Ekim 08, 2024 12:41 Europe/Istanbul
  • Güzel insanî deneyimlerin hatırası; Teknolojinin kuşatmasında insan

Pars Today - Bir zamanlar hizmetimizde olan teknoloji, bugün bizi hizmetine almış gibi görünüyor.

Modern dünyanın gürültüsü içinde, kendimizi bir zamanlar hayallerimizde yaşayan teknolojilerle çevrili buluyoruz. Akıllı cihazlardan sosyal medyaya kadar piyasaya çıkan her yeni araç, bize daha iyi, daha hızlı ve daha kolay bir yaşam vaat ediyor. Ancak, tüm bu teknolojik ilerlemeler bizi daha aydınlık bir geleceğe mi götürüyor, yoksa bu yolda değerli bir şeyi mi kaybediyoruz? Pars Today bu önemli konuya kısa bir bakış atıyor:

Belki yüzeysel bir bakışla, teknolojinin sadece insanın ilerlemesinin bir aracı olduğunu düşünürüz; insan ile sonsuz olanaklar arasında bir köprü. Ancak bu göz alıcı görüntülerin ardında, bizimle insanlığımız arasında giderek büyüyen bir uçurum var; her geçen gün daha da derinleşen bir uçurum. Bu uçurumda duygular, yaratıcılık ve derin düşünce yerini yüzeysel ve hızlı etkileşimlere bırakıyor.

Bir zamanlar hizmetimizde olan teknoloji, bugün bizi hizmetine almış gibi görünüyor. Bizi sonsuz bir bildirim, mesaj ve sürekli güncellemeler zincirine hapsetti. Bu çağda zaman, artık değerli bir kaynak olarak görülmüyor, aksine her an doldurulması gereken bir şey olarak algılanıyor, hatta bu, huzur ve derin düşüncenin kaybedilmesi pahasına bile olsa.

Diğer yandan, teknolojiye olan bağımlılığımız, insan kimliğimizi de etkiledi. Bir zamanlar yüz yüze etkileşimlerle anlam bulan insan ilişkileri, artık kısa metin mesajlarına ve çıkartmalara indirgenmiş durumda. Gerçek ve derin duyguların en yüzeysel şekilde ifade edildiği bir dünyada yaşıyoruz ve tüm bunlar hız ve verimlilik adına yapılıyor.

Belki de "ilerleme" olarak adlandırdığımız şey, insanlığın gerçek yolundan bir sapmadır. İnsan olmak her zaman tefekkür, yaratıcılık ve dünya ve diğer insanlarla anlamlı bir etkileşimle tanımlanmıştır. Ancak hayatımızın her anına hükmeden bir teknoloji dünyasında, insan olmanın o otantik anlamını hala koruyabilir miyiz?

Dijital çağda ilerlemeyi arıyoruz, ama belki de bir an durup şu soruyu sormalıyız: Bu ilerleme bizi daha iyi insanlar mı yapıyor? Yoksa bu yolda insanlığımızın özünü mü kaybediyoruz?