Avrupa’nın, Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünden endişeli olması

Sahab- Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerindeki zaferinin sonuçları Avrupa'nın siyasetine, ekonomisine ve güvenliğine gölge düşürdü.

Trump'ın seçim zaferinin açıklanmasından bir gün sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği zirvesinde kıtanın ABD'den güvenlik açısından bağımsızlığını ilan etmesi ve jeopolitik rakiplerinin çıkarlarına karşı kendi çıkarlarını savunması gerektiğini belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı şöyle dedi: "Avrupa, güvenliğinin yetkisini sonsuza kadar Amerika'ya bırakmamalı, jeopolitik açıdan zayıflamamak için şimdiden harekete geçmelidir. Avrupalılar, Amerika ve Çin'e karşı çıkarlarını savunmak için geniş çapta hareket etmelidir."

Avrupa ülkeleri, Trump'ın başkanlığının 2017-2021 arasındaki ilk dört yılında iyi bir tecrübeye sahip değil. Avrupa Birliği'nin, özellikle de Avrupa Birliği'nin itici gücü olan Almanya ve Fransa'nın, bu dört yıl boyunca Amerika ile ilişkileri gergindi. Trump, çevre sorunlarından NATO anlaşmasındaki askeri ve güvenlik iş birliğine kadar tüm siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında Atlantik Okyanusu'nun her iki yakasındaki müttefikler arasındaki güçlü ilişkilere meydan okudu.

Joe Biden'ın 2020 başkanlık seçimlerindeki zaferi, Trump başkanlığı öncesinde Avrupa ile ABD arasındaki yakın ilişkilerin geri dönüşü açısından iyi bir haberdi. Ancak Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü Avrupa hükümetleri için bir kabusa dönüştü üstelik Avrupa Birliği'nin siyasi, ekonomik ve güvenlik açısından kırılgan ve istikrarsız bir durumda olduğu bir ortamda.

Avrupa Birliği Sekiz yıl öncesinden farklı olarak, Avrupa düzeyinde ve küresel düzeyde karmaşık iç krizlerle karşı karşıyadır. Avrupa zirvesinde Almanya Başbakanı Olaf Schultz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşüyle ​​yüzleşmeye hazır olduklarını göstermeye çalıştı. Macron ve Schultz, Trump'ı Salı günkü seçim zaferinden dolayı tebrik etti fakat Trump'ın "Önce Amerika" sloganıyla gündeme getirdiği korumacı ticaret politikasının yarattığı zorlukları hızla vurguladılar.

Schultz ve Macron, Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünün getireceği zorluklarla yüzleşmek için koordinasyondan bahsediyor; hâlbuki ikisi de kendi ülkelerinde kırılgan bir durumda. ABD başkanlık seçimlerinden bir gün sonra Alman koalisyon hükümeti çöktü. Hür Demokrat Parti'nin dört bakanı, Schultz'un 2025 bütçe planını protesto etmek amacıyla Alman kabinesini terk etti. Emmanuel Macron'un da Fransa'da istikrarsız bir durumu var. Macron, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve erken parlamento seçimlerinde ağır bir yenilgiye uğradı.

Avrupa arenasında Ukrayna'daki savaş, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'daki tüm siyasi ve güvenlik denklemlerini altüst etti. Ukrayna, NATO'nun Rusya ile vekalet savaşının alanı haline geldi. Amerika, Ukrayna'ya mali ve askeri yardımın yüzde yetmişini sağlıyor.

Ekonomik alanda Trump'ın “önce Amerika” başlığını taşıyan sloganı Avrupa ekonomisi için tehlike oluşturuyor. Almanya ikinci yıldır resesyonda. Fransa'nın bütçe açığı ve borç düzeyi de AB göstergelerinin üzerine çıktı. Trump'ın ithalat tarifelerini artırma planı, Avrupa'da ihracat maliyetlerini ve enflasyonu artıracak.

Avrupa Birliği, ortak bir dış ve güvenlik politikasının olmayışı, ekonomik sorunlar ve aşırı sağcı aşırılıkların yükseliş riski nedeniyle Trump'ın Amerika’sı ile önümüzdeki dört yıl içinde zorlu ilişkilerle karşı karşıya kalacak./