Türkiye’deki Karar Alıcılara Tavsiyeler
https://parstoday.ir/tr/news/world-i283826-türkiye’deki_karar_alıcılara_tavsiyeler
Parstoday – Batı Asya ve Güney Kafkasya’daki son gelişmeler, Türkiye’deki kardeşlerimize yönelik uyarıları zorunlu kılmıştır.
(last modified 2025-10-05T04:19:51+00:00 )
Ekim 04, 2025 17:53 Europe/Istanbul
  • Türkiye’deki Karar Alıcılara Tavsiyeler

Parstoday – Batı Asya ve Güney Kafkasya’daki son gelişmeler, Türkiye’deki kardeşlerimize yönelik uyarıları zorunlu kılmıştır.

Parstoday’in haberine göre, son bir yılda Batı Asya ve Güney Kafkasya’daki gelişmeler özellikle Siyonist rejimin bölgesel maceracılığının sürmesi, özellikle İran’a karşı yürütülen 12 günlük savaş; ve de Avrupa üçlüsünün snapback mekanizmasını devreye sokması ve BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarının İran’a karşı yeniden uygulanması; Ankara’nın Güney Kafkasya’daki rol arayışı, Türkiye’deki karar alıcılara yönelik bazı tavsiyeleri gerekli kılmıştır.

1. İran İslam Cumhuriyeti, son birkaç on yıldır Türkiye ile dostane ilişkiler kurma çabasında olmuştur. İranlı üst düzey yetkililerin Ankara’ya ve Türk yetkililerin İran’a karşılıklı ziyaretleri, iki ülke arasında imzalanan mutabakatlar ve anlaşmalar, Tahran’ın kuzeybatı komşusuyla kapsamlı ilişkileri geliştirme ve iş birliğini artırma iradesinin güçlü bir göstergesidir. İran’ın Türkiye’ye yönelik dostane ve iyi niyetli tutumu, özellikle Haziran 2016’daki başarısız darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açıkça gösterilmiştir. O dönemde Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin bir basın toplantısında şöyle demişti: “Türkiye, darbe gecesi İran’ın desteği için sonsuz teşekkür eder. Bu gerçek bir dostluktur. Biz de İran’ı destekliyoruz.” Bu nedenle Tahran, Türkiye’den benzer bir yaklaşım beklemektedir.

2. Türkiye’nin NATO üyeliği ve bu askeri örgütün politikalarıyla uyumlu hareketleri göz önüne alındığında, Ankara’nın ABD’nin bölgedeki planları ve özellikle İran’a yönelik girişimleri konusunda daha dikkatli tutum sergilemesi gerekmektedir. Turkish Minute sitesinin 17 Haziran 2025 tarihli haberine göre, ABD, Türkiye’deki askeri tesislerini – özellikle Malatya’daki Kürecik radar istasyonunu – İran’a yönelik İsrail saldırılarında kullanmıştır. Tahran, İsrail ve ABD’nin İran’a karşı olası askeri maceralarında Türkiye’nin topraklarını ya da NATO/ABD askeri tesislerini saldırı amaçlı kullanılmasına izin vermemesini beklemektedir.

3. Türkiye’nin üst düzey yetkililerinin, özellikle Erdoğan’ın Siyonist rejime karşı sert söylemlerine rağmen, Ankara ile Tel Aviv arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin sürdüğü bildirilmektedir. İsrail gazetesi Maariv’e göre, 2025’in ilk altı ayında Türkiye’den işgal altındaki Filistin’e yapılan ihracat yaklaşık yarım milyar dolara ulaşmıştır. Bu ürünlerin alternatif güzergâhlardan, özellikle Yunanistan üzerinden İsrail’e gönderildiği belirtilmiştir. Türkiye’nin siyasi tutumlarıyla uyumlu olarak, Siyonist rejime karşı pratik yaptırımlar uygulaması daha uygun olacaktır.

4. Avrupa üçlüsünün snapback mekanizmasını devreye sokmasının ardından, 28 Eylül Pazar günü itibarıyla BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe girmiştir. Dünya Ekonomi gazetesine göre, Türkiye bu bağlamda İran’ın barışçıl nükleer faaliyetleriyle bağlantılı bazı kişi ve kurumların mal varlıklarını dondurmuş ve bu adımı uluslararası baskı çabalarıyla uyumlu olarak açıklamıştır. 1 Ekim tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (No: 10438) ile hedef alınan kurumlar arasında İran Atom Enerjisi Kurumu, bazı bankalar ve uranyum dönüştürme ile nükleer yakıt üretimi yapan şirketler yer almaktadır. Türkiye’nin bu kararı, Batı’nın baskılarına uyumlu bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Ancak bazı Batılı medya organları, Türkiye’nin bu yaptırımları ve ABD’nin tek taraflı yaptırımlarını kendi çıkarları doğrultusunda aşmaya yardımcı olduğunu bildirmiştir. İran ile ilişkiler göz önüne alındığında, Türkiye’nin en azından Rusya ve Çin gibi snapback sonrası yeniden uygulanan yaptırımları kınaması ve karşı çıkması beklenirdi.

5. Güney Kafkasya’da, Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan’ın güneyinde Nahçıvan ile Azerbaycan ana karası arasında kara bağlantısı kurmak için baskı yaptığı ve bu güzergâha “Zengezur Koridoru” adını verdiği bildirilmektedir. Analistlere göre, bu durum Ankara’nın İran’ın görüş ve çıkarlarını dikkate almadan bölgedeki jeopolitik yapıyı kendi lehine değiştirme çabasıdır. Her ne kadar Ermenistan yetkilileri, Trump’ın arabuluculuğunda Beyaz Saray’da yapılan Azerbaycan-Ermenistan zirvesi sonrası İran’a çıkarlarının gözetileceği konusunda güvence vermiş olsa da, İran’ın temel tutumu Ermenistan’ın toprak bütünlüğünün korunması, ABD’nin bölgedeki varlığına karşı çıkılması ve sınırların zorla değiştirilmesine karşı olmaktır.