Yolsuzluğun ortaya çıkmasının ardından Avrupa Parlamentosu'nda yaşanan şok
(last modified Wed, 14 Dec 2022 05:24:32 GMT )
Aralık 14, 2022 07:24 Europe/Istanbul
  • Yolsuzluğun ortaya çıkmasının ardından Avrupa Parlamentosu'nda yaşanan şok

Avrupa Parlamentosu'ndaki yolsuzluğun açığa çıkması, Avrupa’nın bu merkezi kurumunu kritik bir duruma soktu.

Brüksel'deki bir yolsuzlukla mücadele davasında yürütülen kovuşturma ve soruşturmada, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı "Eva Kaili" ve çok sayıda kişi bu konuyla ilgili olarak Belçika savcılığı tarafından tutuklandı. Belçika savcılığı da Brüksel'de 600 bin avro nakit ele geçirildiğini duyurdu.
Avrupa Parlamentosu başkanı yardımcısı olan Yunanlı sosyalist Eva Kaili, Fars Körfezi bir ülkesinden ödenen yüklü ödemelerle ilgili olarak Belçikalı bir yargıcın soruşturmasında yolsuzlukla suçlanarak hapse atıldı. Avrupa medyasının Katar olduğunu iddia ettiği Fars Körfezi kıyısındaki bu Arap ülkesi, kararları etkilemek için parlamento yetkililerine nakit para ve hediyeler ödemiştir.
Kaili dışında AP'deki eski İtalyan milletvekili Pier-Antonio Panzeri, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Luca Visentini ve Kaili'nin asistan Francesco Giorgi, gözaltına alınanlar arasında yer alıyordu. Bu kişilere yöneltilen diğer suçlamalar ise suç örgütüne katılmak ve kara para aklamaktır.
Böyle bir yolsuzluğun açığa çıkması, AB için büyük bir darbedir. AB komisyon başkanı Ursula von der Leyen bu konuda yaptığı açıklamada, “Avrupa Parlamentosu'nun 14 başkan yardımcısından biri olan Yunanistan temsilcisi Eva Kaili'ye yönelik yolsuzluk iddiaları çok ciddi ve endişe verici.” dedi.
Avrupa Birliği dışişleri bakanları da bu birliğin güvenilirliğinin risk altında olduğu konusunda uyarıda bulundular. 
Avrupa Birliği yetkilileri on yıllardır çeşitli ülkeleri yolsuzluk ve kara para aklamakla suçluyor ve birçok ülkeye insan hakları ihlalleri bahaneleri ile yaptırım uyguluyorlar. Bu arada açıklanan bilgiler, Avrupa Birliği’nin birçok durumda yolsuzluğun merkezi olduğunu ve bu kurumun kontrolünü ele geçirmek için çıkar rekabetinin de yaygın olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu parlamentoda bizzat baskı grubunun varlığı, bu birliği yolsuzluğun merkezlerinden biri haline getirmiştir.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü ise son zamanlarda bu bağlamda yaptığı itirafta, yaşanan olayın benzer olayların tek örneği olmadığına değindi. On yıllardan beri, Avrupa parlamentosu,  bir nevi cezasızlık kültürünün yayılmasına ayrıca ahlaki ve etik kurallarının tamamen kontrolden çıkmasına izin verdi.
Parlamenterler arasında yolsuzluğun varlığı ve bu kurumun yargı bağımsızlığı konusu uzun süredir birçok Avrupalı uzman ve yetkiliyi endişelendiriyor, ancak şu ana kadar bu konuda kamuoyuna açıklama yapamadılar. Bu konuda Avrupa Parlamentosu Başkanı "Roberta Metsula" mali yolsuzluk davasında bu kurumda yaşananlardan dolayı kızgınlığını, öfkesini ve üzüntüsünü dile getirerek, Avrupa Parlamentosu ile ilgili tüm gerçeklerin araştırılması için bir "iç soruşturma" başlatıldığını duyurdu ve dokunulmazlık olmayacağı ve hiçbir şeyin gizlenmeyeceği güvencesini verdi.
Avrupa Parlamentosu'nun Fransız üyesi Manon Aubry de “Son yolsuzluk suçlaması, Avrupa Parlamentosu tarihindeki en kötü skandal olarak kabul ediliyor.” dedi.
Şimdi Avrupa Birliği'nin yetkilileri, bu birliğin Avrupa sınırları içinde ve dışında güvenilirliğini zedelemekten endişe ve korku duyarak, bu olayı takip etme ve kurumu yeniden inşa etme sözü verdiler./