Mayıs 20, 2023 07:27 Europe/Istanbul
  • Amerika'nın 2001 yılından beri milyonlarca insanı ölüme götürmesi

Amerikalı bir düşünce kuruluşu yaptığı araştırmada Batı Asya ve Kuzey Afrika'da milyonlarca kişinin 2001 yılından bu yana Amerika'nın savaştalepliliği sonucu hayatlarını kaybettiklerini duyurdu.

Amerikan "Brown" Üniversitesi'ne bağlı "Watson" adlı düşünce kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre, 2001 sonrası Amerikan savaşları sonucunda Batı Asya ve Kuzey Afrika'da yaklaşık 4,5 milyon kişi hayatını kaybetti. Bu rapora göre, bu sayıdan en az 3,6 ila 3,7 milyon insan, ekonomik çöküş, gıda güvenliğinin kaybı, sağlık altyapısının yıkımı, çevre kirliliği ve savaşın diğer etkileri dahil olmak üzere savaşın etkilerinden öldü. Bu istatistiğin beyanı, 11 Eylül 2001'den sonraki savaşların zayiat istatistiklerinin hep tartışıldığı ve şüpheye düştüğü durumda yayınlandı. 2015 yılında Sınır Tanımayan Doktorlar bir raporla ABD'nin Irak, Afganistan ve Pakistan'da yürüttüğü savaşlar sonucunda bir milyondan fazla insanın öldüğünü duyurmuştu, ancak savaşlarda dolaylı ölümlerin sayısını kesin olarak belirlemek kolay değil. Bu ölümlerin yüzde 50'si, savaştan birkaç ay hatta birkaç yıl sonra kendini gösteren bir sorun olan açlık ve gıda güvenliğinin olmaması nedeniyle meydana geldi. Bu miktar Irak'tan çok Yemen ve Afganistan'da tespit edildi. 

Watson Enstitüsü raporu, "Dolaylı ölümler yıkıcı, özellikle de savaş olmasaydı önlenebilirdi," diyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin sözde teröre karşı savaşlarının mirası, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya halkları için feci sonuçlara yol açtı." ABD Başkanı "George W. Bush", 11 Eylül saldırılarının ardından saldırgan bir tavır alarak teröre karşı küresel mücadele bahanesiyle Afganistan ve Irak'a saldırdı. Terörizme karşı bu sözde küresel savaşta Irak, Afganistan, Suriye, Libya ve Yemen'de bir milyondan fazla insan öldü.Irak'ın işgali ve sonuçları, nihayetinde birçok suç yaratan IŞİD gibi terör örgütlerinin oluşumuna yol açtı. Irak ve Suriye'de ise büyük katliamlar gerçekleşti. "Watson" düşünce kuruluşunun raporuna göre, 11 Eylül sonrası savaşlarda doğrudan 387.000'i sivil olmak üzere 906.000'den fazla insan öldü. 38 milyon kişi daha yerinden edildi veya mülteci oldu. Ayrıca, Mayıs 2020'de ABD liderliğindeki IŞİD'e karşı koalisyon, yaptığı açıklamada, 2014'ten bu yana Irak ve Suriye'de koalisyon tarafından 1.300'den fazla sivilin öldürüldüğünü kabul etti. Bu dönemde bu rakamlar, bağımsız ve insan hakları kuruluşları tarafından şiddetle sorgulandı. İnsan hakları kuruluşlarına göre, yalnızca 2017'de Rakka şehrinin IŞİD'den kurtarılması sırasında 1.600'den fazla sivil öldürüldü ve şehrin yüzde 90'ından fazlası ağır bir şekilde bombalandı. Kuvvetli bombardımlar ve topçu atışları ile birçok sivil hayatını kaybetti. Ancak ABD bu saldırılardan bir sonuç alamadı ve 2021'de Afganistan'ı tamamen başarısızlıkla terk etti. Rand Enstitüsü'nden analist "James Dobbins" şöyle diyor: Pek çok eleştiri olmasına rağmen ABD'nin Afganistan'dan çekilme politikasıyla ilgili, birçok kişi ABD'nin Afganistan'a müdahalesinin en başından beri yanlış ve yenilgiye mahkum olduğuna inanıyor, ancak ABD Irak ve Suriye'deki askeri varlığını sürdürüyor." 

 Bu savaşlar, binlerce Amerikan askerini öldürmenin ve yaralamanın yanı sıra, ülke bütçesine, ABD'nin eski başkanı Donald Trump'a göre yedi trilyon doları bulan çok büyük maliyetler getirdi. Bu rapor, Amerikan federal hükümetinin bu savaşlar için sekiz trilyon dolardan fazla para harcadığını belirtirken, aynı zamanda 11 Eylül olayından sonra Amerikan askeri harekâtından asıl yararlananlar, ülkenin silah şirketleri olmuştur.  ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 2001-2020 yılları arasında 14 trilyon doları bulan toplam bütçesinin yarısı bu ülkenin müteahhitlerine ve silah şirketlerine ulaştı. Bu miktarın 4,4 trilyon doları askeri sanayi araştırmalarına ayrıldı.  Uluslararası tarihçi ve analist "Charles Strozier" diyor ki: 11 Eylül saldırıları ABD'de derin bir varoluşsal kriz yarattı, ardından Washington "yaralı bir hayvan" gibi tepki vererek teröre karşı bir bataklık savaşı başlattı. Bir dünya süper gücü olarak gerileme süreci tam da buradan başladı.