Türkiye’nin Filistin’e Sembolik Desteği: Diplomatik Jestlerin Ardındaki Gerçekler
https://parstoday.ir/tr/news/world-i283914-türkiye’nin_filistin’e_sembolik_desteği_diplomatik_jestlerin_ardındaki_gerçekler
Parstoday – Türk siyasetçi Ümit Özdağ’ın Filistin hakkında yaptığı açıklamalar, medya ve sosyal ağlarda geniş yankı uyandırdı.
(last modified 2025-10-06T08:08:44+00:00 )
Ekim 06, 2025 11:08 Europe/Istanbul
  • Türkiye’nin Filistin’e Sembolik Desteği: Diplomatik Jestlerin Ardındaki Gerçekler

Parstoday – Türk siyasetçi Ümit Özdağ’ın Filistin hakkında yaptığı açıklamalar, medya ve sosyal ağlarda geniş yankı uyandırdı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Musul ve Kerkük bizim için Filistin’den daha önemlidir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhaliflerinden olan Özdağ, daha önce yaptığı “Filistin, Türkiye’nin milli meselesi değildir” açıklaması nedeniyle yoğun eleştiriler aldığını ve bu nedenle kendisine İsrail destekçisi suçlaması yöneltildiğini belirtti.

Özdağ sözlerine şöyle devam etti:“Bana Filistin’in Türkiye için milli mesele olmadığını söylediğim için saldırıyorlar. Oysa Filistin, Arap dünyasının ortak meselesi bile değil. Kudüs, kutsal değerleriyle Türkler için özel bir yere sahiptir, ancak bizim temel milli meselemiz değildir.”

Ayrıca, Türkiye hükümetinin Filistin konusundaki ikiyüzlü yaklaşımını da eleştiren Özdağ, şunları söyledi: “Gazze’de insanlar öldürülüp yerinden edilirken, Türkiye’nin İsrail’le ticareti tüm hızıyla sürüyor. Filistin’in milli mesele olduğunu iddia edenler, konuşmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Ticaretleri ise kesintisiz devam ediyor.”

Özdağ ayrıca Musul ve Kerkük’ün, Osmanlı mirasının bir parçası ve Türkmen toprakları olarak, Filistin’den daha önemli olduğunu vurguladı. Partisinin milli önceliklerini şöyle sıraladı:

Musul ve Kerkük

Doğu Türkistan (Çin’deki Uygur Özerk Bölgesi)

Doğu Akdeniz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı

Batı Trakya (Yunanistan’ın kuzeydoğusu)

Ege’de Yunanistan tarafından işgal edilen Türk adaları

Güçlü, birleşik ve laik bir Türkiye Cumhuriyeti inşası

Türkiye’de hem siyasi çevrelerde hem de medyada Erdoğan hükümetinin Filistin politikasına yönelik ciddi eleştiriler dile getirilmektedir. En önemli eleştirilerden biri, İsrail’in Gazze’deki katliamlarına rağmen, Ankara’nın Tel Aviv’le ticari ilişkilerini sürdürmesidir.

Son yıllarda Türkiye’nin Filistin politikasında belirgin çelişkiler gözlenmektedir. Erdoğan yönetimi, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını sık sık kınayarak kendisini Filistin halkının savunucusu olarak lanse ederken, Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkiler kesintisiz devam etmektedir. Bu çelişkili tutum, birçok analist ve eleştirmen tarafından reklam amaçlı bir destek olarak değerlendirilmektedir.

Her ne kadar Türkiye, uluslararası platformlarda, medyada ve resmi konuşmalarda İsrail’i insan haklarını ihlal etmekle suçlasa da, ticaret istatistikleri, iki ülke arasındaki ithalat ve ihracatın durmadığını, hatta bazı dönemlerde arttığını göstermektedir. Bu, Türkiye hükümetinin söylemiyle eylemi arasındaki çelişkinin en belirgin örneğidir.

Filistin meselesi, Türkiye’nin iç siyasetinde de sıkça dini ve milli duyguları harekete geçirmek için kullanılan bir araç haline gelmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), özellikle seçim dönemlerinde ya da kriz anlarında Filistin’e destek söylemini öne çıkararak halk desteğini sağlamaya çalışmaktadır. Ancak bu destek çoğu zaman medyatik açıklamalarla sınırlı kalmakta, somut adımlar atılmamaktadır.

Birçok Arap ve İslam ülkesi de Türkiye’nin Filistin’e yönelik tutumunu gerçek bir taahhüt değil, diplomatik bir jest olarak değerlendirmektedir.

Türk toplumu – özellikle İslamcı gruplar ve gençler – Filistin konusunda oldukça hassastır. Hükümet, bu kesimlerdeki popülaritesini koruyabilmek için zaman zaman sembolik ve reklam amaçlı tutumlar sergilemek zorunda kalmaktadır. Bu tutumlar, duygusal tweetler, sert açıklamalar ya da destek mitinglerinde görünme gibi şekillerde ortaya çıkmakta, ancak makro düzeyde politika üretimine pek yansımamaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin Filistin politikası, tutarlı bir stratejiden çok, kamuoyunu yönetme, iç siyasi rekabeti yönlendirme ve İslam dünyasında diplomatik pozisyonunu koruma amacı taşımaktadır. Ancak bu siyasi ve propagandaya dayalı yaklaşım, kısa vadede işe yarasa bile, uzun vadede Türkiye’nin diplomatik itibarını ve güvenilirliğini sarsabilir.