Eylül 09, 2023 17:39 Europe/Istanbul
  • Venezuela Devlet Başkanı'nın Çin ziyareti üzerine

Çin ve Venezuela, ikili ilişkileri yoğunlaştırmak, işbirliğini güçlendirmek ve yeni bir dünya düzeninin yaratılmasına yardımcı olmak amacıyla Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Çin'e gitti.

Çin'in güneyindeki Shenzhen şehrine vardıktan sonra X paylaşım sitesindeki sayfasında bu ziyareti tarihi olarak nitelendiren Maduro, Çin'e "işbirliğini güçlendirmek ve yeni bir dünya düzeni inşa etmek" amacıyla gittiğini vurguladı.
Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro'nun Çin ziyareti, Devlet Başkanı Yardımcısı ve Petrol Bakanı'ndan oluşan bir heyetin Çin Dışişleri Bakanı  Wang Yi başta olmak üzere bu ülkenin üst düzey yetkilileriyle Şanghay'da gerçekleşen temasların ardından gerçekleşti.
Maduro'nun yardımcısı bayan Delcy Rodrigez, X ağındaki hesabı üzerinden paylaştığı bir mesajda, ikili ilişkilerin gelişmekte olduğuna işaretle, iki ülkenin ikili münasebetler, stratejik işbirliğini ve uluslararası barışın lehine ortak küresel girişimleri güçlendirmek peşinde olduğunu ve BM antlaşması hedefleri ve ilkelerine saygı duymakta olduklarını vurguladı.
Venezuela son senelerde ABD'nin yaptırım politikasına maruz kalan ülkelerden biridir. Bu yaptırımlar, Venezuela'nın siyasi ve ekonomik sektörlerini hedef almakta olup, bu ülkeye baskıyla Maduro yönetimini düşürmek  ve Washington yanlısı bir hükümeti iktidara getirmek için uygulanıyor.
ABD'nin yaptırımları Venezuela ekonomisini zor durum ile karşı karşıya getirmiştir. Venezuela Devlet Başkanı'nın bildirdiğine göre, 2015 yılından beri bu ülke, petrol firmalarına yönelik uygulanan uluslararası yaptırımlardan dolayı her sene 29 milyar dolar kaybederek zarar etmiştir. Bu yaptırımlar, ülkenin gıda ve ilaç sektörüne de ciddi zarar vermiştir. Öyle ki, bu ülke yetkilileri ABD'nin yaptırımlarını bir nevi şantaj olarak niteliyor.
Bu arada Venezuela yönetimi son bir senede Rusya, Çin ve İran İslam Cumhuriyeti gibi ülkeler ile ilişkilerini daha da geliştirmek suretiyle krizleri geride bırakmış ve şimdi ilişkileri geliştirmeye ve Washington’un yaptırımlarına karşı siyasi ve ekonomik bir blok oluşturmaya çalışıyor.
Bu bağlamda, Venezuela'nın Çin ile ilişkileri her iki ülke için özel öneme sahiptir. Aslında, bu işbirliğiyle Çin, Venezuela'nın petrolünden yararlanırken  Venezuela da, Çin’in teknolojileri ve yatırımlarından faydalanıyor.
Aslında gelinen noktada Maduro yönetimi, Çin ve Rusya’ya daha fazla yakınlaşmakla,  birçok Latin Amerika ülkesinde solcu hükümetlerin iktidara geldiği bir dönemde yeni işbirliği bloğu kurmuştur. Bu blok güçlendikten sonra, küresel düzende değişiklik olabilecektir. Bu doğrultuda Maduro bir süre önce, yaptığı açıklamada, yeni bir dönemin yolda olduğu ve Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde güçlü bir blok kurmaya gayret göstermekte olduğunu, böylesi bir siyasi bloğun Rusya ve Çin'in işbirliğiyle "yeni bir güçlü eksen" haline gelebileceğini kaydetmişti.
Aslında  ABD'nin müdahaleci politikaları, çeşitli ülkelerin kendilerini ABD'nin politikalarından ayırmaya ve ABD politikası ve dolarından bağımsız olan yeni bloklar ve birlikler kurmaya ve bağımsızlıklarını güçlendirmeye çalışmalarına sebep olmuştur. BRICS'ın kurulması ve çeşitli ülkelerin bu gruba katılmayı memnuniyetle karşılamaları bu savı kanıtlayan bir senettir.
Amerika Kıtası Konseyi Ofisi Başkanı Erick Farnez Worth, bu bağlamda şöyle diyor: ABD'deki iki ana parti, Latin Amerika'daki Washington'un ticari planının olmayışından endişeliler. ABD, ekonomik olarak Batı yarım kürede rekabet etmeli, ancak bir etkin şekilde rekabet etmiyoruz.
Açıklanan veriler ve rakamlara göre, Çin'in Latin Amerika ülkeleriyle ticareti 2000 yılında 12 milyar dolarken 2022 yılında 495 milyar dolara yükselmiş ve bugün Çin  Güney Amerika'nın en büyük ticari ortağına dönüşmüştür. Gelinen aşamada da, Maduro'nun Çin ziyareti ve Pekin yetkililerinin bu ülke ile ilişkilerin gelişmesini sıcak karşılamasıyla, yeni ekonomik blokların kurulması doğrultusunda daha pratik adımların atılmakta olduğu görülmekte./
 

Etiketler