Almanya'daki Aydınlar ve Halk, Ülkede İnsani Değerlerin Tamamen Çöküşünü Engelleyebilir mi?
(last modified Mon, 12 May 2025 06:14:26 GMT )
Mayıs 12, 2025 09:14 Europe/Istanbul
  • Almanya'daki Aydınlar ve Halk, Ülkede İnsani Değerlerin Tamamen Çöküşünü Engelleyebilir mi?

ParsToday - İsrail'in Gazze'deki soykırım nedeniyle artan küresel yalnızlığıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde, Berlin Tel Aviv ile ilişkilerini güçlendirmek için eşi görülmemiş adımlar attı.

Almanya, son yıllarda Siyonist suç rejimiyle ilişkilerini genişletme çabalarını artırdı; bu, Berlin'in bu rejimin suçlarına karşı kayıtsızlığını gösteren bir adım. 
ParsToday'in Middle East Eye'dan aktardığına göre, bu çabalar ve işbirliği, İsrail'e muhalefeti suç saymayı, Siyonist lobileri mali olarak desteklemeyi ve "antisemitizm"le mücadele bahanesiyle ifade özgürlüğüne geniş kısıtlamalar getirmeyi içeriyor.
-    Kardeş Şehirler: Dayanışmanın mı Yoksa Suça Ortaklığın Sembolü mü?
Mart 2024'te Berlin parlamentosu, Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve hatta sağcı AfD dahil  olan ana partilerin oyları ile Tel Aviv ile kardeş şehir olma planını onayladı. Bu karar, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli yetkililere karşı savaş suçu iddialarını incelediği bir sırada alındı.
Bu sembolik eylem, Berlin'in 17 yıldır Gazze'yi abluka altında tutan ve şimdi soykırım işleyen bir rejimle aynı çizgide olduğunu gösteriyor. Bir zamanlar kendisi de abluka altında kalmış olan Berlin, Gazze'yi desteklemek yerine, bu ablukayı uygulayan şehirle ittifak kuruyor.
-    Tarihi Unutkanlık mı Yoksa Anlatıyı Yeniden Yazmak mı?
Berlin, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası yardımlarla (örneğin "Berlin Hava Köprüsü") krizden çıktı, ancak bugün İsrail'in Gazze ablukasını destekliyor. Bu ikiyüzlülük, Almanya'nın ahlaki sorumluluğu hakkında soruları gündeme getiriyor:
Berlin neden Gazze yerine Tel Aviv'i kardeş şehir olarak seçti?
1- Almanya'daki Siyonist Gruplara Artan Mali ve Siyasi Destek
Almanya'daki Siyonist gruplara verilen mali ve siyasi destek, ülkenin iç ve dış politikalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Buna, Siyonist lobilerine yıllık 23 milyon Euro'luk desteği içeren devlet bütçesi de dahildir.
2- Yasama
İsrail'e yönelik eleştiriyi antisemitizmle eşdeğer gören "Şimdi Tam Zamanı" (Kasım 2024) gibi kararların kabul edilmesi.
3- Üniversitelerin ve Filistin Destekçilerinin Bastırılması
Alman hükümeti, Gazze'deki soykırıma yönelik her türlü protestoyu yasal ve güvenlik araçlarıyla bastırmaktadır. Buna şunlar dahildir:
 * Siyonist lobilerinin baskısı altında, bağımsız BM uzmanlarının (örneğin Francesca Albanese) katılımıyla üniversite etkinliklerinin iptal edilmesi.
 * Filistin destekçilerinin sınır dışı edilmesi: Nisan 2024'te, Filistin yanlısı Gazze gösterilerine katıldıkları için dört Avrupalı ve Amerikalı vatandaş sınır dışı edildi.
 * Protestoların polis kontrolüne alınması: Almanya'daki Filistin yanlısı gösterilere her zaman çevik kuvvet polisi eşlik etmekte ve yaygın gözaltılar yaşanmaktadır.
4- Medya Sansürü
Almanya'daki ana akım medya kuruluşları, örneğin "Die Welt", İsrail reklamları yayınlayarak karalama kampanyalarına katkıda bulunmaktadır.
-    Berlin; Özgürlüğün Sembolünden Baskının Başkentine
Aslında "Berlin" hükümeti, bir zamanlar entelektüellerin ve sanatçıların sığınağı olarak bilinen şehir, bugün insan haklarını bastırmanın bir aracı haline gelmiştir; bu hareket, Alman demokrasisinin karanlık geleceğine işaret etmektedir.
Berlin ve Tel Aviv ittifakı sadece diplomatik bir ilişki değil, aynı zamanda Alman demokratik değerlerinin Siyonizm'in çıkarları etrafında yeniden tanımlanmasının bir göstergesidir. Baskı süreci devam ederken, ifade özgürlüğü ve üniversitelerin bağımsızlığı ciddi tehdit altındadır; kilit soru şudur: Alman entelektüeller ve halk, bu ülkede insani ve demokratik değerlerin tamamen çöküşünü engelleyebilir mi?/