Pars Today

Uluslararası Ceza Mahkemesi Refah'taki durumu "felaket" olarak sınıflandırdı ve insani koşullar göz önünde bulundurularak 24 mayıs tarihinde askeri operasyonun derhal sona erdirilmesine hükmetti.

2'ye karşı 13 oyla 26 Ocak ve 28 Mart tarihli tedbir kararlarının derhal uygulanmasına karar veren mahkeme, "Soykırımı Engelleme Sözleşmesi'ne uygun olarak Refah ve Gazze'deki durumun kötüleşmesi göze alınarak, İsrail derhal Refah'ta operasyonlarına son vermelidir" dedi, ayrıca Refah kapısının derhal açılmasına hükmedildi.

Mahkeme, İsrail'in soykırım iddiasına ilişkin delilleri korumak için soruşturmacıların Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamasını istedi.

İsrail'in askeri operasyonunun çok sayıda ölüm ve yaralanmaya yol açtığını ve büyük miktarda yerleşim yerinin imha edilmesiyle çok sayıda kişinin yerinden edildiğini söyleyen yargıç Nevaf Selam, "Gıda ve temel ihtiyaçlardan mahrum kalan Filistinlilerin Gazze Şeridi'ndeki korkunç yaşam şartlarının 24 Ocak'tan beri daha kötüleştiğini gördük" diye ekledi.

Refah'taki askeri bombardımanın, 1 milyondan fazla Filistinlinin buraya gelmesinden sonra riski büyüttüğünü belirten Selam, Birleşmiş Milletler'e göre 800 bin kişinin yerlerinden edildiğini hatırlattı ve Refah'taki operasyonun Gazze'deki kötü durumu tırmandırdığına dikkat çekti.

Söz konusu uluslararası yargı organı, ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar konusunda hukuki açıdan bağlayıcı kararlar verebilse de, bunların uygulanmasında sınırlamalar bulunmaktadır. Ancak mahkemenin Siyonist rejime karşı aldığı karar, bu rejime yönelik diplomatik baskıyı artırıyor. İlginçtir ki İsrail, Lahey Mahkemesi'nin kararını umursamadığını göstermek amacıyla bu karardan sonra Refah kamplarından birine saldırdı.

İsrail'in Gazze savaşı sırasındaki suç eylemleri, özellikle bu bölge halkına yönelik soykırım, Siyonist rejimin suçlarını eleştiren ülkelerden biri olan Güney Afrika'nın, 1948 Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesiyle Aralık 2023'te Uluslararası Adalet Divanı'na şikayette bulunmasına neden oldu. Bu eylem dünya çapında onlarca ülke tarafından desteklendi. Arap Birliği ayrıca, Güney Afrika'nın Siyonist rejime karşı Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na toplu katliam işlediği ve 1948 Toplu Katliamın Yasaklanması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle sunduğu şikayete tam destek verdiğini vurguladı. Ayrıca 200 uluslararası hukuk uzmanı ve profesör, Siyonist rejime karşı Güney Afrika'ya tam destek verdiklerini açıkladı.

Uluslararası Adalet Divanı'nın Siyonist rejimin Refah'taki askeri operasyonlarını durdurma kararı, uluslararası ve bölgesel ülke ve kurumlarda olumlu tepkiyle karşılandı.

Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zane Dangore, ilk kez bir mahkemenin İsrail'e Gazze'nin bir bölümündeki eylemlerini durdurması yönünde bu kadar açık bir emir verdiğine dikkat çekerek Uluslararası Adalet Divanı'nın kararını "çığır açıcı" olarak nitelendirdi.

Hamas hareketi, Uluslararası Adalet Divanı'nın Siyonist rejimin Refah'taki askeri operasyonlarını durdurma kararını da memnuniyetle karşılayarak, bu mahkemenin Gazze şeridindeki savaşı durdurma yönünde bir karar vermesinin beklendiğini söyledi. Bu hareketin liderlerinden Usame Hamdan, bu kararı memnuniyetle karşıladıklarını ve Siyonist rejime bu kararı derhal uygulaması için baskı yapılmasını talep etiklerini vurguladı.

Önemli olan, Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Adalet Divanı'nın yeni kararına ilişkin tutumudur. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cuma günü yaptığı açıklamada, Lahey Mahkemesi'nin İsrail'in Refah'taki askeri operasyonlarını durdurması yönündeki kararının "bağlayıcı" olduğunu ve tüm tarafların buna uyması gerektiğini vurguladı. Açıklamasının bir başka bölümünde ise, "Mahkeme tüzüğüne göre bu kararın tebliğini derhal BM Güvenlik Konseyi'ne ileteceğiz." Denildi.

Böylelikle Güvenlik Konseyi'nin Lahey Mahkemesi'nin kararı üzerinden bir kez daha ülkeler ile ABD arasındaki çatışmanın arenası haline geleceği öngörülebilir. ABD'nin, Tel Aviv'den Uluslararası Adalet Divanı'nın Refah'taki askeri operasyonların durdurulmasına ilişkin kararını kabul etmesini talep edecek her türlü karar tasarısını veto edeceği tahmin edilebilir./