ABD-Kolombiya ilişkilerindeki gerilim neden eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı?
Parstoday – Donald Trump’ın Gustavo Petro’ya yönelik suçlamaları, 2025 yılının Washington ile Bogotá arasındaki en büyük diplomatik krizini tetikledi.
Parstoday’in haberine göre, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın tek taraflı ve müdahaleci dış politikası ile Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro’nun devrimci fikirleri arasındaki çatışma, iki ülke arasında 2025’in en büyük diplomatik krizine yol açtı. Trump yalnızca iki ülke arasındaki stratejik ve tarihsel ittifakı hedef almakla kalmadı, aynı zamanda sol eğilimli Kolombiya hükümeti üzerinde siyasi baskı kurmayı ve küresel güneyin yükselişini dizginlemeyi amaçlıyor.
Trump yönetimi, Kolombiya’dan yapılan ithalata yakında gümrük tarifeleri uygulayacağını duyurdu. Bu adım, Trump’ın en yakın müttefiklerinden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham tarafından önceden onaylandı. Bu bağlamda, ABD Başkanı Donald Trump 20 Ekim’de yaptığı açıklamada, Kolombiya’ya yönelik tarifeleri artıracağını ve bu ülkeye yapılan tüm yardımları keseceğini bildirdi. Trump, “Onlar uyuşturucuyla mücadele etmiyorlar, uyuşturucu üretiyorlar” iddiasında bulundu. Bu açıklamalar, ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle Latin Amerika ülkelerinden gelen gemilere yönelik saldırılarının ardından Venezuela ve Kolombiya ile olan düşmanlıkları daha da körüklüyor.
Bu karar, ABD’yi başlıca ticaret ortağı olarak gören ve ekonomisi büyük ölçüde kuzey komşusunun pazarına bağımlı olan Kolombiya gibi bir ülke için yıkıcı bir darbe anlamına geliyor. Kolombiya, Batı yarımkürede ABD’den en fazla mali yardım alan ülke konumunda. Ancak bu yıl, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın kapatılması nedeniyle bu ülkeye yapılan para transferleri ani bir şekilde sınırlandırıldı. Şu anda Kolombiya, ABD’den ithal edilen çoğu ürün için %10 oranında gümrük vergisi ödüyor ve bu oran Trump’ın birçok ülkeye uyguladığı temel tarifeye denk geliyor.Önemli olan nokta şu ki, Kolombiya Cumhurbaşkanı Trump’ın tehditleri karşısında geri adım atmadı ve ABD’nin politikalarını eleştirmeye devam etti. Bu doğrultuda Gustavo Petro, ülkesinin egemenliğini savunmak amacıyla Trump’ın son açıklamalarına karşı uyarıda bulunarak, ABD’nin uzun süredir geçerli olan tarifelerdeki ayrıcalıkları ihlal ettiğini söyledi.
Petro açıkça şu ifadeyi kullandı: “Trump, Kolombiya’yı kontrol etmiyor.” Petro’ya göre, ABD ile ilişkiler artık açık sözlülük aşamasına girmiş durumda.Kolombiya Cumhurbaşkanı, sosyal medya platformu X’teki hesabından yaptığı başka bir açıklamada, 1970’lerde dönemin ABD Başkanı Richard Nixon tarafından başlatılan ve sonraki Amerikan yönetimleri tarafından sürdürülen “uyuşturucuyla savaş” politikasını “başarısız bir strateji” olarak nitelendirdi. Petro, bu tür politikaların ABD veya Avrupa toplumlarında uyuşturucu kullanımını hiçbir şekilde azaltmadığını, aksine “fentanil gibi daha ölümcül uyuşturucu türlerinin” yayılmasına yol açtığını vurguladı.
Petro, “felaket niteliğindeki uyuşturucuyla mücadele politikası”nın Latin Amerika’daki orduları, polis güçlerini ve hükümetleri ABD’nin kontrolü altına aldığını belirtti. Petro, ABD’nin “uyuşturucu üretimi ve tüketimini yasaklama” adı altında yürüttüğü operasyonlar sonucunda “bir milyondan fazla Latin Amerikalının” öldürüldüğünü söyledi. Son haftalarda Karayipler’deki kayıkçıların ABD güçleri tarafından öldürülmesine değinen Petro, Washington’un sözde uyuşturucuyla savaşında tamamı yoksul olan 27 kişiyi öldürdüğünü ifade etti. Kolombiya Cumhurbaşkanı ayrıca, ABD’nin Venezuela’ya yönelik olası bir saldırısının en büyük hata olacağını savundu. Bu tür bir girişimin, 2011’den bu yana Suriye’yi harap eden iç savaş benzeri bir çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kolombiya Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın suçlamaları ve tehditlerine yanıt olarak yayımladığı bildiride, Petro’yu ve Kolombiya’nın egemenliğini savunmak için uluslararası destek arayışına gireceğini taahhüt etti. Bildiride, bu suçlamaların Kolombiya Cumhurbaşkanının itibarını ciddi şekilde zedeleyen bir eylem olduğu belirtildi. Kolombiya hükümeti ayrıca, Washington ile gümrük tarifeleri ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konularındaki gerilimin tırmanmasının ardından, ABD’deki büyükelçisini geri çağırdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı daha önce, Petro’nun “düşüncesiz ve kışkırtıcı eylemleri” nedeniyle vizesini iptal ettiğini açıklamıştı. Petro, New York’taki bir protesto sırasında Amerikan askerlerine, Başkan Trump’ın emirlerine uymamaları çağrısında bulunmuştu. Petro, vizesinin iptal edilmesini reddetti ve Washington’u, Gazze’deki Siyonist rejimin eylemlerini eleştirmesi nedeniyle uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı. Petro, Gazze savaşının başlangıcından bu yana İsrail’e karşı sert bir tutum sergilemiş ve bu savaşı “soykırım” olarak nitelendirmişti.
Kolombiya, Mayıs 2024’te İsrail rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesmiş ve Tel Aviv’e yaptığı başlıca ihracat kalemlerinden biri olan kömür ihracatını askıya almıştı. Buna karşılık İsrail, Kolombiya’yı Hamas’a destek vermekle suçladı.