Biden yönetiminde Gazze savaşıyla ilgili görüş ayrılıklarının artması
Siyonist rejimin Gazze Şeridi'nin mazlum halkına karşı savaşının devam etmesi ve bu bölgedeki durumun giderek kötüleşmesi ve ABD'nin bu rejime açık ve gizli desteği sürerken, ortadaki kanıtlar, Amerika’nın işgal rejimi İsrail'in Filistinlilere yönelik her geçen gün işlediği cinayetler ve soykırımlarını desteklemesinin, durumu Biden yönetimi için giderek zorlaştırdığını ve hatta çatlak seslerin geldiğini gösteriyor.
Bu bağlamda Huffington Post internet sitesinde, Joe Biden hükümetinin Gazze'deki insani işlerden sorumlu özel temsilcisi "David Satterfield"in istifasının Amerikan hükümetinin yetkilileri arasındaki anlaşmazlığı yansıtıyor. Joe Biden'ın Gazze odaklı Batı Asya insani işlerden sorumlu özel elçi unvanını verdiği emekli büyükelçi, önümüzdeki haftalarda istifa edecek. Gazze'deki vahim durum göz önüne alındığında Biden'ın Satterfield'ın yerine yeni birini getirip getirmeyeceği henüz belli değil.
Son dönemdeki görev süresi tartışmalara yol açan Satterfield, Filistinli mültecilerin Gazze'den Mısır'a nakledilmesini talep ederken, Biden yönetimi bu teklife karşı olduğunu iddia ediyor. Filistinlilerin ve destekçilerinin de ciddi muhalefetiyle karşı karşıya kalan bu talep, Filistinlilerin Gazze'den Mısır'a göç ettirilmesi önerisi, Gazzelilerin onlarca yıldır evleriyle olan yakın bağları göz önüne alındığı oldukça endişe vericidir ve Filistinlilerin bu durumu Arap dünyasında 'Nikbe' olarak adlandırılan bir süreci anımsatıyor.
Bazı yabancı gözlemciler Satterfield'in performansına şüpheyle yaklaşıyor ve görev yaptığı süre boyunca Gazze sakinlerinin durumunun giderek kötüleşmeye ve Siyonist rejimin devam eden saldırılarına eşlik ettiğine dikkat çekiyor. Satterfield, yardım kuruluşlarının Gazze halkına yönelik yardımların artırılması amacıyla toplantı yapılması yönündeki taleplerine bile yanıt vermedi.
Aynı zamanda Satterfield'ın Biden yönetiminden ayrılması, Siyonist rejimin Gazze'de Washington destekli saldırılarını sürdürdüğü bir dönemde gerçekleşiyor. Birleşmiş Milletler ve yardım grupları, Gazze'nin benzeri görülmemiş bir açlık ve kıtlıkla karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunuyor, Siyonist rejimin ve Mısır'ın uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle bölgeye yapılan yardımlar son derece yetersiz durumda.
Öte yandan, işgal rejimi Başbakanı Benyamin Netanyahu ve kabinesindeki radikal isimler başta olmak üzere Siyonist yetkililerin Gazze halkının yüzde 90'ından fazlasının yerinden edilmesine ve dünya genelinde geniş tepkiye yol açan ve Güney Afrika'nın bu rejim aleyhinde Lahey'de dava açmasına yol açan Gazze savaşını sürdürme ısrarı nedeniyle, Biden hükümetinin Siyonist rejime verdiği destek de, giderek artan zorluklarla karşı karşıya kalmış, işgal rejimi ile ABD arasındaki anlaşmazlıklar ve ihtilaf bile su yüzüne çıkmıştır.
Axios haber sitesi, yayınladığı haberde, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in son dönemde işgal altındaki Filistin'e yaptığı ziyaretin Beyaz Saray'daki hayal kırıklığı daha da artırdığını yazdı. Blinken, Netanyahu'ya Gazze planının gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu açıkça ifade etti. Siyonist gazete Yedioth Aharonot da ABD Başkanı Joe Biden'a yakın yetkililerin Netanyahu'nun kişisel ve siyasi nedenlerle Gazze savaşını uzatmaya çalıştığına inandıklarını yazdı. Netanyahu, cumartesi günü yaptığı konuşmada İsrail'in Gazze savaşını sürdürmesini kimsenin engelleyemeyeceğini vurguladı.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden ile Binyamin Netanyahu'nun Gazze savaşı sonrasında düzelen ilişkisinin, iki taraf arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle yeniden bozulduğu görülüyor. Biden'ın Netanyahu'yla son telefon görüşmesi 20 gün öncesine dayanıyor. Edinilen bilgiye göre Biden ile Netanyahu arasında 23 Aralık 2023'te gerçekleşen son telefon görüşmesinde Biden, telefonu Netanyahu’nun yüzüne kapatarak İsrail Başbakanı ile görüşmeyi sonlandırdı. ABD ile işgal rejimi arasında Gazze savaşı konusunda anlaşmazlıklar derinleşirken, Netanyahu kabinesindeki ihtilaflar da artmakta.
Görünüşe göre Washington, Gazze'yi bombalamak için büyük miktarda mühimmat gönderip, BM Güvenlik Konseyi kararlarını veto ederek, Kızıldeniz'de Yemen'e karşı bir deniz koalisyonu kurmaya çalışıp, son olarak Yemen'e füze ve hava saldırıları yaparak Tel Aviv'e başlangıçta destek vermişti. Ancak Siyonist rejimin koşulsuz destek yaklaşımının devam etmesi ABD'ye çok pahalıya mal oldu ve Washington, Netanyahu'nun Gazze savaşına yaklaşımından hoşnutsuzluğunu gösterdi./