Brezilya Cumhurbaşkanı neden Ukrayna savaşı hatasının Venezuela’da tekrarlanması konusunda uyardı?

Parstoday – Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva, Ukrayna savaşındaki hatanın Venezuela’da tekrarlanması konusunda uyarıda bulundu.

Parstoday’in haberine göre, Lula da Silva, uluslararası topluma çağrıda bulunarak Ukrayna savaşında yapılan hatanın Venezuela’da yinelenmeden önce önlenmesi gerektiğini söyledi. ABD’nin Venezuela yakınlarındaki artan askerî varlığından duyduğu endişeyi dile getiren Lula, bu durumun çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulundu.

Brezilya Cumhurbaşkanı, bu uyarısını ABD’nin Karayip Denizi’ndeki askerî varlığının artmasıyla birlikte dile getirdi; böyle bir ortamın Venezuela hükümetiyle gerilimi tırmandırabileceğini vurguladı. G20 zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, ABD’nin Venezuela yakınlarında askerî teçhizat ve kuvvet konuşlandırmasının ciddi endişeler yarattığını ve bunun çatışma ihtimalini artırdığını belirtti. Lula, savaş için hiçbir neden bulunmadığını, uluslararası toplumun Ukrayna’daki acı tecrübenin tekrarına izin vermemesi gerektiğini söyledi.

Bu uyarı, Ukrayna krizine açık bir benzetmeye dayanıyor. Orada, artan askerî varlık ve diplomatik çözüm yollarına kayıtsızlık, sonunda Rusya ve Ukrayna arasında tam ölçekli bir savaşa yol açtı ve dünya için ciddi insani ve ekonomik sonuçlar doğurdu. Lula’ya göre, büyük güçler Venezuela konusunda da aynı yolu izler, yani diyalog ve uzlaşı yerine askerî baskı ve çatışma yönlü politikaları tercih ederse benzer bir savaşın çıkma ihtimali oluşur.

Ona göre Venezuela, Latin Amerika’da enerji kaynakları ve jeopolitik konumu itibarıyla stratejik bir ülkedir. Bu ülkede yaşanacak herhangi bir çatışma yalnızca bölge istikrarını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda geniş çaplı insani krizlere ve büyük bir göç dalgasına yol açabilir. Lula’nın uyarısı, aslında diplomasiye, ülkelerin egemenliğine saygı duymaya ve müdahaleci politikalardan kaçınmaya çağrıdır. Uluslararası toplumun Ukrayna’dan ders çıkarması ve Latin Amerika’nın yeni bir savaş sahnesine dönüşmesini engellemesi gerektiğini söylüyor.

Bu bağlamda Lula’nın sözleri, Ukrayna’da yaşanan döngünün – uyarıların dikkate alınmaması, yabancı askerî varlığının artması ve sonunda krizin patlaması – Venezuela’da yeniden yaşanmaması için bir çabadır. Ona göre tek çözüm yolu, diyalog ve uluslararası işbirliğidir.

ABD yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele bahanesiyle Venezuela yakınlarına uçak gemisi, savaş gemileri ve radar görünmez uçaklar konuşlandırmış durumda. Washington, Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolás Maduro’yu uyuşturucu kartellerini yönetmekle suçluyor ve Trump da ABD güçlerinin Venezuela’ya gönderilmesi ihtimalini reddetmemişti. ABD’nin askerî bir operasyon düzenleyebileceğine ilişkin spekülasyonlar artmış durumda. ABD savaş gemilerinin sayısı yükselirken, şimdiye kadar Venezuela’ya ait 21 teknenin hedef alınması ve 80’den fazla kişinin öldürülmesi birçok analist tarafından Maduro’ya baskı artırma girişimi olarak değerlendiriliyor. Washington, bu saldırıların tümünün “yasal” olduğunu ve Beyaz Saray’ın izniyle yapıldığını iddia ediyor. Trump, ABD’nin uyuşturucu kartelleriyle “uluslararası olmayan bir silahlı çatışma” içinde olduğunu savunuyor.

Trump yönetimi ayrıca “Cartel de los Soles”i (Güneşler Karteli) yabancı terör örgütleri listesine alarak Maduro üzerindeki baskıyı yoğunlaştırdı. Ancak Caracas hükümeti, böyle bir kartelin aslında bulunmadığını açıkladı. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth geçen hafta, kartelin bu yeni sınıflandırmasının “ABD için tamamen yeni seçenekler” sunduğunu söyledi ancak ayrıntı vermekten kaçındı ve özellikle ABD ordusunun Venezuela içinde kara hedeflerine operasyon düzenleme ihtimali hakkında yorum yapmadı. Yalnızca “hiçbir seçenek masadan kalkmadı, ama hiçbir şey de otomatik olarak masada değil” ifadelerini kullandı.

Bu arada, ABD Başkanı Donald Trump’ın uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesiyle Venezuela’ya baskıyı artırdığı “topçu botları diplomasisi” kampanyası sürerken, bu kez Maduro ile doğrudan görüşmek istediğini açıkladı. Axios sitesi, Trump’ın Maduro’yu terör örgütü lideri olarak tanımlamasına rağmen danışmanlarına onunla doğrudan görüşme arzusunu dile getirdiğini bildirdi. Bu karar, Trump yönetiminin “topçu botları diplomasisi”nde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor ve yakın gelecekte füze saldırıları veya askerî operasyon ihtimalinin azalabileceğine işaret ediyor. Buna rağmen Washington, Karayipler’deki askerî varlığını artırmaya ve Venezuela’ya karşı gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.