Neden Amerika'nın Genç Nesli Artık İsrail'i Desteklemiyor?

Parstoday – İsrail ve Amerika ilişkileri üzerine çalışan bir uzman, Amerikan gençliğinin İsrail’e yönelik artan karşıtlığını gündeme getirdi.

İsrail ve Amerika ilişkileri uzmanı, yeni yayımlanan bir makalesinde, Amerikan gençlerinin İsrail’e olan güvensizliği ve karşıtlığının Gazze savaşından sonra azalmadığını; aksine, bu tutumun derin ve uzun vadeli bir sürece dönüştüğünü ve İsrail’in uluslararası konumunu ciddi şekilde tehdit edebileceğini ifade etti. Parstoday’in Fars’a dayandırdığı haberine göre, son aylarda Amerika’daki büyük üniversitelerdeki öğrenci protestolarıyla öne çıkan bu eleştiri dalgası, hâlâ İsrail’in siyasi ve medya çevrelerinde endişe konusu olmaya devam etmektedir.
Yediot Aharonot gazetesi, Cumartesi günü yayımladığı ve İsrail-Amerika ilişkileri uzmanı Kobi Barda’nın kaleme aldığı bir yazıda, İsrail’in bu değişimi artık “Gazze savaşına duygusal bir tepki” olarak değerlendiremeyeceğini belirtmektedir; çünkü bu eğilimin Amerika’nın kültürel ve eğitimsel katmanlarında yıllardır şekillendiğine dair işaretler mevcuttur.
Yazar, bu değişimi açıklamak için işgal altındaki topraklarda geniş yankı uyandıran bir örneğe atıfta bulunuyor: İsrail’in en sadık destekçilerinden biri olan eski ABD BM Büyükelçisi Nikki Haley’nin kızı Nalin Haley’nin attığı bir tweet. Haley bu mesajında İsraillilere hitaben şöyle yazıyor: “Eğer ilişkilerimizin sürmesini istiyorsanız, Amerika’nın iç siyasetine müdahaleyi bırakmalısınız.”
Barda, Tel Aviv’in en sadık müttefiklerinden birinin çocuğunun, Amerikan üniversitelerinde sıkça duyulan sloganlara benzer bir dil kullanmasının, gençler arasında yaşananların yalnızca Gazze savaşına verilen anlık bir tepki değil; kimlik ve sosyal adalet alanında uzun süredir devam eden bir sürecin sonucu olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Ona göre bu zihniyet değişimi, son yıllarda üniversitelerdeki radikal sol akımlar ile İslamcı gruplar arasında oluşan bir ittifakın ürünü olup, yeni bir söylem üretmiştir.
Bu Siyonist yazar, söz konusu eğilimin yalnızca sol çevrelerle sınırlı kalmadığını, Amerikan sağının bir kesiminin de üniversitelerdeki entelektüel dönüşüm ve finansal etkiler nedeniyle İsrail’den uzaklaşmakta olduğunu vurguluyor.
Makalede son olarak şu uyarı yer alıyor: İsrail’in küresel güç dengelerindeki konumu artık sadece askerî ve siyasî alanlarda belirlenmiyor. Amerika’daki genç neslin zihni ve bilinci etrafında süren mücadele, İsrail’in uluslararası konumunu belirleyen temel unsurlardan biri hâline gelmiştir. Bu süreç kontrol altına alınmazsa, geri dönüşü zor ya da imkânsız bir noktaya ulaşabilir./