Sudan'da krizin devam etmesi üzerine

Sudan'da tüm görüşmeler ve arabuluculuk faaliyetlerine rağmen bu ülkede siyasi kriz ve çatışmalar yoğun şekilde devam ediyor.

Son girişim olarak Sudan Egemenlik Geçiş Konseyi Başkanı Abdulfettah el Burhan, Hızlı Destek Güçleri komutanı Muhammed Hamdan Dağlu'yu, bu konseyin başkan yardımcılığı görevinden aldı.
Abdulfettah el Burhan Cuma günü verdiği kararda, Hamdan Dağlu'yu görevden alarak, konsey üyelerinden Malik Agar'ı bu göreve atadı.
El Burhan ayrıca General Şemseddin Kebaşi İbrahim'i de Silahlı Kuvvetler Genel Komutan Yardımcılığına ve General Yasır Abdurrahman Hasan el Ata'yı da Silahlı Kuvvetler Başkomutan Yardımcılığı'na getirdi.
Sudan'daki silahlı çatışmalar 15 Nisan tarihinden itibaren General Abdulfettah el Burhan komutanlığındaki Sudan ordusu ile Muhammed Hamdan Dağlu'ya bağlı Hızlı Destek Güçleri arasında, iki tarafın anlaşmazlıkları çözmeyi başarmadıktan sonra başladı. Bu anlaşmazlıklar, Hızlı Destek Güçleri'nin orduya bağlanması üzerinden yaşanan ihtilafla daha da derinleşti ve ardından ülkede geniş çaplı çatışmalar başladı.
Sudan ordusuna komutanlık eden Burhan, Hızlı Destek Güçleri'ni suçlayarak, geçtiğimiz haftalarda Sudan'da yaşananların oldukça siyasi bir görünüm ile, iktidarı ele geçirmek için, isyancılar tarafından başarısız bir çaba olarak niteledi.
El Burhan ayrıca, bu eylemlerin, Sudan ülkesini tüm tarih ve geçmişi ile bir kişi lehine özerk bir yönetim kurma planı için çalıma projesi olduğunu kaydetti. Oysa General Muhammed  Hamdan, el Burhan'ı ülkeye ihanet etmek ve Ömer el Beşir taraftarları başta olmak üzere önceki hükümet unsurlarını yeniden iktidara getirmeye çalışmakla suçluyor.
Her hal karda, gelinen aşamada, Sudan'da yeniden savaş fitili yakılmış ve Cidde'de Arap Birliği zirve oturumunda sağlanan anlaşmaya rağmen taraflar arasında yeniden çatışmalar patlak vermiştir. Gelen haberlere göre, Sudan'ın başkenti Hartum, çatışma tarafları arasında en kanlı çatışmalar ve hava saldırılarına sahne olmakta ve başkent hala yoğun bombardıman altındadır.
Yaşanan bu durum nedeni ile BM'nin İnsani İşler Temsilcisi Martin Griffith, Sudan'dan Cidde anlaşmasının ihlal edilmesini kınamadı. 
Sudan'da çatışma tarafları iktidarı ele geçirmek için mücadele ederken, yabancı aktörler de barış için çaba kılıfında, bu savaşı kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda körükleyerek bir araç olarak kullanıyorlar. 
Esasında, yabancıların Sudan'da çatışma taraflarını desteklemesi, tarafların savaşta zafer elde edeceğinden emin olacağı havasına girmelerine yol açmış ve anlaşmaların göz ardı edilmesine zemin sağlamıştır.
Oysa, Sudan halkı uzun süredir ülkelerinde huzur ve istikrarın sağlanmasını beklemektedir, gelinen aşamada yaşananlardan dolayı da büyük bir yıkım ve hayal kırıklığına uğramakla kalmamış üstelik ülkede ekonomik ve sağlık durumun da oldukça kötüleşmesi ve gıda güvenliğinin de ciddi şekilde zarar görmesi nedeni ile büyük ıstırap ve endişe içindeler. BM bu bağlamda yaptığı açıklamada, Sudan için insani yardım amacıyla yaklaşık 3 milyar avroya ihtiyaç olduğunu açıkladı.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi Direktörü Rameş Raja Singham yaptığı açıklamada, Sudan vatandaşlarının kendi temel ihtiyaçları ve sağlık hizmetlerine erişemediğini, yaklaşık bir milyon Sudanlının evinden barkından olarak, komşu ülkelere sığındığını ve yaklaşık 25 milyon Sudanlının da insani yardım ve korumaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Sonuç itibarıyla, tüm uyarılar ve çabalara rağmen çatışma tarafları yani Sudan Egemenlik Geçiş Konseyi ve Hızlı Destek Güçleri, savaşa devam etmekteler. Bu durumun esas kaybeden tarafı da mutlaka Sudan vatandaşlarıdır./