Asya Ekonomisi | Küresel Enerji Piyasalarında Düşüş ve Çin-Japonya Krizinin Derinleşmesi
Pars Today – Haftanın sonuna yaklaşırken, dünya ekonomisi bir dizi önemli gelişmeyle karşı karşıya kaldı: artan faiz endişeleri ve doların güçlenmesinin etkisiyle petrol fiyatlarının düşmesi, ABD’nin yeni istihdam verilerine altının olumsuz tepki vermesi ve nihayetinde Pekin ile Tokyo arasındaki Tayvan meselesinde benzeri görülmemiş gerilimin tırmanması.
Enerji piyasaları, değerli metaller ve Doğu Asya ekonomik ilişkileri son günlerde önemli gelişmelere sahne oldu. ABD’de olası faiz indirimi beklentisinin zayıflaması ve doların güçlenmesiyle birlikte petrol ve altın fiyatları baskı altında kaldı. Aynı zamanda, Çin ve Japonya arasındaki iki güçlü Asya ülkesinin gerilimi yeni bir aşamaya girdi; yeni ticari kısıtlamaların uygulanması, Doğu Asya’daki istikrarın geleceğine dair endişeleri artırdı.
Petrol Fiyatlarında Düşüş; Arz Fazlası Endişesi ve Güçlü Dolar Etkisi
Petrol fiyatları üst üste üçüncü gün düşüş yaşadı. Analistlere göre bu düşüşün iki ana nedeni var: Birincisi, ABD’nin Rusya-Ukrayna arasında barış girişimi ilerledikçe küresel arzın artma olasılığı; ikincisi ise doların önemli ölçüde güçlenmesi.
Raporlara göre Brent petrolün fiyatı %1,36 düşüşle 62,50 dolara gerilerken, West Texas Intermediate (WTI) petrolü %1,56 düşüşle 58,07 dolardan işlem gördü. Arz fazlası endişesi, her iki gösterge için geçen hafta %2,5’ten fazla fiyat kaybına yol açtı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı ABD’nin önerdiği barış planını inceledi ve onayladı; buna rağmen, Rosneft ve Lukoil’e yönelik yeni yaptırımlar da uygulanıyor. Ancak birçok uzman, barış anlaşmasının hızla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı ve yeni yaptırımların etkinliği konusunda şüpheli.
Çin-Japonya Gerilimi Artıyor; Askeri Tehditten Ekonomik Baskıya
Küresel piyasalardaki gelişmelerle eş zamanlı olarak, Doğu Asya yeni bir krizle karşı karşıya. Çin, Japonya’ya tüm deniz ürünleri ihracatını yasaklayacağını açıkladı. Bu adım, Japonya Başbakanı Sanae Takayichi’nin Tayvan’ın savunmasında olası askeri müdahaleden söz etmesinin ardından geldi.
Pekin, bu açıklamaları tarihî kırmızı çizgisinin ihlali olarak değerlendiriyor ve siyasi uyarının yanı sıra Çin vatandaşlarına Japonya’ya seyahat etmemelerini öneriyor. Bu karar, Japon turizm sektöründe ciddi ekonomik baskı yaratabilir.
Analistlere göre, bu yeni kriz daha büyük bir sürecin parçası olarak görülebilir ve “kontrollü soğuk savaş” dönemi olarak nitelendirilebilir; bu dönemde gerilim sürekli olsa da ekonomik çıkarlar, iki ülkenin açık çatışmaya girmesini engelliyor. Öte yandan, kriz yönetim mekanizmalarının zayıflığı ve artan askeri temaslar, istenmeyen bir kazanın riskini tehlikeli biçimde artırıyor..