Batı neden tüm itibarını İsrail'e feda ediyor?
Batı'nın Siyonist rejime verdiği desteğin temel nedenlerinden biri, işgal altındaki Filistin'in stratejik açıdan önemli ve hassas bir bölge olan Batı Asya'daki coğrafi konumudur.
Siyonist rejimin Gazze'deki suçlarının üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olup, bu rejimin güçleri, Batı'nın ve Amerika'nın lider ve yöneticilerinin desteği sayesinde Gazze ve ötesinde suçlarına devam etmektedir.
Tarihin bize gösterdiği gibi Siyonist rejim, yasa dışı olarak kurulduğu 1948 yılından bu yana ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında başta Amerika olmak üzere Batılı ülkeler tarafından desteklenmektedir.Bu destek uzun yıllar devam etmiş ve bunun çeşitli sebepleri beyan edilmiştir.
“Amerika Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID’e göre 1946 ile 2023 yılları arasında İsrail'e enflasyona göre ayarlanan toplam ABD yardımının 260 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Trump yönetimi, 2021 mali yılı (Ekim başından 30 Eylül'e kadar) için Siyonist rejime 3,3 milyar dolarlık yabancı mali-askeri yardım talep etti ve bu, İsrail'in ABD'den diğer tüm ülkelerin toplamından daha fazla mali yardım aldığı anlamına geliyor.
Ayrıca Barack Obama döneminde Amerika, Washington'un İsrail'e 2019'dan 2028'e kadar 38 milyar dolarlık mali ve askeri yardım sağlamayı taahhüt ettiği üçüncü 10 yıllık mutabakat zaptı'nı imzaladı.
CRAS raporuna göre Kongre, Siyonist rejime 2023 mali yılı için 8,3 milyar dolar, ayrıca "diğer savunma ve savunma dışı programlar" için de 58,98 milyon dolar ayırdı. ABD 2022'de İsrail'e 4,8 milyar dolar yardımda bulundu.
Washington aynı zamanda İsrail'e bir dizi F-35 savaş uçağı da dahil olmak üzere en ileri askeri teknolojisinin çoğunu da vermiştir.
Kutsal savunma döneminde İran'ın Irak'taki Baas rejiminin saldırganlığına karşı savunması sırasında İslam Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı "Muhsin Rızai" geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada sulta düzeninin İsrail'i destekleme hedeflerini açıkladı.
Rızai, Batı'nın İslam'la yüzleşme adındaki ilk hedefinin, zalimle yüzleşmeyi ve mazluma destek olmakta ana ideoloji olarak görüyor ve Batı'nın bu bağlamdaki yöntemini "çekiç ve örs" politikasını kullanmak olarak gördüğünün ifade ederek çekicin İsrail hükümeti ve Batı Asya bölgesindeki Batı bağlantılı hükümetlerin örsü olduğu açıklıyor. Sömürgeci Batı, bu iki yolla bölgedeki İslam milletlerinin direnişini kırmak istiyor. Dolayısıyla asıl amaç İslam'la yüzleşmektir.
Rızai'ye göre Batı'nın ikinci hedefi, Batı endüstrisinin hayati bir unsuru olan petrol kaynaklarına hakim olmaktır. Batılıların politikası, Batı Asya'da İsrail'i kurarak bu bölgeyi alevli ve güvensiz tutmak, böylece bölge ülkelerinin gelişmesini ve sanayileşmesini engellemekti. Bu petrolü sanayileri için alabilmeleri için bu bölgedeki ülkeleri güvensiz ve geri kalmış tutmalılar; Çünkü Batı Asya ülkeleri sanayileşirse bu bölgeden artık petrol ihraç edilemeyecek ve petrolün tamamı Batı Asya ülkeleri tarafından tüketilecek.
Örneğin İran'ın sanayi zinciri petrol ihracatçısı olarak tamamlanıyorsa, aynı zamanda bir milyon varil petrol ithal etmesi gerekiyor.
Batı'nın Siyonist rejime verdiği desteğin üçüncü hedefi, işgal altındaki Filistin'in Batı Asya'daki coğrafi konumunu kullanmak ve Batı ile Doğu arasındaki köprüyü sürdürmektir.
Batılı güçler bölgenin büyük ülkelerinin Doğu'ya girişlerine engel olmasını istemiyor. Bu bölge, Çin ve Rusya'yı kontrol etmek için Doğu'ya bir iletişim köprüsü ve nüfuz etme rolüne sahiptir ve İsrail, Batı'nın bölgede askeri ve ekonomik üs olarak Batı'nın çıkarlarını sağlayabilir.
Robert F. Kennedy’nin sözleri bu analizi doğrular nitelikte, ABD’nin 2024 başkanlık seçimi adayı "Robert F. Kennedy"nin sözlerinin yer aldığı bir video yayınlandı.O bu videoda Amerika ve Batı'nın İsrail'e verdiği desteğin hedeflerini anlatıyor.
Kennedy bu videoda şunları söylüyor:
"İsrail bizim için bir kale... Ortadoğu'da bir uçak gemisine sahip olmaya benziyor. İsrail bizim en eski müttefikimizdir. İsrail ortadan kaybolursa Rusya, Çin ve BRICS+ ülkeleri dünya petrolünün yüzde 90'ını kontrol edecek ve bu Amerikan ulusal güvenliği açısından bir felaket olacaktır."
Bu Amerikan başkan adayının sözleri, sulta düzeninin İsrail'e verdiği desteğin hedeflerini ve Siyonist rejimin Batı'nın petrol çıkarları doğrultusunda kalkınma karşıtı bir ajan, aynı zamanda bir köprü ve geçit olarak Batı'nın çıkarlarının güvence altına alınmasında önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Genel olarak bakıldığında büyük ve tarihi ülkelerin gücünün engellenmesi, coğrafi konumu, doğal kaynakları ve Batı Asya bölgesinin stratejik öneminin Batı'nın İsrail'e verdiği desteğin temel nedenleri arasında yer aldığı söylenebilir. Amerika'nın ve Batı'nın bir kısmının Yahudileri savunmak için değil, bu nedenlerle İsrail'i desteklediği bilinmelidir.
