Amerika'nın Suriye'deki son gelişmelerde rol oynadığını kabul etmesi
Son dönemde Suriye'de yaşanan hızlı ve ani askeri gelişmeler, Şam'ın silahlı gruplar tarafından ele geçirilmesi ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iktidardan ayrılmasıyla birlikte Amerika bu konudaki rolünü itiraf etmiş oldu. Washington, hedefleri doğrultusunda bazı silahlı grupların isimlerinin terör grupları listesinden çıkarılması olasılığını da gündeme getirdi.
Amerikan ulusal güvenlik danışmanı Sullivan, CBS kanalına verdiği röportajda ABD'nin Suriye'deki gelişmelerdeki rolünün doğrudan olmadığını ancak Esad'ı desteksiz bırakacak koşulların yaratılmasında rol oynadığını itiraf etti. Sullivan “Suriye'de isyancıları iktidara getiren saldırıya doğrudan katılmadık, desteklemedik ve parçası olmadık. Esad'ın destekçilerini zayıflatmaya yönelik büyük bir bölgesel ve uluslararası çabanın parçasıydık.” Şeklinde bir itirafta bulundu.
Jake Sullivan ayrıca ABC'ye verdiği röportajda da şunları söyledi: "Suriye'deki tüm gruplarla çalışacağız ve Başkan Joe Biden'ın geçen gün söylediği gibi, terörist grup olarak tanımlananlar da dahil olmak üzere isyancı grupların hepsi, aslında doğru açıklamalarda bulundular. Şimdi soru, daha iyi bir Suriye yaratmak için ne yapacaklarıdır."
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller de basın toplantısında Biden yönetiminin Beşar Esad'ı deviren Suriyeli silahlı gruplarla etkileşim kurmanın yollarını aradığını söyleyerek gayri resmi diplomasinin başlatılmasına yardımcı olmak için Türkiye gibi bölgedeki ortaklarına da ulaştıklarını belirtti. Miller ayrıca Washington'un çeşitli gruplarla iletişim kanallarına sahip olduğunu ve bunlardan birinin Washington'un "terörist" örgüt olarak tanımladığı olduğunu açıkladı.
Amerika'nın Suriye'deki son gelişmelerde rol oynama tutumu ve asıl adı Ahmed el-Şara olan ve artık Ebu Muhammed el-Colani liderliğinde Hayat Tahrir el-Şam başta olmak üzere bazı silahlı gruplarla iletişim kurması, bir yandan ABD'nin gerçek hedeflerini, diğer yandan çifte standartlarını gösteriyor.
Suriye, Batı'nın ve Arap müttefiklerinin yanı sıra Türkiye'nin de desteklediği huzursuzluklarla 2011'den bu yana kriz yaşıyor ve yavaş yavaş ABD, İngiltere, Fransa ve bölgesel müttefikleri tarafından desteklenen terör grupları, bölgesel denklemleri Siyonist rejim İsrail lehine değiştirmek ve direniş eksenini zayıflatmak amacıyla ülkenin farklı yerlerinde Suriye ordusuyla büyük çatışmalara girdi.
Suriye'nin meşru hükümetinin talebi üzerine İran ve Rusya'nın askeri müdahalesi sonrasında bu terör grupları bastırılmış ve son olarak Türkiye'nin desteğiyle Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilinde yoğunlaşmıştır. Bu silahlı gruplar, 27 Kasım 2024'ten itibaren başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerin desteği ve yeni yabancı güçlerin gelmesiyle Halep'in kuzeybatı, batı ve güneybatısındaki Suriye ordusunun mevzilerine yönelik büyük bir saldırı başlattı.
Suriye ordusunun komutanlığı 8 Aralık 2024'te Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad hükümetinin düştüğünü duyurdu. Artık Tahrir el Şam'ın lideri Ebu Muhammed el Colani liderliğindeki silahlı gruplar Suriye işlerinin idaresini devraldı. Önemli olan nokta, daha önce Heyet Tahrir el-Şam'ı terör örgütleri listesine alan Amerika artık durum ve koşulların değişmesiyle tutumunu değiştirerek bu grubu isminin bu listeden çıkarılması ihtimalinden bahsetti. Donald Trump, ilk başkanlık döneminde Hayat Tahrir el-Şam'ı terör grupları listesine dahil etti.
Böylece Washington, Suriye’de yeni yönetimi tanımak için artık bu isimleri terörist gruplar listesinden çıkarmaya hazırdır. Artık ABD'nin Suriye'deki hedef ve politikalarına uygun silahlı grupların kurulması bu şekilde sorunsuz olacak. Bu yüzden başta İngiltere olmak üzere diğer batılı ülkelerin de aynı yolu izleyeceğine şahit olunabilir./