Rusya’dan gelişmiş hava savunma sistemleri alan Venezuela, caydırıcılığını güçlendiriyor

Parstoday – Caracas ile Washington arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde, Venezuela Rusya’dan Pantsir ve Buk-M2 dâhil olmak üzere gelişmiş hava savunma sistemleri teslim alarak savunma kapasitesini önemli ölçüde artırdı.

ABD’nin Karayip Denizi’ndeki kışkırtıcı askerî varlığını artırmasıyla eşzamanlı olarak, Moskova ve Caracas’taki resmî kaynaklar, Rusya’nın ilk parti ileri teknoloji silahlarını Venezuela’ya teslim ettiğini doğruladı. Teslimat, Pantsir F-1 ve Buk-M2E hava savunma sistemlerinin yanı sıra binlerce Igla-S omuzdan atılan füzeyi kapsıyor. Bu gelişme, Moskova’nın hipersonik füzeler gibi daha stratejik silahlar gönderebileceğine dair uyarılarıyla ve Trump yönetiminde yaşanan iç anlaşmazlıklarla birleşerek bölgedeki askerî dengeleri karmaşık hâle getirdi.

Parstoday’in IRIB’den aktardığına göre, Rusya’dan Venezuela’ya yapılan bu ileri düzey silah sevkiyatı, iki ülke arasındaki kapsamlı savunma iş birliği anlaşması çerçevesinde gerçekleşti. Kremlin, Venezuela’nın egemenliğine tam destek verdiğini vurgulayarak, ABD’nin olası askerî eylemlerinin bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağı uyarısında bulundu.

Rus kaynakları ise bir adım daha ileri giderek, Rusya’nın Venezuela’ya “Kalibr” seyir füzeleri ve hatta yeni nesil “Oreshnik” hipersonik füzeleri gönderebileceğini öne sürdü. Bu tür silahlar, bölgedeki stratejik dengeyi tamamen Caracas lehine değiştirebilir.

Bu savunma güçlendirmesi, Trump yönetiminin bölgeye USS Gerald Ford uçak gemisi, nükleer denizaltılar ve binlerce deniz piyadesi sevk ettiği bir dönemde gerçekleşiyor. Ancak Washington’dan sızan raporlar, üst düzey karar mercilerinde ciddi şüpheler ve görüş ayrılıkları yaşandığını ortaya koyuyor.

Haberlere göre Donald Trump, doğrudan bir saldırının “siyasi ve askerî maliyetlerinden” endişe ediyor. Aynı zamanda, savaş yanlısı Savunma Bakanı Pete Hegseth ile bölgedeki saha komutanı arasında Venezuela’ya yönelik saldırı stratejisi konusunda fikir ayrılıkları bulunuyor.

Buna rağmen, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Venezuela muhalefetinden María Corina Machado gibi şahin isimler savaş çağrılarını sürdürürken, Beyaz Saray’daki tereddütler, Latin Amerika’daki direniş ekseninin güçlenen caydırıcılığı sayesinde Washington’un hesaplarının ciddi biçimde sarsıldığını gösteriyor.