Almanya İç Krizlerin Baskısı Altında: İflas Eden Fırınlardan Okullardaki Şiddete Kadar

Parstoday – Avrupa sanayisinin merkezi olan Almanya, son dönemde altyapısal alanlarda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Yaşanan kriz, ülkenin temel yapılarını etkisi altına almış durumda.

Parstoday’in haberine göre, Almanya’daki okullarda artan şiddet olayları, halkın enflasyon ve yükselen yaşam maliyetleri karşısındaki yaygın korkusu, küçük işletmelerin, özellikle fırınların kapanma krizi ve ilk yardım eğitiminin ciddi eksiklikleri, ülkenin geleceği için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
-    Almanların En Büyük Korkusu 
Deutsche Welle’nin aktardığına göre, yapılan kamuoyu yoklamalarında yaşam maliyetlerinin artışı, korku sıralamasında 15. kez ilk sırada yer aldı. Enflasyon, Alman halkının en büyük endişesi olmaya devam ediyor. Gıda, yakıt ve elektrik fiyatlarındaki artış nedeniyle birçok kişi ay sonunda geçimini sağlayacak yeterli paraya sahip olamayacağından endişe duyuyor. Genel olarak, ekonomik sorunlar pek çok Alman’ın huzur içinde uyumasını engelliyor. Almanların dört büyük korkusundan üçü doğrudan maddi konularla ilgili: artan vergiler, sosyal refahın azalması ve konut giderlerinin ödenemez hale gelmesi. Özellikle kira, ısınma ve elektrik gibi temel yaşam giderlerinde bir düşüşe dair herhangi bir işaretin olmaması, bu endişeleri daha da artırıyor.
-    Almanya’daki Fırınlar Tam Çöküşün Eşiğinde
Alman halkı konut gibi yüksek yaşam giderlerinden endişe duyarken, en temel ihtiyaçları olan ekmek üretimi de çöküşle karşı karşıya. Almanya Merkez Fırıncılar Birliği’nin açıklamasına göre, 2024 yılı içinde ekmek sektöründe faaliyet gösteren 300’den fazla küçük ve orta ölçekli işletme kapanmış durumda. Alman haber sitesi Bild, bu krizin başlıca nedenleri olarak un, şeker ve tereyağı gibi temel hammaddelerin fiyatlarındaki artışı ve talepteki düşüşü gösterdi.
Uzmanlara göre, fırıncılık sektörüne son darbeyi vuran unsur ise enerji maliyetlerindeki yükseliş ve zayıf ekonomik yapı oldu. Fırıncılık, yüksek enerji tüketimi gerektiren bir sektör olarak biliniyor. Koronavirüs salgını ve ardından yaşanan uluslararası gelişmeler, Almanya’yı ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıya bıraktı. Ülkenin köklü işletmelerinden biri olan “Leifert” zinciri, 75 yıllık geçmişi ve 40 şubesiyle iflasın eşiğine gelmiş durumda ve ayakta kalmak için mücadele ediyor.

-    Okullarda Şiddet Yükselişte
Alman haber sitesi Bild’in aktardığına göre, Almanya İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz yıl ülkede yaklaşık 2800 öğrencinin suç mağduru olduğunu açıkladı. Bu da her gün ortalama 15 kız ve erkek öğrencinin okul alanında darp, tehdit, hakaret ya da cinsel istismara uğradığı anlamına geliyor.
Ancak Alman eğitim yetkililerini daha fazla endişelendiren konu, öğretmenlere yönelik artan şiddet. Geçtiğimiz yıl öğretmenlere yönelik fiziksel saldırı, hakaret ve zorbalık vakalarında %158 oranında artış yaşandı. Almanya Eğitim Birliği’nin yaptığı bir anket, okulların üçte ikisinde öğretmenlere saldırı gerçekleştiğini ortaya koydu. Katılımcıların %60’ı, son beş yılda okullarında fiziksel ve psikolojik şiddetin arttığını belirtti.
Bu olumsuz tabloya rağmen, ankette dikkat çeken bir diğer nokta ise öğretmenlerin şiddete uğradıklarını açıkça dile getirme hakkına sahip olmamaları. Okul müdürlerinin %47’si, okullardaki şiddetin kamuoyunda konuşulması gereken bir tabu olduğunu ifade etti.

-     İlk Yardım Eğitiminde Kriz
Yukarıda belirtilen sorunlara ek olarak, Almanya’nın sağlık yapısı da halk eğitimi ve sağlık okuryazarlığı konusunda zayıf bir performans sergiliyor. Almanya, yaşlı nüfusu nedeniyle kalp krizi gibi sağlık sorunlarıyla sıkça karşı karşıya kalan bir ülke. El Cezire’nin aktardığına göre, Almanya Ralli Kulübü’nün Münih’te yaptığı bir araştırma, hastane dışında kalp durması yaşayan kişilerin yalnızca %11’inin hayatta kaldığını ortaya koydu. Araştırma, bir kişinin aniden bayılması durumunda, birçok Alman vatandaşının kalp masajı ve suni solunum gibi temel ilk yardım müdahalelerini yapacak özgüvene sahip olmadığını gösteriyor. Bunun başlıca nedeni, Almanya nüfusunun yaklaşık %75’inin güncel CPR (kalp akciğer canlandırma) bilgisine sahip olmamasıdır.
Almanya’da eşzamanlı olarak yaşanan sosyal, ekonomik ve sağlık krizleri, ülkenin karşı karşıya olduğu karmaşık ve endişe verici durumu gözler önüne seriyor. Okullarda artan şiddet, halkın ekonomik kaygıları, küçük işletmelerin iflası ve hayati öneme sahip ilk yardım eğitimindeki eksiklikler, Alman hükümetinin dikkatini başka ülkelerin iç işlerine yöneltmek yerine, kendi toplumunun temel sorunlarına vermesi gerektiğini ortaya koyuyor. Vergi gelirlerinin başka ülkelere aktarılması yerine, Almanya’nın bu kaynakları kendi halkının refahı için kullanması, bu krizlerden çıkışın tek yolu olarak görülüyor./