nefretin tehlikeli eğilimine ayrıldı ki son yıllarda maalesef bu durum çok endişe verici bir hale geldi.
Son yıllarda Hindistan'ın iktidar partisinin Müslümanlara yönelik ayrımcı politikası, aşırılık yanlısı Hinduların, kutsal yerlerin yıkımı da dahil olmak üzere Müslüman karşıtı eylemlerini yoğunlaştırmasına ve çeşitli şehirlerde Müslümanlara yönelik zulmü artırmalarına neden oldu.
Siyasi meseleler uzmanı Behruz Ayaz bu konuda şöyle diyor:
"Hindistan hükümeti, Müslümanları başka ülkelere göç ettirmek amacıyla bu ülkeyi Müslümanlar için güvensiz hale getirmeye çalışıyor. İktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP) dahil olmak üzere milliyetçi partiler de Müslümanlara yönelik şiddeti siyasi güçlerini korumaya bağlamışlar."
Müslümanların dini etkinliklerinin kısıtlanması, Müslüman göçmenlere ikamet izni verilmesinin yasaklanması, Keşmir'in özel özerkliğinin iptal edilmesi ve aşırılık yanlısı Hinduların Müslümanlara yönelik şiddetli saldırılarına karşı sessiz kalınması önemli İslam karşıtlığına neden olan konular arasında yer alıyor.
Tehlikeli İslamofobi hareketinin Batılı ülkeler tarafından durdurulamamasına rağmen, İslam ülkeleri farklı ülkelerdeki Müslüman karşıtı nefret politikasını durdurmak için bugüne kadar dikkate almadığı çeşitli siyasi, ekonomik ve ticari araçlara sahip bulunuyorlar.