Berlin’in Eski Politikaya Dönüşü: Almanya Neden İsrail’e Silah Satışını Yeniden Başlattı?

Parstoday – Almanya hükümetinin sözcüsü, Almanya’nın İsrail’e silah ihracatını 24 Kasım’dan itibaren yeniden başlatacağını açıkladı.

Parstoday’in haberine göre, Almanya hükümeti sözcüsü Stephan Cornelius, Pazartesi günü 17 Kasım’da yaptığı açıklamada, Berlin’in daha önce askıya aldığı İsrail’e silah satışını yeniden başlatma kararının, mevcut ateşkese uyulmasına ve büyük ölçekli insani yardım sağlanmasına bağlı olduğunu iddia etti. Böylece Gazze Savaşı’nda ateşkesin başlamasından beş hafta sonra, Almanya hükümeti daha önceki askıya alma kararını iptal etti.

Cornelius, 10 Ekim’den beri geçerli olan ve son haftalarda istikrar kazanan Gazze ateşkesinin bu kararın ana nedeni olduğunu ileri sürdü. Alman yetkililerin Gazze Şeridi’nde ateşkesin istikrarına vurgu yapması, İsrail’in saldırılarının devam etmesi ve Filistinlilerin öldürülmesinin dünya çapında eleştirilere yol açtığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Alman yetkili, İsraillilerin ateşkesi defalarca ihlal etmesini kınamadan, bu kararın İsrail ile Hamas arasındaki ateşkese dayandığını ve tüm tarafların anlaşmalara uymasını beklediklerini belirtti. Alman hükümeti sözcüsüne göre, Ağustos ayında yürürlüğe giren silah ihracat kısıtlaması 24 Kasım’dan itibaren kaldırılacak ve başvurular bundan sonra tek tek değerlendirilecek. Hükümet, bu kararın İsrail’in tüm taleplerine otomatik onay anlamına gelmediğini vurguladı.

Almanya’nın silah ihracat kurallarına göre, savaş ve kriz bölgelerine askeri teçhizat gönderilmesi temel olarak yasaktır. Ancak İsrail, Almanya hükümeti tarafından İkinci Dünya Savaşı’ndaki Holokost’un ardından güvenliğinin Almanya’nın tarihi sorumluluk ve temel politik prensiplerinin bir parçası olarak görülmesi nedeniyle istisna olarak kabul edilir. Berlin, bu gerekçeyle İsrail’in Filistinlilere yönelik yaygın suçlarına göz yummaktadır.

7 Ekim 2023’teki El-Aksa Fırtınası operasyonunun ardından, önceki Alman hükümeti (Sosyal Demokrat Parti’den Olaf Scholz liderliğinde) İsrail ile dayanışma göstermek amacıyla silah ihracatını artırmıştı. Scholz hükümeti döneminde, Mayıs 2025’e kadar İsrail’e yarım milyar Euro değerinde izin verilmişti. Yeni koalisyon hükümeti (Friedrich Merz liderliğinde) daha sınırlı ölçekte silah satışına devam etti.

Ancak, kamuoyu baskısı ve Avrupa ile dünya çapında İsrail’e silah ambargosu çağrıları sonrasında, Almanya hükümeti 8 Ağustos 2025’te İsrail’e silah ihracatını durdurma kararı almak zorunda kaldı. Bu karar Berlin ile Tel Aviv arasında diplomatik gerilime yol açtı. O dönemde Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Gazze’de kullanılabilecek teçhizatlar için hiçbir izin verilmemesini emretmişti. Alman medyası Focus’a göre, Merz bu kararı Sosyal Demokrat Parti’den yardımcısı Lars Klingbeil ile koordine etse de, kendi koalisyon ortağı Hristiyan Demokrat/ Hristiyan Sosyal Birlik CDU/CSU liderleri ve parlamenterlerle istişare etmeden aldı. Bu karar İsrail makamlarının tepkisini çekmişti. Şimdi Berlin’in İsrail’e silah ihracatında eski politikasına dönmesi, bu rejimi memnun etti.

Almanya, ABD’den sonra İsrail’e en fazla silah ihraç eden ikinci ülke olup, ihracatlar şunları kapsamaktadır:

Denizaltılar: Almanya’nın İsrail’e sağladığı en önemli yardımlardan biri Dolphin sınıfı denizaltılardır. Bu denizaltılar stratejik öneme sahiptir ve nükleer başlıklı seyir füzesi taşıma kapasitesine sahip oldukları belirtilmektedir. Almanya, birkaç denizaltıyı İsrail’e satmış ve bir kısmının finansmanını da üstlenmiştir.

Devriye Botları ve Fırkateynler: Almanya, İsrail Deniz Kuvvetleri için devriye botları ve fırkateynler sağlamıştır.

Diğer Silah ve Ekipman Satışı: Denizaltılara ek olarak Almanya, yedek parçalar, motorlar ve diğer askeri teçhizatları İsrail’e satmıştır.

Askeri İşbirliği: Almanya ve İsrail arasında teknik ve eğitim işbirliği de mevcuttur.

Almanya, İsrail’e sadece silah desteği sağlamakla kalmamış, siyasi ve hukuki alanda da önemli adımlar atmıştır. Örneğin, Almanya hükümeti Ocak 2024’te Güney Afrika’nın İsrail’in 1948 Soykırımı Önleme Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetmiş ve 1948 Sözleşmesi’nin uygulanmasına dair Uluslararası Adalet Divanı’nda üçüncü taraf olarak katılmaya hazır olduğunu açıklamıştır. Berlin, İsrail’e destek vererek onun Uluslararası Adalet Divanı’nda suçlanmasını engelleyebileceğini düşünmektedir. Buna karşılık Nikaragua, Almanya’yı aynı davada “soykırımda işbirliği” ile suçlamıştır.

Genel olarak, Berlin hükümetinin göz ardı edemeyeceği gerçek, İsrail’in dünya sahnesindeki konumunun giderek düşmesi ve halklar arasında artan nefretin, özellikle ABD ve Almanya’nın kapsamlı desteğine rağmen devam etmesidir