Fransa'da devam eden itirazlar ve sosyal medya kısıtlamaları
Fransa'da protesto eylemleri 7. Gününde de devam ederken, sosyal medya ağlarına yönelik kısıtlamalar uygulandı. Bu doğrultuda Fransa yetkilileri, Tik Tak, Snapchat ve diğer platformları 17 yaşındaki çocuğun polis tarafından vurularak öldürülmesinden sonra başlayan geniş çaplı gösterileri kışkırtmakla suçluyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir süre önce Elize Sarayı'nda belediye başkanlarıyla düzenlediği toplantıda, gerektiği takdirde, hükümetin soysal ağlar için kısıtlamalar uygulayabileceğini veya hatta faaliyetlerine son verebileceğini vurguladı.
Fransa'da 17 yaşındaki Nael M.'nin polis tarafından kurşunlanarak öldürülmesi ardından başlayan geniş çaplı eylemler devam etmekte. Fransız yetkililer, eylemlerin kısmen azaldığını söyleseler de, ancak soysal medyaya uygulanan kısıtlamalar, Paris yetkililerinin ne kadar endişeli olduğunu ve bu medyanın olayların büyümesinde ne denli etkili olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Emanuel Macron soysal medyayı, şiddet eylemlerinin kopyalanmasında kayda değer rol ifa ettiğini söylüyor. Macron video oyunlarını da eleştirerek, Fransız hükümetinin hassas içeriği olan sosyal medya siteleriyle, şiddeti artırmak veya düzensizlik çıkarmaya çalışan kullanıcıları tespit etmek için işbirliği yapacağını ifade etti. Bu açıklama bazı partiler ve vatandaşların tepkisine yol açarken bu kararın eylemcileri bastırma doğrultusunda bir girişim olduğunu deklare ettiler.
Son veriler ve rakamlara göre, geçtiğimiz bir hafta zarfında Fransa'daki olaylarda 5 bin 600 araç kundaklandı, bin ev hasar gördü, 11 çöp konteyneri ateş verildi, kamusal alan ve market zarar gördü ve toplam bir milyar avroluk hasar meydana geldi. Buna ilaveten, Fransa'da 250 polis ve jandarma merkezi saldırıya maruz kaldı ve 700 polis de yaralandı.
Bu şartlarda Fransız yetkilileri, sosyal medyaya kısıtlama uyguladıkları gibi, evlatları bu itirazlara katılan ailelere de para cezası keseceklerini duyurdular. Fransa Cumhurbaşkanı bu bağlamda resmen yaptığı açıklamada, kamu veya özel mallara zarar veren ailelerin evlatları için para cezasının kesileceğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı, "Çocukları evde tutmak ebeveynlerin görevidir, onlar adına hareket etmek devletin görevi değildir ve cezalar bununla sınırlı olmayacaktır." dedi.
Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin de, kişilerin sosyal ağlarda başkalarını şiddete davet hakkına sahip olmadığına işaretle, bu şebekelerin yöneticilerinin işbirliği sözü verdiklerini belirtti.
Her daim özgürlük, demokrasi, insan hakları, sivil ve toplumsal özgürlük sloganları atan Fransız yönetimi gelinen aşamada, protesto eylemlerine katılan kendi vatandaşlarına yönelik şiddet eylemi kullanmakta ve sosyal medyaya da kısıtlamalar uygulamaktadır.
Sonuç itibarıyla Fransız vatandaşları şu sıralarda zor günler geçirmekteler. Geçtiğimiz aylarda Ukrayna savaşına Paris'in katıldığı için ekonomik ve toplumsal sorunlar yaşayan Fransızlar, hükümetin kendi sözlerini yerine getirmediğinden yorularak, itirazları için sokaklara inmişlerdir. Hükümet ise bu itirazlara yanıt vermek yerine eylemcileri bastırıp, sosyal medyaya kısıtlama uyguluyor.