Teksas’taki Ölümcül Sel Gösterdi: ABD’nin Önceliği Halkın Canı Değil, Silah Sanayisi
Parstoday – New York Times gazetesi, ABD’nin Teksas eyaletinde meydana gelen son yıkıcı selde, binlerce selzedenin kriz yönetim merkezine yaptığı yardım çağrılarının yanıtsız kaldığını ortaya çıkardı.
ABD geçtiğimiz günlerde, Teksas eyaletinde ölümcül bir sele tanık oldu. Resmi verilere göre bu selde 120’den fazla kişi hayatını kaybetti, 170’ten fazla kişi kayboldu, yüzlerce kişi yaralandı ve evsiz kaldı. Parstoday’in aktardığına göre, New York Times gazetesi şu itirafta bulundu: ABD’li yetkililer, kriz yönetim dairesindeki personel yetersizliği nedeniyle, Teksaslı selzedelerin binlerce yardım çağrısına cevap veremedi. Haberde yer alan bilgilere göre, selin üzerinden iki gün geçmesine rağmen, söz konusu kurum, bazı çalışanlarının sözleşmelerini yenilemediği için, acil yardım hatlarına gelen çağrıların yaklaşık üçte ikisini karşılayamadı.
Teksas’ta Olağanüstü Hal İlan Edildi
Analiz sitesi *"Alef"*in aktardığına göre, Teksas eyalet yetkilileri olağanüstü hal ilan etti. Birçok Amerikan medyası ise, Teksas’taki bu felaketin boyutlarının felaket düzeyinde olduğunu ve bunun ciddi sonuçlar doğurabileceğini yazdı.Bununla birlikte, dikkat çeken bir başka önemli husus ise şu: ABD’nin, özellikle mevcut Başkan Donald Trump’ın, İsrail gibi ülkelere milyarlarca dolarlık silah satışı için her türlü harcamayı yapmaya hazır olduğu, ancak kendi halkına karşı kayıtsız kaldığı yönündeki eleştiriler artıyor.
Açlık ve Yoksulluk Alarm VeriyorBu bağlamda, ABD Gıda Yardımı Programı (US Food Assistance Program) tarafından yayınlanan yeni ve dikkat çekici bir rapor, ABD'de açlık ve gıda güvensizliği sorunlarının yıldan yıla kötüleştiğini ortaya koyuyor. Rapora göre, 2021 yılına kıyasla gıda güvensizliği yaşayan Amerikalıların sayısı iki katına çıkmış durumda.
"Morning Consult" dergisinin özel bir haberine göre, gıda fiyatlarının artması ve devlet yardımlarının azaltılması bu krizi derinleştirmekte ve önümüzdeki aylarda daha da kötüleşmesi beklenmektedir.
Sistemdeki Derin Krizler
Amerika’da sadece gıda krizi değil; sınıf uçurumu, silahlı şiddet, sağlık hizmetleri ve sigorta sorunları, konut krizi gibi alanlarda da ciddi yapısal problemler yaşanıyor. Bu sorunlara, Amerikan medyasının sık sık dikkat çektiği görülüyor.
Bu ortamda kendisini "Amerika’nın Süpermeni" olarak lanse eden Donald Trump, adeta bu gelişmelerin tamamından bihaber gibi davranıyor. Sadece yüzeysel ve popülist açıklamalarla, halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap veremediğini örtbas etmeye ve ABD’nin dış politikadaki maceracı harcamalarını meşrulaştırmaya çalışıyor.
"Demokrasi" Sadece Bir Maskeden İbaret mi?Tüm bu gelişmeler, Amerikan demokrasisinin aslında giderek halktan uzaklaştığını ve sistemin gerçek ihtiyaçlara kulak tıkadığını gösteriyor. Siyasi uzmanlara göre, ABD yöneticileri iktidarı halka hizmet için bir araç olarak görmek yerine, küresel hırsları doğrultusunda kullanmayı tercih ediyor. Bu durum, hem Amerikan halkı hem de dünya kamuoyu tarafından her geçen gün daha net şekilde görülmekte.Ve işte bu denklem, ABD’nin küresel hegemonya gücünü zayıflatan en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.