Sudan'da krizin devam etmesi ve BM temsilcisinin ihraç edilmesi
Uluslararası ve bölgesel tüm çabalara rağmen Sudan'da siyasi kriz ve güç mücadelesi devam ediyor. Sudan Dışişleri Bakanlığı son icraatında Birleşmiş Milletler'in bu ülkedeki temsilcisi Walker Peretz'i istenmeyen unsur ilan ederek bu ülkeden ihraç etti.
Sudan Ordusu Başkomutanı Abdulfettah el-Burhan, Birleşmiş Milletler'e gönderdiği bir mesajda, Birleşmiş Milletler Sudan elçisi Peretz'in Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Daglu'yu isyana davet ettiğini iddia etti. El-Barhan, Peretz'in Birleşmiş Milletler diplomatik misyonunun başında bulunmasının, bu görevin Sudan'daki geçiş aşamasını destekleme görevinin uygulanmasına katkı sağlamayacağını söyledi.
Sudan'daki savaş devam ediyor ve sivillere yardım etmek için ateşkes sağlama çabaları şu ana kadar başarısız oldu. Sudan'daki savaşın her iki tarafı da diğerine galip gelebileceklerine inanıyor; Bu nedenle hiçbiri savaşı durdurmak için önerilen çözümleri kabul etmiyor.
Hamideti olarak da bilinen Muhammed Hamdan Daglu, güçlerinin "ordunun darbesi" sona erince savaş meydanından çekileceğini söyledi. Hamieti, El Burhan'ın girişimini darbe niteleyerek onu, Ömer el-Beşir yanlıları gibi eski hükümet piyonlarını destekleyerek geri getirmeye çalışmak ve ihanetle suçluyor.
Bu durumda yabancı ülkeler de Sudan'a müdahalelerini artırmış ve her biri barışı tesis etme adına Sudan'ın zenginlik ve kaynaklarını ele geçirmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla bu krizde bölge ülkelerinin bir kısmı El Burhan'ı, bir kısmı Hameti'yi destekliyor, öyle ki hatta El Burhan, BM elçisini Hamideti'yi desteklemekle suçluyor; bu suçlama da BM sözcüsü Stephane Dujarric'in tepkisi ile karşılaştı.
Dujarric, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinden naklen şöyle dedi: İstenmeyen unsur yaftası BM çalışanları hakkında geçerli değildir veya haklarında gerçekleştirilemez ve buna istinat etmek ise ülkelerin BM şartına dayanan yükümlülüklerine aykırıdır.
Nitekim Sudan'daki çatışmanın tarafları fiilen gerçek bir ateşkesin sağlanmasının ve barış görüşmelerinin başlamasının önünü kapatmış durumda. Ancak müzakereler sürüyor ve alınan son kararlara göre Sudan'da bir günlük ateşkes sağlanacak. Arabulucu rolünü üstlenen ABD ve Suudi Arabistan; Yeni anlaşmanın amacının insani yardım sağlamak, şiddeti sona erdirmek ve Cidde müzakerelerinin yeniden başlamasına izin vermek için iki taraf arasında güven artırıcı önlemlere yardımcı olmak olduğunu vurguluyorlar.
Son günlerde bu ülkede kriz yayıldı. Suudi büyükelçiliği de dahil olmak üzere bazı yabancı büyükelçilikler yeniden saldırıya uğradı ve çatışmanın tarafları bu konuda karşılıklı suçlamalarda bulunuyorlar.
Öte yandan Sudan'daki insani kriz, gıda ve tıbbi yardım ihtiyacı ve yaralıların bakımı, bu ülkedeki durumu daha da içinden çıkılmaz duruma getirmiştir. Birleşmiş Milletler'e bağlı "Dünya Gıda Programı" örgütü yaptığı açıklamada, "Saldırılar, savaştan etkilenen yaklaşık dört buçuk milyon kişiye tahsis edilen gıda yardımını riske attı. Ayrıca gıda hırsızlığı ve insani yardımın yağmalanması, Sudan'daki yardım dağıtım sürecini tamamen zayıflattı" dedi.
Sudan'daki savaş ve çatışma, Sudan içinde bir milyon iki yüz binden fazla insanı ve yaklaşık 400 bin kişiyi de komşu ülkelere göç ettirdi. Ayrıca son yedi haftada Sudan'ın başkentinde ciddi hasar meydana geldi ve bu şehirde önemli altyapılar tahrip edilerek enkaza çevrildi. Hal böyle iken, sudan işlerinden sorumlu BM özel temsilcisinin göreve devam etme konusundaki ihtilaf ise mevcut kaotik durumu daha da yoğunlaştırıyor./