Samsung Telefonları; İsrail’in Gazze’deki Yeni Casusluk Aracı

Parstoday – Gazze’deki insani krizin dorukta olduğu bir dönemde, Samsung telefonlarının İsrail casus yazılımı AppCloud ile yaygın şekilde girmesi, ciddi güvenlik endişeleri ve soruları gündeme getirdi.

Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgesinde dijital güvenliği destekleyen uzman platform SMEX’in (ofisi Beyrut’ta) yaptığı yeni bir araştırma, özellikle Galaxy A ve Galaxy M serisi Samsung telefonlarının, bu bölge pazarına sunulan modellerde, kullanıcıların bilgisi dışında ve tamamen kaldırılamayan bir İsrail programı olan AppCloud ile yüklü olduğunu ortaya koydu. Parstoday’in Fars’a dayandırdığı habere göre, İsrailli IronSource şirketi tarafından geliştirilen bu uygulama, kullanıcıların coğrafi konumlarına, IP adreslerine ve cihaz parmak izlerine kullanıcı onayı olmadan erişim sağlayabiliyor ve açık bir gizlilik politikası sunmuyor.

Bu konu, işgalci rejim Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun daha önce söylediği şu sözlerle de ilişkilendiriliyor:"Elinde cep telefonu olan herkes, İsrail’in bir parçasını yanında taşıyor."

Dijital güvenlik uzmanları, AppCloud’un işletim sistemine derinlemesine entegre olduğunu ve yalnızca sınırlı şekilde ayarlardan devre dışı bırakılabileceğini; tamamen silmenin ise root erişimi gerektirdiğini ve bunun da telefon garantisini geçersiz kıldığını belirtiyor. Bu özellikler, özellikle savaş bölgesindeki kullanıcılar için ciddi casusluk riskleri yaratıyor.

Filistinli haber ajansı Shehab, bu raporu Al Jazeera üzerinden paylaşarak şunları yazdı:"Gazze ciddi bir insani krizle karşı karşıya iken, geçtiğimiz ayki ateşkesin ardından sıradışı biçimde akıllı telefonların girişi, bu cihazların gerçek amacına dair birçok soru doğurdu."

Rapora göre, pazara giren telefonların yüksek sayısı, elektronik cihaz ithalatındaki önceki sınırlamalarla çelişiyor ve bu cihazların casusluk veya sabotaj aracı olarak kullanılabileceği yönündeki spekülasyonları artırıyor. Bu durum, 2024 yılında Lübnan’da meydana gelen ve binlerce kişinin yaralandığı telsiz cihaz patlamalarına benzer bir örnek oluşturuyor.

Sosyal medya kullanıcıları ve aktivistler, bu telefonları “saatli bombalar” olarak tanımlıyor ve işgalci rejimin hiçbir şeyi çıkar sağlamadan piyasaya sürmediğini vurguluyor.

Geniş çaplı telefon girişleri, çadır ve inşaat malzemelerinin yasak olduğu bir dönemde gerçekleştiğinden, bu eylemin gerçek amacına dair ciddi soruları gündeme getiriyor.