Batının Aldatmacası | Batı Ülkelerinin İşbirlikçi Afganlara İhaneti
Parstoday – Batı ülkeleri, daha önce verdikleri sözlerin aksine, Afgan işbirlikçilerini terk etti.
Parstoday’in haberine göre, İngiliz gazetesi Daily Mail 1 Temmuz 2025 tarihinde, İngiltere hükümetinin, iki on yıl boyunca Afganistan’da İngiliz kuvvetleriyle birlikte çalışan Afganların yeniden yerleştirilmesini öngören “RP” planını aniden ve önceden haber vermeden yeni başvuru sahiplerine kapattığını bildirdi.
Bu karar, İngiltere’de güvenli bir yaşam umuduyla bekleyen yüzlerce Afgan arasında şok ve endişeye yol açtı. Haberde, bu kişilerin İngiliz kuvvetleriyle işbirliği yaptıkları için Londra’dan destek bekledikleri, ancak şimdi Taliban’ın misilleme eylemleriyle karşı karşıya oldukları belirtildi. Birçoğu yıllarca iltica başvurusunun sonucunu beklemiş ve bu ani karar umutlarını yok etti.
Bu arada, ABD hükümeti de Geçici Koruma Statüsü’nü (TPS) iptal ederek ülkedeki birçok Afgan mülteciyi sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bıraktı. 2021’de ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından, ABD kuvvetleriyle işbirliği yapan yaklaşık 9600 Afgan geçici vizeyle ülkeye giriş yaptı. Ancak TPS iptali nedeniyle birçok kişi sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. İltica dosyaları hâlâ incelenmekte olanlar bile, bu kararın yasalaşması halinde yıllık yüksek ücretler ödemek zorunda kalacak; halbuki çoğu düşük gelirli işlerde çalışıyor.
Ayrıca, 8 Haziran 2025’te ABD Başkanı Donald Trump’ın Afganistan ve diğer 11 ülke vatandaşlarının ABD’ye seyahatini yasaklayan kararı yürürlüğe girdi. Bu karar, bazı savunmasız Afganlar arasında önceden hissedilen korku, kafa karışıklığı ve ihaneti artırdı. Afganların ABD’ye göç yolları çeşitli olsa da, neredeyse hepsi Trump döneminde olumsuz etkilendi. Binlerce Afgan, vize başvurularında yardımcı olan ilgili ofislerin kapanması ve hizmetlerin azalması nedeniyle belirsiz bir durumda bırakıldı.
ABD, İngiltere, Almanya ve diğer NATO ülkeleri, Afgan işbirlikçilerini çekildikten sonra Taliban tehdidinden koruyacaklarına defalarca söz verdi. Bu vaatler ABD’de Özel Göçmen Vizesi (SIV), İngiltere’de Yeniden Yerleştirme Planları (ARAP) ve Almanya, Kanada ve Avustralya’daki benzer programlar şeklindeydi. Ancak Ağustos 2021’de Kabil’in düşmesinden sonra bu vaatlerin çoğu gerçekleşmedi. Sonuç olarak ABD ve İngiltere’de yüz binlerce dosya beklemede kaldı. Çok sayıda Afgan uzun bekleme listelerine takıldı. Bazı Avrupa ülkeleri programları aniden durdurdu (örneğin İngiltere 2025’te RP planını kapattı). Bu yüzden birçok Afgan işbirlikçi Afganistan’da kaldı ve Taliban tehdidi altında zor koşullarda yaşamaya devam ediyor.
Analistler, bu tutumun Batılıların ahlaki sorumluluklarını yerine getirmediğini gösterdiğini belirtiyor; Batılı güçler çıkarlarını Afganistan’da sona ermiş gördüğünde insani yükümlülüklerini göz ardı etti. Bu durum, bazı emekli Batılı askerlerin de tepkisini çekti; “Afgan işbirlikçilere sadakatsizlik, ordularımızın itibarına leke sürer” dediler. Eski İngiliz asker Dawson şöyle diyor: “Bu insanları terk edersek büyük hata yapmış oluruz. Bizim görevimiz, bizimle çalışanları korumaktır.”
Toparlamak gerekirse, “Batı ülkelerinin işbirlikçi Afganlara ihaneti” hem Taliban’ın intikamına maruz bırakarak insani boyut, hem de Batı’nın uluslararası arenadaki vaatlerinin itibarını zedeleyerek siyasi boyut taşıyor. Bu durum, Batı’nın insan hakları söylemleri ile fiili uygulamaları arasındaki uçurumun açık bir örneği olmaya devam ediyor.