Borrell'in AB'nin Rusya'nın ucuz enerjisie ihtiyacını itiraf etmesi
AB üyesi ülkelerde enerji krizi ve önümüzdeki soğuktan endişeler derinleşerek devam ederken, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Avrupa'nın refahının Rusya'nın ucuz enerjisine dayalı olduğunu ve gelinen aşamada, Avrupalı ülkelerin Avrupa içinde enerji kaynakları peşinde olmaları gerektiğini ifade etti.
Rusya ve Ukrayna savaşının devam etmesi ve ardından Avrupa'nın savaşta Ukrayna'ya yardımları ve müdahaleleri ve Rusya'ya karşı enerji sektörüne yönelik yaptırımları, Avrupalı ülkeler için ciddi sonuçları olmuştur. Ters tepen bu durum sonucu Avrupa'da enerji fiyatları kat kat artmıştır. Öyleki Avrupa sokakları ve caddelerinde insanlar, enerji fiyatlarındaki artışı protesto ediyorlar.
Bu şartlar sonucu, birçok Avrupa ülkesinde ekonomiler darılmış, birçok fabrika ve işletme iflas etmiş ve işsizlik oranı artmıştır. Yıllık enflasyon rakamlarına göre, Avro bölgesinde enflasyon iki hanelik olmuştur ve gıda malzemeleri fiyatları da yüzde 40'den fazla oranında artmıştır.
Bu şartlar yüzünden gelinen aşamada, Borrell gibi üst düzey Avrupa yetkilileri, Rusya'nn ucuz enerjisine ve bu ülkenin Avrupa ekonomisindeki rolüne itiraf etmelerine yol açmıştır.
Öte yandan, bazı Avrupa ülkeleri, Rusya petrol ve doğalgaz sektörüne yönelik yapılan yaptırım politikasının durdurulmasını istedi. Bu bağlamda Yunanistan Başbakanı, AB'nin Rusya'ya karşı yaptırımlarının ters teptiği ve Avrupalı ülkelerin ekonomisine zarar verdiğini belirtti.Avrupa ülkelerinin ABD izinde gidip, Ukrayna krizinde Washington ile aynı telden çalmasının ardından Rusya'nın bu ülkelere doğalgaz akışı azaltılmış veya kesilmiştir. Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın güçlü ülkelerinin ekonomisi bile bu durumdan ciddi şekilde etkilenmiştir. Geçen 2 senede koronavirüs salgını yüzünden ülkelerin ekonomik durumu kötüleştiği ve büyüme oranı azaldığı ve de enflasyon ve işsizlik rakamlarının arttığı bir sırada, Rusya ve Ukrayna savaşının başlaması, işi daha de kötüleştirdi. Avrupalı ülkeler ve ABD, yaptırım politikalarıyla Rusya'yı Ukrayna savaşında yenebileceklerini düşünürken gelinen aşamada kendileri derin bir kriz içine sürüklenmiştir.
Bilindiği gibi Avrupalı ülkeler, Rusya ile Ukrayna savaşı konusunda, Washington'un politikalarına uymaktan başka bir çareleri yok. Aslında Ukrayna'daki savaş, ABD ve Rusya arasında bir enerji savaşıdır ki Avrupa sahasında yaşanmakta.ABD, petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olduğu için bu savaştan zarar görmediği gibi, petrol ve doğalgaz ihracatından elde ettiği gelirlerinin artmasıyla yüklü miktarda para kazanırken, Rusya da Çin gibi Asya pazarında yeni müşteriler bulmakla, Batı'nın yaptırımlarından kaynaklanan zararların büyük kısmını telafi etmiştir. Ayrıca dünya piyasasında petrol ve doğalgaz fiyatlarının artmasıyla, Rusya'nın gelirleri de artmıştır.Nitekim Rusya Gümrük yetkililerinden Vladimir İvin, Rusya'nın petrol ve doğalgaz ihracatından gelirinin 1.5 kat arttığını söyledi.
Avrupa'nı Rus doğalgazına bağımlığı ve bu ülke tarafından Avrupa'ya doğalgaz ihracatının en düşük seviyeye indirilmesi, bu ülkelerde yakıt fiyatının kayda değer ölçüde artmasına yol açmıştır. Önümüzdeki kış aylarında, doğalgaz tedariki ve depolanması, Avrupalı yetkililer için ciddi bir endişe haline gelmiştir. Öyle ki, İsveç Başbakanı, bu ülkenin enerji sektöründe, savaş ekonomisi gibi şartlara varıldığını, çünkü İsveç'te elektrik ve doğalgaz fiyatının rekor seviyede arttığını vurguladı.Diğer Avrupalı ülkelerde de enerji fiyatlarındaki artış toplumdaki tansiyonu yükseltmiştir ve Avrupalı yetkililer, toplumsal itirazların başlayabileceği konusunda kaygılanarak bu konu hakkında uyarıda bulunmuşlardır.Buna rağmen Avrupalı ülkeler, kendi doğalgaz kaynaklarını diğer ülkelerden tedarik etmeye çalışmaktalar. Ayrıca, petrol ve taş kömürü ile çalışan eski santralleri yeniden çalıştırmayı da gündeme almışlardır. Ancak bu girişimler şimdiye kadar başarılı olmamıştır.
Bu durum, Avrupa ekonomisini, hatta Avrupa'nın en güçlü ülkesi Almanya ekonomisini bile kriz eşiğine getirmiştir. Fransa ve İspanya gibi diğer Avrupalı ülkelerde de enflasyon son senelerin zirvesine ulaşmış durumda. İngiliz Merkez Bankası bu bağlamda ülke ekonomisinin yılın son üç ayında durgunluğa gireceğini ve bu durgunluğun 2023 yılına kadar devam edeceği tahmininde bulundu. Enerji fiyatları ve ardından gıda malzemelerine gelen zam yüzünden İngiltere'de milyonlarca insan, yemek öğünlerinde azalmaya gitmiştir. Onlar, geçimlerini ve yakıt masraflarını ödeme konusunda ciddi endişe yaşamakta.Tabi ki bu durumda Avrupalı vatandaşların sabrı da tavan yapmakta.
Bu şartlarda Avrupalı ülkeler, uygun doğalgaz depolaması ve diğer ülkelerden petrol ve doğalgaz tedariki yapmak suretiyle enerji sıkıntısını çözebileceklerini düşünüyorlardı. Ancak son sıralarda özellikle AB Dış Politika Yüksek Temsiclisi Jasep Borrell'in yaptığı açıklamalar, Avrupalı ülkelerin ciddi krizle karşı karşıya kaldığını gösteriyor./