Gazze'de suç üstüne suç
Netanyahu, Uluslararası Lahey Mahkemesi'nin tutuklama kararı çıkarmasının bir adım uzağında olmasına rağmen Gazze'deki savaşçı yaklaşımını değiştirmedi ve ABD'nin desteğiyle Filistinlilere karşı suç işlemeye devam ediyor.
Siyonist rejimin dün sabah saatlerinde Gazze Şeridi'nin tamamına, özellikle de Filistinli mültecilerin bu şeritteki barınaklarına yönelik hava, kara ve deniz saldırıları onlarca şehit ve yaralı bıraktı.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze Şeridi'ndeki durumu "felaketin ötesinde" olarak nitelendirerek, Gazze'nin kuzeyinde kalan iki hastaneden biri olan Kamal Advan Hastanesi'nde tedavinin daha da zorlaştığını söyledi.
Onun sözlerine göre, İsrailliler acil servise roket attığı için hastane çalışanlarının hastaları yataklar ve sedyeler üzerinde molozlarla kaplı caddeye taşımasına neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü Bölge Direktörü de, 22 hastayla birlikte 148 kişiden oluşan bir sağlık ekibinin El-Avda Hastanesi'nde kuşatıldığını, İsrailli keskin nişancıların hastaneye ateş açtığını, topçu saldırılarından çıkan şarapnellerin bu hastane binasına isabet ettiğini belirtti.
Gazze'deki savaşın üzerinden 230 gün geçti ve İsrail ordusu hiçbir hedef bankası olmadan körü körüne kadınları, çocukları ve mültecileri hedef alıyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın son istatistiklerine göre işgalcilerin saldırılarında 35 bin 647 kişi hayatını kaybederken 79 bin 852 kişi de yaralandı.
10 binden fazla kişinin cenazesi halen binaların enkazı altında. Müzakerelerin son turunda Hamas'ın önerilen savaşı durdurma planını kabul etmesine rağmen Siyonist rejim bu planı kabul etmeyip bunun yerine bu operasyonu Hamas'a baskı yapmak için bir araç olarak kullanabileceğini düşünerek Refah'a karşı askeri operasyon başlattı.
İşgal rejimi bu operasyonla Direnişi, işgalci güçler Gazze'den çekilmeden geçici ateşkes ve esir değişimini kabul etmeye zorlanacağını düşünüyordu. Siyonist rejim, ABD'nin Gazze'de inşa ettiği deniz köprüsünü bu bölgeye bağlantı sağlayacak tek köprü haline getirmek için Refah sınır kapılarından çekilmeyi reddediyor.
Amerikan kuvvetleri, İsrail'in Gazze'de giriş çıkış üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmak amacıyla Gazze kıyısında bir "yüzen liman" inşaatını tamamladı; Bu da, Mısır'ın Gazze halkının dünyaya açılabilecek tek kapı olma rolünü ortadan kaldıran bir konu. Gazze'nin yok edilmesi ve insanların katliamının yanı sıra, Gazze savaşı Mısır ekonomisini daha da zayıflattı ve Kahire, ekonomik baskıları kontrol altına almak için Ras el-Hikme şehrinin satış sözleşmesini imzalamaya ve Kredi almak için IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği ile anlaşma yapmak zorunda kaldı.
Bu, ABD'nin sadece Netanyahu'nun sağcı ve barış karşıtı hükümetinin suç ortağı olmadığı, aslında Mısır ile İsrail arasındaki dengeleyici yaklaşımdan uzaklaşarak bu rejimin yanında yer aldığı anlamına geliyor ki bu da Netanyahu'nun sağcı ve savaş yanlısı hükümetini Mısır ve Ürdün sınırlarına yönelik saldırılarını artırmasına sebebiyet verebilir.