AB’nin İran ile işbirliğini genişletmeye hazır olması
(last modified Mon, 08 Jul 2024 15:51:58 GMT )
Temmuz 08, 2024 18:51 Europe/Istanbul
  • AB’nin İran ile işbirliğini genişletmeye hazır olması

AB dış siyaset sorumlu sözcüsü, AB’nin İran İslam Cumhuriyeti ile ikili işbirliği düzeyini genişletmeye hazır olduğunu duyurdu.

AB dış siyaset sorumlusu sözcüsü Nabila Massrali, X sosyal sitesinde şunları yazdı: Biz İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını dikkate alıyor ve seçilen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian’ı tebrik ediyoruz.
Massarali açıklamasının devamında AB’nin karşılıklı etkileşim siyaseti doğrultusunda İran’ın yeni hükümeti ile işbirliğine hazır olduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda üst düzey yetkili, İran'ın yeni cumhurbaşkanının seçilmesini tebrik etti. Geçtiğimiz Cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin 14. turunda Mesud Pezeşkiyan, 16 milyon 384 bin 403 oy alarak İran'ın dokuzuncu cumhurbaşkanı olmayı başardı. Bu seçimler merhum Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi’nin bir grup yetkili ile beraber İran’ın kuzey batısında geçirdiği helikopter kazasında şehit olması nedeni ile, gereken tarihten bir yıl erkenden yapıldı.
AB dış siyaset sorumlusu sözcüsü Nabila Massrali daha önce de yaptığı açıklamada, AB’nin başlıca önceliğinin BERCAM nükleer anlaşmaya tamamen geri dönme yolunu kolaylaştırma olduğunu belirtmişti. AB İran’ın Batı Asya bölgesindeki sahip olduğu jeopolitik, siyasi, ekonomik ve enerji nedeni ile Batı Asya’da sahip olduğu konumu vurgulayarak, BERCAM nükleer anlaşmanın sonuca ulaşması için önemli rolü oldu. Tüm bunlara rağmen Mayıs 2018'de ABD'nin BERCAM’dan çekilmesi ve Ağustos ve Kasım 2018'de İran'a iki aşamalı yaptırımlar uygulaması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa’nın da İran karşıtı bu kampanyaya katılma talebi, Avrupa’yı iki önemli mesele yani BERCAM’ın korunması ve de Washington’ın baskılarına karşı mücadele konuları ile karşı karşıya getirdi.
Avrupa Birliği'nin üst düzey yetkilileri açısından bakıldığında, bu Avrupa kurumunun, küresel istikrarın korunmasına yardımcı olmak için İran'la işbirliğini sürdürerek mevcut durumda güvenilirliğini kanıtlaması gerekiyor. Bu nedenle ortağı ABD BERCAM’dan çekildiğinde bile Avrupa kendisini hâlâ bu anlaşmaya bağlı sayıyor. Avrupalılar İran'ın BERCAM şartlarına uymadığını iddia eden ve anlaşmanın İran'ın nükleer faaliyetlerini kontrol etmeye yönelik verimli ve etkili bir anlaşma olarak görmeyen Amerika’ya rağmen, İran'ın BERCAM nükleer anlaşması çerçevesindeki tüm taahhütlerini yerine getirmekle kalmadığını üstelik BERCAM’ın bölgesel ve uluslararası düzeyde gerginlik ve çatışmayı önleme hedeflerine ulaşmada da başarılı olduğuna inanıyorlar.
Aslında Avrupa Birliği açısından BERCAM nükleer anlaşması, diğer uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde model olarak kullanılabilecek çok taraflı bir anlaşma örneğidir. Böyle bir durumda, Mesud Pezeşkiyan’ın  cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferi ve İran halkının gelecek dönem cumhurbaşkanının tüm ülkelerle etkileşime ve BERCAM’ı yeniden canlandırma çabalarına vurgu yapması dikkate alındığında, Tahran'ın Avrupa Birliği ile ilişkilerinin derinleştirilmesi için koşulların sağlanması bekleniyor. 
Bunlara ilaveten İran halkının seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı, 14. Hükümetin başına, İran’ın bölge ve diğer ülkelerle ilişkilerinin gelişmekte olduğu bir dönemde geçecek; bu yüzden bu ilişkilerin 14. Hükümet döneminde de Avrupa ülkelerinin de aralarında olduğu tüm ülkelerle ilişkilerinin gelişme sürecine devam etmesi bekleniyor.
Seçim kampanyaları sırasında Mesud Pezeşkiyan’ın tüm ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yaptığı dikkate alınarak, İslam İnkılabı Lideri’nin tekrarlanan tavsiyelerine göre 14. Hükümetin de, Şehit Reisi hükümetinin tüm ülkelerle ilişkileri geliştirme stratejisini ciddi bir şekilde sürdüreceği bekleniyor. Barış içinde bir arada yaşama ve farklı ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesi her zaman İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasının ilkelerinden biri olmuştur. Bu çerçevede İran İslam Cumhuriyeti siyasi, ekonomik ve kültürel ortaklıklara dayanan zorlukları kontrol etmeye ve azaltmaya çalışırken diğer yandan da tüm ülkelerle ilişkilerde karşılıklı çıkarları esas alarak kazan-kazan yaklaşımını yakalamaya çalışıyor./