Azerbaycan Cumhuriyeti milli meclisinin İsrail’de büyükelçilik açmayı kabul etmesi üzerine
(last modified Mon, 21 Nov 2022 03:56:11 GMT )
Kasım 21, 2022 05:56 Europe/Istanbul
  • Azerbaycan Cumhuriyeti milli meclisinin İsrail’de büyükelçilik açmayı kabul etmesi üzerine

Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Tel-Aviv’de büyükelçilik açma ve Siyonist rejim ile ilişkileri geliştirme tasarısını kabul etti.

Bu bağlamda Siyonist rejimin Jeruzalem Post gazetesi, Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin İlham Aliyev yönetiminin ticari temsilciliği ve seyahat ofislerinin yer aldığı ve inşaat çalışmalarının aylardır sürdüğü alanda açılacağını duyurdu. Görev süresinin son günlerinde bulunan Siyonist rejimin geçici Başbakanı Yair Lapid de bu bağlamda yayınladığı bildiride, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi’nin aldığı bu kararı memnuniyetle karşılayarak, İlham Aliyev yönetiminin bu rejimin önemli ortağı ve bir İslam ülkesinde Yahudilerin bulunduğu en büyük yerlerden olduğunu belirterek, bu girişimin İsrail’in İslam ülkeleriyle sağlam diplomatik köprü kurma çabalarının sonucu olduğunu kaydetti.
Siyonist rejim başbakanlık ofisinin bu açıklaması ve Siyonist rejim İsrail’in İslam ülkeleriyle ilişki kurma çabasına rağmen, İlham Aliyev yönetiminin ırkçı İsrail rejimi ile ilişki kurmak için yıllardır hazırlık yapıyordu.
Esasında Azerbaycan Cumhuriyeti’nde halk arasında pek bir taban ve yeri olmayan İlham Aliyev yönetimi, siyonist İsrail rejimi ile ilişkileri normalleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev başta olmak üzere Bakü yetkililerinin korsan rejim İsrail ile ilişkileri normalleştirme ısrarına göre, Siyonist rejim yetkilileri de, Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin açılışını ilan etmek için şimdiki zamanı uygun olarak görmekteler.
Bilindiği gibi geçen 30 senede, Azerbaycan Cumhuriyeti yöneticileri, çocuk katili İsrail rejimi ile güçlü askeri ve siyasi ilişki kurmuş ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in itirafına göre, Azerbaycan Cumhuriyeti ordusu, askeri teçhizat ve silah ihtiyaçlarının büyük kısmını bu rejimden tedarik etmiştir. Nitekim bundan önce de Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir açıklamasında büyük bir gururla, "Bakü'nün İsrail rejimi ile olan ilişkileri hakkında medyada yayınlananların, buz dağının görünen kısmı olduğunu, büyük bir kitlenin suyun altında olduğunu" söyledi.
Sonuç itibarıyla Bakü hükümeti ve İsrail rejiminin Aliyev yönetiminin işgal altındaki Filistin topraklarında büyükelçilik açmak amacıyla karşılıklı çabaları sürerken, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Müslüman halkı, çocuk katili İsrail rejimi ile ilişki kurulmasına karşı çıkmakta. Aslında Aliyev yönetiminin tüm hareketleri ve siyasi kararları, Siyonist rejimden aldığı talimatlar doğrultusundadır.
 Uzmanlar ise, Siyonist rejimin bölgeyi kargaşa, savaş ve istikrarsızlığa sürüklemeye gayret göstermekte olduğuna inanmakta. Onlar, Aliyev yönetiminin İsrail rejiminin Güney Kafkasya bölgesi için hangi komploları tezgahladığından habersiz olduğunu bildiriyor. 
Esasında İsrail rejimi yetkilileri için önemsiz olan konu, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kaderidir. Siyonistler, Kafkasya’da istikrarsızlık çıkarmakla, Azerbaycan Cumhuriyeti’ni yeni bir Suriye’ye dönüştürme niyetindeler. Özellikle Siyonist rejimin Rusya ile son sıralarda yaşadığı gerginliğe göre, korsan rejim İsrail’in bölgeyi Azerbaycan Cumhuriyeti üzerinden kargaşaya sürüklemek için elinden geleni yapacağı imkanı, oldukça ciddidir. Bu da tüm bölge halklarını çıkar ve menfaatlerini riske atmakta.
Karabağ barış anlaşmasının imzalandığı son iki yılda İsrailli diplomatlar, Siyonist rejimin Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki hedeflerini ilerletmek için bu İslam ülkesinin medyasını resmi olarak "ellerindeki bir araç" olarak kullandılar. Aliyev'in ırkçı rejim ile işbirliği sayesinde, Siyonist rejim Azerbaycan Cumhuriyeti toprakları üzerinden İran'a baskılarını arttırabilmiştir. Fakat Tahran ve Bakü arasında imzalanan onlarca güvenlik anlaşması uyarınca her iki taraf, karşılıklı olarak tehdit oluşturmak için 3. bir ülkeye müsaade etmemeleri gerekir./