Nisan 06, 2024 17:11 Europe/Istanbul
  • BM İnsan Hakları Konseyi'nde Siyonist karşıtı 4 kararın kabul edilmesinin sonuçları

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde Filistin lehine ve Siyonist rejim aleyhine 4 karar ezici bir çoğunlukla onaylandı; bunun sonuçları Tel Aviv'in ve Siyonistlerin Batılı destekçilerinin artan izolasyonu olacaktır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin 5 Nisan Cuma günü İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen 55. oturumunda insan hakları kararlarının dinlenmesi sırasında, Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkına ilişkin karar  47 oy üzerinden 42 evet oyuyla kabul edildi. Yalnızca ABD ve Paraguay bu karara karşı oy kullandı ve Filistin halkının kesin kendi kaderini tayin hakkına karşı çıktı.
Bu toplantıda Siyonist rejimin işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşim birimleri inşa etmesini kınayan bir karar daha 36 evet oyuyla kabul edildi. Bu toplantıda Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları ve hesap verme ve adalet yükümlülükleri başlıklı üçüncü karar, BM İnsan Hakları Konseyi'nde 28 evet oyuyla onaylandı. BM İnsan Hakları Konseyi de Pakistan'ın Siyonist rejime silah gönderilmesinin durdurulması yönünde sunduğu kararı 28 lehte oyla onayladı.
Filistinli direniş gruplardan "El-Aksa Tufanı" operasyonunun 7 Ekim 2023'te Siyonist rejime karşı başlamasından bu yana, bu rejim ABD ve bazı Avrupa hükümetlerinin desteğiyle tüm ahlaki ve insani standartları ihlal etmiş, Gazze'deki savunmasız Filistinlileri, yerleşim alanlarını ve hastaneleri büyük ölçüde gerçekleştirdiği saldırılarıyla yok etmiştir.
Bu 4 kararın BM İnsan Hakları Konseyi'nde onaylanması, dünyadaki pek çok hükümetin Gazze'deki Siyonist rejimin işlediği suçlardan nefretini gösteriyor. Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkı, Siyonist rejimin işgal altındaki topraklardaki yerleşimlerinin kınanması, Siyonistlerin işgal altındaki topraklarda Filistin halkına karşı işlediği insanlık dışı eylemleri ve suçlar ile işgal rejimine silah sevkiyatının durdurulması bu 4 kararın temelini teşkil ediyor.
Siyonist rejim, son yıllarda işgal altındaki topraklarda, BM kararlarına aldırış etmeden ve Batılı hükümetlerin açık desteğiyle yıkıcı ve ırkçı politikalarını uyguluyor. Filistinlilere ait toprakların işgal edilmesi ve Siyonist yerleşim birimleri inşa edilmesi, savunmasız kadın ve çocuklara yönelik sürekli saldırılar, hatta küçük çocukların tutuklanması Siyonistlerin günlük suçlarının yalnızca küçük bir kısmıdır.
Küresel koşullar ve Aksa Tufanı operasyonu ile ilgili gelişmelerin ardından Batı'da insan haklarını savunan kişi ve grupların önemli bir kısmı Siyonist rejimin suçlarını açıkça protesto ediyor. Bu kararların onaylanması, bağımsız ülkelerin ve uluslararası toplumun Gazze'deki suçların faillerini cezalandırmaya kararlı olduğunu ve Filistin halkının katledilmesi ve soykırıma uğratılmasındaki kara geçmişiyle en esas sanık olarak tanıtılması açısından önem taşıyor.
Siyonist rejim, ABD'nin doğrudan desteğiyle insanlık dışı suçlarına devam ediyor ve her ne kadar bu kararların onaylanması tarihi bir belge olarak kayıtlara geçecek olsa da, suçluların cezalandırılması konusu sadece birkaç karar çıkarmakla sınırlı kalmamalı. Bağımsız ülkeler ile İslam dünyasının uyum ve işbirliği, Siyonist rejimin suçlu liderlerinin yargılanması ve cezalandırılmasında etkili bir faktör olabilir./