Fransa'nın Afrika'dan dışlanması ikinci Sömürge karşıtı dalgasının bir işareti mi?
https://parstoday.ir/tr/news/world-i272538
Pars Today - "Fransa-Afrika ilişkileri"ne ilişkin acı gerçekler, yeni siyasi elitlerin eylemlerini yönlendiren başlıca etkenlerden biri olduğu gibi, Fransa ile asimetrik ilişkilerin sonlandırılması ve eşit ilişkilere girilmesi yönündeki yaygın halk talepleri de önemli bir yer tutuyor.
(last modified 2025-01-28T15:56:59+00:00 )
Ocak 28, 2025 17:56 Europe/Istanbul
  • Fransa'nın Afrika'dan dışlanması ikinci Sömürge karşıtı dalgasının bir işareti mi?

Pars Today - "Fransa-Afrika ilişkileri"ne ilişkin acı gerçekler, yeni siyasi elitlerin eylemlerini yönlendiren başlıca etkenlerden biri olduğu gibi, Fransa ile asimetrik ilişkilerin sonlandırılması ve eşit ilişkilere girilmesi yönündeki yaygın halk talepleri de önemli bir yer tutuyor.

Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü, Orta ve Batı Afrika ülkelerinin Fransız askerlerini sınır dışı etme eyleminin, Afrika'daki ikinci dekolonizasyon dalgası olarak adlandırılabilecek, bağımsızlık arayışı ve ulusal egemenliği vurgulama yönündeki daha geniş bir sürecin parçası olduğunu vurgulayan bir analiz yayınladı. 
Pars Today’in bildirdiğine göre Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü'nün analitik notunda şöyle deniyor: " Çad ve Senegal bir zamanlar Fransa'nın Afrika kıtasındaki başlıca müttefikleriydi ve Paris'in Afrika'daki eski kolonilerinde Fransa'nın ekonomik, politik ve askeri nüfuz ağının temel direkleriydi. Peki Batı ve Orta Afrika'daki Fransız sömürgelerinin bağımsızlığından 65 yıl sonra yaşanan bu gelişmelerde hangi etkenler rol oynadı?”
Bu bağlamda incelenebilecek ilk etken, Afrika'da gerçek değişimi isteyen, bunun bilincinde olan ve iletişim ve sosyal medya aracılığıyla bunu başarmak için çabalayan genç ve aktif bir neslin ortaya çıkmasıdır. Aynı durum, Afrika'nın sömürgecilikten yıllar sonra doğan yeni nesil genç siyasi liderler için de geçerlidir. Eski kuşak siyasetçilerin aksine, Fransa'ya tanınan tavizler karşılığında elde edilen kişisel kazanımlara pek aşina değiller. Gözlemledikleri şey, halk için elle tutulur bir sonuç vermeyen uzun süreli askeri operasyonlar veya ülkelerinin doğal kaynaklarının Fransız şirketleri tarafından sömürülmesi ve bu ülkelerdeki geri kalmışlığın devam etmesidir. "Fransa-Afrika ilişkileri" ile ilgili bu acı gerçekler, yeni siyasi elitlerin eylemlerini yönlendiren ana faktörlerden biridir ve aynı zamanda Fransa ile asimetrik ilişkilerin sona erdirilmesi ve eşit ilişkilere girilmesi yönünde yaygın halk talepleri var.
Bu yeni eğilimi kolaylaştıran bir diğer etken ise çok kutuplu dünya düzeninin ortaya çıkmasıdır. Bu durumu, Çin ve Rusya gibi diğer uluslararası aktörlerin Afrika kıtasındaki artan rolünde görüyoruz. Afrika'da sömürge geçmişi olmayan bu yeni ortaklar, Afrika ülkelerinin içişlerine karışmadan, ekonomik ve askeri düzeyde işbirliği fırsatları sunuyor. Bu yeni ortaklar, destek ve işbirliklerini Batılılar gibi belirli koşullara değil, belirli taleplere bağlıyorlar ve uluslararası düzeyde diplomatik destek veya enerji piyasalarına erişim gibi niteliklere sahipler.
Avusturyalı düşünce kuruluşu, Afrika'nın geleneksel kalkınma ortaklarından biri olan Avrupa Birliği'nin, Afrika ile etkileşimini sürdürmek istiyorsa, Afrika ülkelerinin bu eğilim ve istekliliğine saygı duyması ve onlara ortak çıkarlara ve karşılıklı saygıya dayalı bir ortaklık teklif etmesi gerektiğini vurgulayarak sonuca varıyor. Bu, daha fazla bağımsızlığa doğru hareket görüntüsünün Frankofon Afrika bölgesinin ötesine uzandığı anlamına geliyor. Bu durumun bir yansıması olarak daha fazla sayıda Afrika ülkesinin BRICS ittifakına katılma isteğinde görülüyor. BRICS’in Afrika ülkeleri açısından özel çekiciliklerinden biri de Batılı ülkelerin hegemonik iddia ve tutumlarının reddedilmesi, çok kutuplu ve müdahaleci olmayan bir dünya düzeninin desteklenmesi, ülkelerin egemenlik ve bağımsızlıklarına saygı gösterilmesidir./